Boğaz'da mekanın var mı derdin var

İstanbul’un sahil şeridindeki en tanıdık, en popüler işletmeleri karşı taraftakilerin şikayetleri yüzünden durmadan yüklü para, mekan ve müzik kapatma cezaları alıyor.

cumhuriyet.com.tr

2004 yılından beri sürüyor Boğaz’daki gürültü tartışmaları. İstanbul’un sahil şeridindeki en tanıdık, en popüler işletmeleri karşı taraftakilerin şikayetleri yüzünden durmadan yüklü para, mekan ve müzik kapatma cezaları alıyor. Denetimler sıkı, para cezaları yüksek, Çevre Bakanlığı ise kararlı. Desibel denetimleri bu yaz daha sıkı. Üstelik asıl sorun, müziğin sesi değil, Reina müziğin sesini açsa, Sortie de, Sapphire de ceza alıyor. Eğlence yerleri için gürültünün para olarak karşılığı 13.867 lira. Bu kesilen ilk cezada ödenen miktar, ikinci defa olursa iki katı, üçüncü defa üç katı ve dördüncüsünde işletme kapanıyor. Ancak bu denetimlerin nasıl yapıldığı da başka bir merak konusu. Varolan gürültünün kimi zaman işletmelerden mi yoksa boğazdan geçen gemilerden mi geldiğini kestirmek de güç. Mekan işletmecileri, uygulamalardan muzdarip. Karşılıklı konuşup, ortak çözüm bulmaktan yanalar. Konuyla ilgili Sortie’nin sahibi Erol Kaynar, Reina’nın ve Suada’nın işletmecisi Mehmet Koçarslan, Sapphire’in işletmecisi Şevket Özkaya ile görüştük.

İşin şov yanına kaçılıyor - Şevket Özkaya/Sapphire

Sapphire’in sahibi Şevket Özkaya, son 3-4 yılda gürültü denetimlerinin arttığını kendi mekanıyla birlikte Sortie, Reina’nın da ağır cezalara ve kapanmalara maruz kaldıklarını söylüyor. Cezanın 13 bin lira civarı olduğunu ve giderek katlanarak nihayet kapanmaya kadar geldiğini anlatıyor. Denetimcilerin ellerine desibel aletlerini alıp, boğazın gürültüsünde neyi ölçtükleri belli olmayan bir şeye ceza kestiklerini söylüyor. “Ki geçen gemiler var. O yoğunlukta nasıl ölçülüyor ben de anlamıyorum” diyor.

İlle de gürültü yaparız gibi bir düşünceleri olmadığını vurgulayan Özkaya, bu denetlemenin tek taraflı baskı olduğunu belirtiyor: “Bu kadar gürültüye insan olarak karşı mısınız diye sorsalar evet hepimiz karşıyız. Ama dünyanın hiçbir yerinde bu şekilde bir yasa çıkarıp ondan sonra da istediğimi yaparım, asarım keserim zihniyeti olamaz. Karşılıklı görüşerek, ortak çözümler bularak yapılmalı. Tek taraflı baskıyla çözülmez bu iş. Ben çözümden yanayım. Birlikte hoşgörüyle çözmeliyiz sorunları.”

Daha önce sahil şeridindeki diğer işletmelerle birlikte pek çok mekan kapama cezası aldıklarını anımsatıyor Özkaya, bu sırada yiyecekler çürüyor, turistler uzaklaşıyor. Ancak bunlardan daha önemli olanın iş kolunda çalışan günübirlik işçilerin gördüğü zarar olduğunu söylüyor. Yani günlük yaşayan, o gün çalışmazsa evine ekmek götüremeyen insanlar. “O emekçilerin sorununu düşünmek zorundayız” diyor Özkaya, “Ben kendi çalışanlarımdan biliyorum o bir hafta boyunca insanlar evine ekmek götüremedi. Bana biz bu insanların geçimini garanti ediyoruz desinler ben bu mekanın kapısına kilit vurur giderim.”

Bu yıl denetimlerin daha da ağırlaştığını ve yaygınlaştığını belirten Özkaya, artık sahil şeridinde canlı müzik de yapılamadığını söylüyor. Eskiden haftada bir canlı müzik programı olan Sapphire, anlaşmasını feshetmek zorunda kalmış gelen cezalar yüzünden. “Sanatçıların da işine gelmemesi lazım, ama önemli olan ne ben ne de sanatçılar, hepimiz idare ederiz ama o emekçilerin idare etmesi çok zor. Ancak ne yazık ki motorla dolaşıyor Çevre Bakanı. Sanki tüm sorunlar bitmiş de tek problem bu kalmış. Bir gün bile bizim bir çayımızı, kahvemizi içip bizi dinledi mi? Hayır. İşin hep şov yanına kaçılıyor. Bizim etrafımızda konut bile yok, ses karşıya gidiyor, daha önce toplanan imzaların da gerçek olmadığını biliyorum. İnsanlara çevre kirliliğine ve sese karşıysanız bir imza atın diyerek toplamışlar o imzaları. Herkes atar bu konuda imza. Politikaları farklı onların. Bu tür yerleri bitirecekler.”
 

Cezalarda adalet yok - Erol Kaynar / Sortie

Sortie’nin sahibi Erol Kaynar, “Bizim birilerini eğlendirmek için insanları rahatsız etmek gibi bir misyonumuz yok” diye giriyor söze. Reina ve Sortie boğazın en çok ceza alan ikilisi. Bugüne dek pek çok kez ceza aldılar. Bu yıl ses sistemlerini değiştirdiklerini söylüyor Kaynar, “İtalya’da da bir bölgede benzer sıkıntılar olmuş, o sistemin aynısından yaptırdık eskisini çöpe atıp” diyor, “ancak yapılan masraf biraz haybeye olmuş desek yeri. Çünkü hala ceza kesilmeye devam ediliyor.” Bu konuda asla adaletin olmadığını, birisinden gürültü geliyor diye tüm işletmelere birden ceza kesildiğini söylüyor. “Zaten asıl hedef iki tane işletme. Geçenlerde 50 bin liralık bir ceza geldi, ne tutanak var, ne bildirim. İdam mahkumuna bile sorarlar son arzun ne diye, hangi gün kesilmiş, ne zaman ölçülmüş bunu bile bilmiyoruz ama kalemde 50 bin lirayı ödedik, ne yapacağız ki?”

Denetlemeleri kimin yaptığı, nasıl yaptığından da asla emin olamadıklarını da ekliyor Kaynar: “Herkes çıkabilir elinde desibel aletiyle. Ben denetledim, yüksek çıktı diyerek hiçbir hesap sormadan, diyaloğa girmeden ceza kesiyorlar. Dış sesin 5 db üstüne çıkabilirsiniz deniyor, ama dış ses zaten sürekli değişiyor. Bu da ceza kesenlere esneklik sağlıyor.”

Bu yıl değişen sisteme rağmen 3 gün kapatma aldıklarını ancak çevre bakanlığından yetkililerin kendileri gelip sisteme bakıp gerçekten ses geçirmiyor tespitini yapmalarına karşın ceza almalarını anlayamadığını söylüyor. “Bir orta yol bulunmalı, diyalog kurulmalı” diyor Kaynar, “Bu şekilde bu yargısız infaz yoluyla olmaz bu iş. Burada 500’den fazla insan çalışıyor. Kimse benim yüzümden ceza almasın ama ben de kimse yüzünden ceza almayayım. Ben boğaz yaşasın istiyorum. Dünyada İstanbul geceleri boğazla biliniyor.”

 

Üzerimize düşeni yapıyoruz - Mehmet Koçarslan / Reina

Reina uzun yıllardan beri ses denetimi ve cezalarla boğuşan işletmelerden. Mehmet Koçarslan, cezalara alışmış olmanın getirdiği bir kanıksamışlık hissi ile “Biz de kendimize göre çözümler bulduk” diyor. Ses geçirmeyen perdeler, nokta atışı yapan kolonlar kurduklarını anlatıyor. Yaptırılan sistemlerin toplam maliyetinin ise 1 milyon dolar olduğunu söylüyor. Ancak değişen hiçbir şey yok. Her işletmeye sıradan ceza kestiklerini anlatıyor. “Biz kendi adımıza bize düşeni yaptığımızı düşünüyoruz” diyor Koçarslan. Ancak geçen günlerde üç gece müzik kapatma cezası aldı Reina.