Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, "Bodrum'da tatilin şifrelerini" anlattı

Metropoldekilerin dinlenmek, sahillerdekilerin ise para kazanmak için iple çektiği yaz geldi. Salgın nedeniyle bu dönem kimse için kolay geçmeyecek. Peki 'yeni normal'de nasıl tatil yapacağız? 17 Mart'ta "Tüm Türkiye'yi uyaran ve "Gelmeyin" diyen Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras ile konuştuk.

İpek Özbey

Plajlar nasıl olacak, tüm oteller açılacak ve eğlence başlayacak mı? Peki esnaf zor günleri atlatabilecek mi? Aras, “İnsanlar gerçekten çok zor günler yaşadı ve yaşıyor. Bir anne beni arayıp, ‘Çocuğum uyanmasın diye dua ediyorum.

Çünkü yarın sabah kahvaltısında önüne koyacak peynirim, sütüm, yumurtam yok’ diyor. Siz buna kayıtsız kalabilir misiniz? Kalamazsınız.

Biz belediye imkanları elverdiği ölçüde bu imkanların tamamını halkımızla paylaşmak durumundayız. Böyle dönemlerde, yaptığımız işin siyaseti olmaz. Belediyecilik siyaset değil, hizmet yeridir" dedi. 

- Şu an itibariyle Bodrum’un nüfusu kaç?

Şu an nüfus 300 bin civarında ama özellikle üç metropoldeki seyahat kısıtlaması kaldırılırsa, Bodrum’da nüfusun 600 bine çıkacağını öngörüyoruz. Bodrum’un yaz-kış sakinleri ve ikinci konut sahipleriyle birlikte bu rakama ulaşılacaktır. Otellerin de açılmasıyla bu rakam artacaktır elbette.

- Yarın bayramın ilk günü, gelen sayısında artış var mı?

Şu an ani ya da aşırı bir nüfus artışından söz edemeyiz. Kente giriş-çıkış yapan araç sayıları belli. Günübirlik girişler var. Muğla ve çevre il/ilçelerden çoğunlukla tedarik araçları, firma temsilcileri ya da personel girişleri oluyor. Seyahat yasağı devam eden metropollerden ancak seyahat izin belgesi alanlar kentimize giriş yapıyor, bunların sayısı da bir haftada 50 kişiyi geçmiyor. Bayramda  tüm Türkiye’de sokağa çıkma yasağı ilan edilmesinin çok doğru bir karar olduğunu düşünüyoruz. Bayramdan sonra, kısıtlamaların durumuna göre değişebilir.

- 65 yaş üstüne "en az bir ay boyunca dönmemek" kaydıyla tek yönlü olarak istedikleri yerleşim yerlerine gidiş izni verildi. Bodrum’a akın olur mu?

65 yaş üstü vatandaşlarımız, uzun zamandır ‘evde kal’ çağrısına uyuyor. Havaların ısınmasıyla birlikte büyükşehirlerde eve kapanmak yerine, yazlıklarına ya da köylerine gitmek istemeleri çok doğal.  Bu genelgenin yayımlanmasıyla birlikte Bodrum’da yine bir nüfus artışı olacaktır. Burada yazlığı olan ya da ailesi Bodrum’da yaşayan vatandaşlar, yanlarında bir refakatçi ile birlikte Bodrum’a gelecektir. Bunun dışında sezonluk olarak ev kiralayanlar olabilir. Kent nüfusu belli oranda artar fakat bir ‘akın’dan söz etmemiz için metropollerdeki seyahat kısıtlamasının tümüyle kalkması gerekir diye düşünüyorum.  

- Bir yandan da bu grup, hastalık açısından en riskli grup. Bodrum hastaneleri hazır mı?

Bir süredir Bodrum’da salgınla ilgili olumsuz bir gelişme yaşanmıyor. Kontrol altına alınmış durumda. Fakat risk tümüyle ortadan kalkmadığı için, Bodrum’a gelecek her vatandaşımızın kurallara uyması çok önemli. Kente girişleri kontrollü olacak ve aile hekimi tarafından takip edilecekler. Bodrum’da da evden çıkmaları şu an için söz konusu olamayacak. Bu kurallara uydukları taktirde bir olumsuzluk yaşanacağını düşünmüyorum. Bodrum’da sağlık kuruluşlarımız bu dönemde üstün bir gayretle çalıştı ve salgının etkisinin minimum düzeyde kalması hususunda çok büyük emek sarf etti. Devlet Hastanemiz ve bir özel hastane, pandemi hastanesi olarak ilan edildi. Her zaman ifade ettiğimiz bir konunun altını çizmekte fayda var. Bodrum’daki sağlık hizmetleri, yaz ve kış yaşayan 170 bin nüfusa yetebilir durumdaydı. İlk pandemi açıklaması yapıldığında, vatandaşımıza ‘gelmeyin’ derken bu gerçeğin altını çizmeye çalıştık. Hiç kimsenin sağlığını riske atmak istemediğimiz için uyarılarımızı yaptık. Geçtiğimiz günlerde, Sağlık Bakanımız, ikinci bir dalga beklenmediği yönünde açıklama yaptı. Bu sevindirici. Ancak hareketliliğin kontrol altında tutulması ve maske, mesafe kurallarına azami ölçüde hassasiyet gösterilmesi şart.

- “Tüm Türkiye’yi uyarıyorum, yeterli sağlık önlemlerimiz ve ekipmanlarımız yok, Bodrum’a gelmeyin, sağlık ortamı olarak kaldığınız yere oranla daha güvende değilsiniz!” 17 Mart’ta attığınız tweet'te adeta feryat ettiniz. Aradan geçti 2 ay, aldığınız önlemleri anlatır mısınız?

Biz bu uyarıyı yaparken, Bodrum’un sağlık hizmeti koşullarını dikkate alarak, insanlarımızın sağlığını korumak adına yaptık. İyi ki de yapmışız ve iyi ki de halkımız bu çağrımıza kulak vermiş. Bugün Bodrum’un bu kadar güvenli kalabilmesinde bunun etkisinin büyük olduğunu düşünüyorum. Tabii iki aylık pandemi döneminde Belediye olarak biz tedbirlere hiçbir şekilde ara vermedik. Tüm iletişim kanallarımızı, tüm kaynaklarımızı, personelimizi ve bütçemizi pandemi ile mücadeleye ayırdık. Bu hususta kamu kurumlarıyla ve diğer sivil inisiyatifle ve elbette halkımızla koordineli bir şekilde çalıştık. Bu dönemde tek önceliğimiz insan sağlığıydı. Şimdi, hem bu önlemlerimizi sürdürüyoruz hem de sezona hazırlanıyoruz. Turizm hareketliliğinin başlaması durumunda hazırlıklı olmamız gerekiyor. Covid-19 ile bu sezonu nasıl geçirebiliriz? Bunun hazırlığını yapıyoruz. Örneğin Belediye belgeli tüm işletmeler için bir akreditasyon sistemini hayata geçirdik. Her sektöre özel hijyen ve sosyal mesafe kurallarını belirleyerek bu kurallara uyan işletmelere belge vereceğiz. Tabii bu belgeyi vermekle iş bitmiyor. Salgın süresince büyük bir titizlikle sürdürdüğümüz dezenfeksiyon uygulamamız devam edecek. Bodrum’da sağlıklı ve mutlu bir sezon geçirmek için tüm enerjimizi ve imkanlarımızı bu yönde harcayacağız.

- Asıl mesele sanırım 4 Haziran itibariyle, yani iç hat seferleriyle birlikte başlıyor. Ne bekliyorsunuz?

Bodrum nüfusunda, üç büyükşehirdeki seyahat kısıtlamasının kalkmasıyla artış olabilir. Bodrum’da ikinci konut sahiplerinin çok büyük bir bölümü İstanbul ve Ankara’da yaşıyor. Fakat otel konaklaması konusunda insanların motivasyonu nasıl olacak bilemiyoruz. Üstelik, otellerin aynı anda ağırlayabileceği misafir sayısında da bir kısıtlama olacak.

- Tatil beldelerinde esnaf bütün kış, para kazanmak için yazı bekler. Onlar için hastalık korkusunun üzerine, ekstra bir ekonomik yük biniyor haliyle. Belediye olarak nasıl katkı sağlıyorsunuz?

Bodrum’daki meslek odalarımızın katkısıyla; pandeminin sektörlere etkileri ve çözüm önerileri konusunda bir rapor hazırladık. Bu raporda oldukça çarpıcı sonuçlar var. Örneğin, ekonomik ve ticari hayatın yüzde 50 ve 80 aralığında yavaşladığını, turizm sektöründe bu oranın yüzde 100’e dayandığını gördük. Bunu pandemi sürecinin ilk günlerinde öngörmüştük ve Belediye olarak üzerimize düşeni yapmak için harekete geçtik. Belediyeye ait dükkanlara kira ötelemesi getirdik, işyerlerinin kapalı olduğu dönemler için işgaliye ve kira bedellerini tahakkuk ettirmedik, kapanan işyerlerine 3 ay boyunca evsel katı atık bertaraf ücreti tahakkuk ettirmedik, meskenlere ait evsel katı atık bertaraf ücretlerini de 2 ay süreyle erteledik. “Esnafına Sahip Çık Bodrum” diyerek, tüketicileri Bodrum’un yerel esnafından alışveriş yapmaya yönlendirecek bir farkındalık çalışmasını hayata geçirdik. 4 bin 121 aileye gıda ve erzak paketi yardımı, 10 bin 662 aileye hijyen paketi, maske eldiven ve dezenfektan yardımı yaptık. Yarımada genelinde 350 bin koruyucu maske dağıttık. 65 yaş üzeri vatandaşlarımızı telefonla arayarak ya da evlerine giderek ihtiyaçlarını sorduk, yardım taleplerini karşıladık. Evlerine gidemeyen ve kent dışına çıkamayan üniversite öğrencilerimize, gıda yardım paketlerini ulaştırdık burs yardımı yaptık. İşini kaybede ve memleketine gitmek isteyen işçi kardeşlerimize destek verdik, 2 bin 400 vatandaşımızı memleketlerine gönderdik. 98 bin konut içinde 45 bin 363 konuta ulaştık, yardım elimizi uzattık. Bodrum’da eğlence mekanlarının kapatılması ve tüm etkinliklerin iptal edilmesiyle gelirini tümüyle kaybeden müzisyenlerimize destek kampanyası başlattık.

- “Şu kadar insan işinden oldu” diye rakam verebiliyor musunuz?

Bu dönemde işsizlik yaşanan en önemli sorunlardan biriydi. Esnafımız bu konuda çok duyarlı davrandı. Ancak işlerin durma noktasına gelmesi, çok ciddi sıkıntılara yol açtı. İşten çıkarma yasaklandığı halde, işletmelerin bir bölümü pandemi sürecinde kapandı ve ne zaman açılacağı konusunda da belirsizlik var. Bu nedenle hemen her sezon sonrası açığa çıkan işsizlik oranı, kalıcı olma tehlikesiyle karşı karşıya. Ücretsiz izne ayrılanlar da şu anda tıpkı işletme sahipleri gibi önünü göremiyor.

- Esnafın beklentisini sorsam...

15 Mart tarihinden bu yana özellikle turizm ve ilişkili sektörler büyük zarar yaşadı. Bu yıl esnafın kredilerle desteklenme beklentisi var. Kullanmış oldukları kredilerin geri ödemeleri, vergiler, SGK prim ödemeleri gibi bazı borçların ötelenmesi ve süre uzatılması yönünde taleplerini dile getiriyorlar.

- Bir yandan da CHP’li belediyelerin yardımları iktidarca engelleniyor...

Her belediye başkanı, sorumlu olduğu bölgede vatandaşa yardım eli uzatmakla sorumludur. İdaresini üstlendiğiniz kentte, bir insanın bile yatağa aç girmesine göz yumamazsınız. Pandemi döneminde, Belediyemize her gün binlerce telefon geldi ve gelmeye devam ediyor. İnsanlar gerçekten çok zor günler yaşadı ve yaşıyor. Bir anne beni arayıp, ‘Çocuğum uyanmasın diye dua ediyorum. Çünkü yarın sabah kahvaltısında önüne koyacak peynirim, sütüm, yumurtam yok’ diyor. Siz buna kayıtsız kalabilir misiniz? Kalamazsınız. Biz belediye imkanları elverdiği ölçüde bu imkanların tamamını halkımızla paylaşmak durumundayız. Tabii ki gücümüz yettiği yere kadar. Böyle dönemlerde, yaptığımız işin siyaseti olmaz. Belediyecilik siyaset değil, hizmet yeridir.

EN GÜVENLİSİ TEKNE TATİLİ

- Hangi oteller 27 Mayıs'ta kapılarını açık olacak? Bir turist Bodrum’a geldiğinde ‘yeni normal’ dediğimiz konseptte nasıl bir tatil yapacak?

Bu salgın dönemi, insanların tatil tercihlerini büyük ölçüde değiştirecek. Otellerde yeme alışkanlıklarından, check-in süreçlerine ve oda temizliğine kadar her şeyin farklılaştığı bir dönem başlıyor. Bodrum’daki tesisler bu döneme hazırlanıyor şu anda. Bazıları ise hiç açmayacak kapılarını bu sezon. Her şey dahil turizm konsepti artık geçerliliğini yitirecek. Bodrum için aslında bir anlamda eskiye dönüş olacak. Biz, turizme ev pansiyonculuğu yaparak başladık burada. Şimdi de insanların tercihini bu yönde kullanacağını düşünüyorum. İşletmesinin ‘güvenli bölge’ olduğunu hissettiren her tesis öne çıkacak. Ve bu tesisler gerek Bakanlığımız gerekse Belediyemiz tarafından sürekli olarak denetime tabi tutulacak. Şu anda turizmcilerimiz, Bakanlık tarafından belirlenen sertifikasyon kriterlerini yerine getirmek için çalışıyor. Biz de Belediye olarak bir akreditasyon programı hazırladık. Belediye belgeli tüm işyerlerinde kriterlerimizi belirledik. Bir taraftan da sezona hazırlanıyoruz. Örneğin 36 halk plajımızı, yeni döneme göre düzenlemeye başladık. Kum serimi, bakım-tesviye çalışması yapıyoruz. Daha sonra sosyal mesafe kurallarına uygun bir şekilde şemsiyelerimizi yerleştireceğiz.

- Alınan karar sizce erken mi oldu?

Biz şu an için yayınlanan genelgelere ve alınan kararlara uymakla sorumluyuz. Karar mercii değiliz. Şu an için sürecin çok kontrollü bir şekilde yönetildiğini görüyoruz. Aşamalı bir geçiş yaşanıyor. Bu anlamda Turizm Bakanı’nın sektörden gelen biri olarak aldığı kararları yerinde buluyorum. Henüz seyahat kısıtlaması devam eden illerimiz var örneğin. Şu an Bodrum’da da süreci yönetebiliyoruz. Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulu kararları doğrultusunda kontrollü bir şekilde kısıtlamalar kalktığı taktirde olumsuz bir tablo yaşanmayacağını düşünüyorum. Tabii ki asla tedbiri elden bırakmamak koşuluyla. Bu hususta kişilere de büyük sorumluluk düşüyor.

- Yabancı turist bekliyor musunuz?

Turizm Bakanlığı, 70’den fazla ülkeyle görüşmeler yapıyor. Telefon diplomasisi sürüyor. Biz de konuyu takip ediyoruz. Sezonun ortalarından sonra dış turizm hareketliliği olabilir. Tabii turizmcinin beklentisini karşılayacak düzeyde bir hareketlilik olmaz bu.  

- Denize girilebiliyor mu? Bazı yerler mesafeli şezlong uygulaması başlattı. Bodrum’da nasıl olacak?

Muğla, 6 Mayıs itibariyle sokağa çıkma kısıtlaması olan iller listesinden çıkarıldı. Denize girmek henüz serbest değil. Sahillerde kolluk kuvvetlerimiz tarafından sürekli denetim yapılıyor. Sosyal mesafeyi korumak koşuluyla sahilde yürüyüş yapılabiliyor ancak güneşlenmeye izin verilmiyor. Sahiller, insanların kolaylıkla sosyalleşebildiği mekanlar. Bu yoğunluğu önleyebilmek adına alınmış bir karardı. Tabii turizm hareketliliğinin başlaması ve otellerin açılmasıyla birlikte bu yasak da kontrollü bir şekilde kaldırılacaktır. Plajlara pandemi döneminde belli kriterler getirildi. Hijyen kurallarına göre yeniden düzenlenecek. Tuvaletler, duş ve soyunma kabinleri için temizlik ve dezenfeksiyon şartı getirildi ve bu faaliyetler kayıt altına alınacak. Şezlonglar arasında sosyal mesafe kuralları uygulanacak. Bodrum’da da bu kurallar aynen geçerli olacak.

- Havuzlar için ekstra önlem alınacak mı?

Deniz ve havuz suyundan Covid-19 bulaştığına dair herhangi bir kanıt yok. Bilim insanları da bu konuda kesin bir bilgi vermiyor. Klor ve bromin gibi maddeler kullanılarak yapılan dezenfektan bakımıyla, suyun içindeki virüsü etkisiz hale getirilebileceği söyleniyor. Ancak yine de deniz ve havuz gibi ortak kulanım alanlarında tedbirin elden bırakılmaması gerekiyor. Dolayısıyla bu hususta da farklı kısıtlamalar getirildi. Havuz suyundaki klor seviyesine kadar alınacak tüm önlemler açıklandı. Ortak kulanım alanları düzenli olarak dezenfekte edilecek, personel koruyucu kıyafet kullanacak ve oturma alanlarında sosyal mesafeye dikkat edilecek.

- Bodrum sadece deniz, güneş değil, aynı zamanda eğlence de…

Eğlence mekanları, kulüp ve barların açılışı en son aşamada olacaktır diye düşünüyoruz. Çünkü bu mekanlarda sosyal mesafeyi korumak pek mümkün görünmüyor. Bodrum eğlence hayatıyla da aranan bir tatil yöresi, ne yazık ki bu sezon bu güzellikten mahrum kalacağız.

- Boş kalan zamanlar tatil fiyatlarına, otel ücretlerine, plaj biletlerine yansır mı? Sıradan bir tatil lüks mü artık?

Salgın, hiçbir ayrım yapmadan tüm sektörleri vurdu. Bu çok sıkıntılı bir süreçti ve bu süreçte yaşanan ekonomik kriz, hem turizmcileri hem de tatilcileri etkiledi. Dolayısıyla ortak bir noktada buluşulacağını düşünüyorum. Kaldı ki Türkiye gibi önemli bir turizm destinasyonunda tatil yapmak asla lüks olmamalıdır. Bodrum’da ise her bütçeye ve her zevke göre tatil imkanı vardır. Her dönem böyleydi, bundan sonra da böyle olacaktır.

- Daha güvenli görüldüğü için tekne tatilleri artar mı?

Tekne tatili şu an için en güvenli tatil seçeneği diye düşünüyorum. Charter teknelerinin büyük bölümü yabancı turist ağırlıklı çalışıyordu. Bu sene yerli turistlerin de tatil tercihini bu yönde kullanmaya başlayacağı görülüyor. Denizcilerimiz hazırlıklarına başladı. Mavi Yolculuk bir Bodrum markasıdır ve Bodrum’un en önemli değerlerinden biridir. Aynı zamanda hem hijyen hem de sosyal mesafe kurallarının en rahat uygulanabileceği alan olarak değerlendirmek lazım. 30 metrelik bir gulette, kaptanla birlikte en fazla 5 ya da 6 mürettebat olur. Bir hafta, 15 gün boyunca Gökova’da izole bir tatil imkanı sunan teknelerin, bu sene hiç boş kalmayacağını düşünüyorum.

- Bir başka tercih için kiralık villalardan söz ediliyor. Ortalama beş kişilik rezervasyonlar oluşturulduğu doğru mu?

İkinci konutlara, tatil evlerine ve rezidanslara çok ciddi bir talep olduğunu görüyoruz. Ev kiralama ve hatta satın alma taleplerinde artış var. Bodrum’da şu an itibariyle yaklaşık 5 bin adet satışa hazır konut bulunuyor. Gayrimenkul danışmanlarının paylaştığı bilgiler bu yönde. Salgın sonrası bazı tatilciler, kalabalıktan uzak kalmak adına tercihini bu yönde kullanacaktır.  
- Bodrum’a gelenlerden beklentiniz nedir, neye dikkat etsinler? (internete gidecek)
Risk henüz tam anlamıyla geçmiş değil. Vatandaşlarımız, tatilde de tıpkı geçtiğimiz iki aylık süreçte olduğu gibi, kalabalık ortamlardan uzak dursunlar. Kişisel hijyen ve sosyal mesafe kurallarına uysunlar. Maskesiz marketlere, pazar yerlerine ve alışveriş merkezlerine gitmesinler. 15 Mayıs itibariyle Muğla genelinde maskesiz sokağa çıkmak yasaklandı. Buna da dikkat etmelerini öneriyorum.

213 yapının yıkım işlemini tamamladık

-  Bodrum, ünlü gazeteci-yazar Yılmaz Özdil’in villasıyla da gündeme geldi. Bir de sizden dinleyelim?

Biz Bodrum’da 1 Nisan 2019 tarihinde göreve gelir gelmez, ilk olarak ruhsatsız ve imara aykırı yapılaşmaya karşı bir seferberlik başlattık. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile koordineli bir şekilde bu mücadelemizi sürdürüyoruz. Yasalar çerçevesinde müdahalemizi yapıyoruz. Bu konuda vatandaşımıza da çağrı yapıyoruz. ‘Yapılan bir yanlış varsa düzeltin, bizim müdahalemizi beklemeyin. Biz sonuna kadar size destek oluruz’ diyoruz. Hiç kimse zarara uğramasın istiyoruz. Vatandaşlarımız da bu konuda çok duyarlı. Çünkü hepimizin ortak paydası Bodrum. Uzun yıllardır dokusunu, kültürünü, kent kimliğini, doğasını tahrip eden kontrolsüz bir büyüme yaşıyor Bodrum ve artık geri dönülmez bir noktaya gelmek üzere. Bu kapsamda; son bir yıl içinde biz belediye olarak  Bodrum’da 213 adet yapının yıkım işlemini tamamladık. 

EN AZ HASARLA KURTULACAĞIZ

- “Şansa bak, dünyanın en önemli turizm merkezlerinden birine belediye başkanı seçildim, Korona bizi buldu” diye düşündüğünüz oldu mu hiç?

Hayır öyle düşünmüyorum. Bu küresel bir krizdi ve dünyanın tüm ülkeleri bu krizden etkilendi. Keşke böyle bir salgın yaşanmasaydı, can kayıplarımız olmasaydı. Fakat şu an için dünyanın gerçeği bu ve biz bu hastalıkla mücadele etmek için tüm enerjimizi, tüm gücümüzü harcayacağız. Bir tedavisi umarım yakın zamanda bulunur. O gün gelene kadar biz Covid-19 gerçeğiyle yaşamaya  alışmak durumundayız. Turizm, kitleleri etkileyen her krizden bir şekilde etkilenir. Çünkü dinamik ve kırılgan bir sektördür. Ama aynı zamanda krize karşı en çabuk reaksiyon gösteren ve çözüm üreten sektörlerin başında gelir. Önemli olan krizi önceden fark ederek, yönetebilmektir. Ben de bir turizmciyim. Bugüne kadar pek çok farklı krizle karşı karşıya kaldık ve bir şekilde üstesinden geldik. Bunu yaşayan ve bilen biriyim. Bu süreçten de, en az hasarla kurtulacağımıza yürekten inanıyorum.  

KENDİMİZİ GÜVENDE HİSSEDİYORUZ

- Şu ana kadar kaç vaka görüldü Bodrum’da, can kaybı ne kadar oldu? Yoğun bakımda hasta var mı?

Bizim de can kayıplarımız oldu, bunlardan bazıları Covid-19 şüphesi taşıyordu. Son günlerde ise Covid-19 testi pozitif çıkan iki vakamız oldu. Onlar da tedavileri tamamlanarak, taburcu edildiler.  Türkiye, vaka tespitinde ve tedavide gerçekten başarılı bir süreç yaşıyor. Bodrum’da şu an kendimizi güvende hissediyoruz. Bodrum’da yaşayan vatandaşlarımız ve Bodrum’a gelenlerin de duyarlılığı çok önemli bir etken.