Bodrum’da 12 ay turizm

Tüm dünyayı derinden etkileyen pandemi, kuşkusuz turizm sektöründe de büyük yaralara yol açtı. Türkiye’nin tatil cenneti Bodrum ise bu dönemde fahiş fiyat iddiaları, kaçak yapılaşma ve turizm sektöründeki kriz ile gündeme geliyor. Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras ile kentin kurallarını, tarımı, kaçak yapılarla mücadeleyi ve 12 ay turizm hedeflerini konuştuk.

Mehmet İnmez

Bodrum sürekli kaçak yapılarla gündeme geliyor. Neden bu kadar kaçak yapılaşma var?

Bodrum’un cazibesi büyük. Metrekare fiyatları Türkiye’de hiçbir yerde olmayacak kadar yüksek. Arazi ve toprak değerli Bodrum’da. O yüzden buraya yatırım yapan insanlar azami para kazanma çabasında. O düşünce ile Bodrum’a gelen “Ne kadar yer alırsam satarsam iyi” diyor. Onlar için önemli olan para kazanmak. Biz diyoruz ki “Bodrum’a yaptığınız projelerde bize gelin, Bodrum’un imar yapısına çevresine uygun projeyi beraber oturtalım.” Bundan sonra kesinlikle taviz yok. Ruhsata aykırı, kamu ve tarım arazileri üzerine yapılmış bütün kaçak yapılara karşı mücadeleye devam edeceğiz. Çünkü Bodrum’u korumak zorundayız. Bodrum’un nüfusu plansız bir şekilde artarsa bunun sebebi yine plansız yapılaşmadan gelir. Altyapı, çevre, sağlık sorunları ve deniz kirliliğine neden olur. Onun için bu kavgamıza devam edeceğiz. Mücadeleyi sürdüreceğiz. 

ANAYASASI OLMALI

Bodrum için farklı kurallar olması gerektiğini söylüyorsunuz, bu kurallar neler?

Bodrum’a gelen insanlar Bodrum’a saygı duymak zorunda. Belli kuralları ve anayasası olması gerekir Bodrum’un. Tabelası, mimarı, müzik yayını, kaldırımı, çalışanlar ve esnafın davranış şekilleri, Begonvili, zeytin ağacıyla farklı kuralları olmalı. İlk olarak tabela kirliliğini ortadan kaldırdık. Hiç kimsenin markası bu ilçeden değerli değildir. Mesela gürültü konusunda kuralsızlık kural olmuş. Saat 24.00’ten sonra açık havada müzik yapılmayacak deniliyorsa, bu kurala uyulacak. Bu kuralı esnetmemeliyiz. Esnettiğin an hukuksuzluk hâkim olmaya başlıyor. Bodrum sadece tatil merkezi değil, burada yaşayan 300 bine yakın insan var. Bu insanlar çalışıyor, hastası var okula gidiyor, işe gidiyor. Bodrum eskisi gibi 14 bin nüfuslu bir kent olsaydı, belki toleranslı davranabilirdik. Ama çok zor. Şimdi onlarca işletme aynı anda müziğe başladığında sabaha kadar devam ederse, artık orada kaos oluşur, yaşam olmaz. Biz bunları belirli şartlara çekmeye çalışıyoruz.

Bodrum’da 12 ay turizm olsun diyorsunuz. Nasıl olacak?

Bodrum’un markasını ifade edecek bir tanım yok. 3 bin 500 yıllık tarihi, çevresel güzellikleri iklimi, tarihi varlıkları, tarımsal potansiyeli ile bu değeri ortaya koyabilirsek, yaz kış turist olur Bodrum’da. Eğer 12 ay turizm olursa, tartışılan pahalı algısı ortadan kalkmış olur. Esnaf kendini 12 ay için planlar. 3 ay çalışıp 9 ay yatmak için plan yapmaz. Bodrum bunu hak etmiyor.

‘TARIM GELECEĞİMİZ’

Bodrum’un turizmin yanı sıra tarım alanında da güçlü olması için çalışıyorsunuz. Hangi çalışmaları yapıyorsunuz?

Bodrum’da tarım potansiyeli var. Bundan 40 yıl öncesine kadar herkes tarımla uğraşıyordu. 1980 sonrası turizm hız kazandı. Turizmde ürünlerin çoğu dışarıdan geliyor Bodrum’a. Biz yerel ekonomiyi canlandırmak için bölgede bulunan tarımsal alanda ürünler üretilsin, yine Bodrum’da tüketilsin diye düşünüyoruz. Kendi pazarımızı geliştirmeyi hedefliyoruz. Bodrum’a gelen insanlar, neden dışarıdan gelen ürünleri yesin? Burada üretilen ürünleri yesin. Biz de zengin topraklarda üretilen ürünleri çoğaltalım, onları Bodrum’da tüketelim. Kendi içerisinde dönen bir ekonomi olsun, bunu planlıyoruz. Ata tohum merkezi kurduk. Tarımsal Kalkınma Kooperatifi kurduk. Onların satış yapacağı noktaları belirledik. Çiftçiyi desteklemek için fidan desteği veriyoruz. Toprak analizlerini yapıyoruz. Tarım sadece Bodrum’un değil, Türkiye’nin de geleceği. Turizm de yapsak, sanayi de yapsak tarımı asla bırakmamak gerek.