BMGK toplantısından notlar

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi (BMGK) dönem başkanı olarak ''yapıcı, objektif, aktif bir tutum'' sergilemeye devam edeceğini belirtti.

cumhuriyet.com.tr

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 48 yıl sonra ilk kez BM Güvenlik Konseyi'nde (BMGK) Haziran ayında düzenlenen ilk resmi toplantıya dönem başkanı olarak başkanlık etmesinin ardından Türkevi'nde basın toplantısı düzenledi ve basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Davutoğlu, ''Bu Türkiye açısından tarihi bir döneme işaret ediyor, çünkü BM tarihinde son 50 yılda Türkiye'nin BMGK üyeliği, başkanlığı söz konusu değildi, bu dönem başkanlığıyla birlikte Türkiye sadece bölgesinde aktif bir ülke olmanın değil, küresel gelişmeleri de yönlendirebilecek kapasiteye sahip bir güç olduğunu gösterecektir. Biz her zaman küresel ve bölgesel barış için çalıştık, bundan sonra da bu çalışmalarımızı en yoğun şekilde sürdüreceğiz'' dedi.

Davutoğlu, bir soru üzerine, uluslararası gündemin sıcak bir dönemine girildiğini, Türkiye'nin BMGK başkanı olarak böyle bir dönemde ortaya çıkabilecek her gelişmeyi, en aktif şekilde takip edip gerekli çabaları göstereceğini söyledi.

Davutoğlu, ''Dönem başkanı olarak konunun BMGK gündemine gelmesinin ötesinde dönem başkanlığının sorumlulukları çerçevesinde olabilecek gelişmeleri yakından takip edip bu gelişmelerle ilgili elimizden gelen çabayı da göstereceğiz'' dedi.

Önümüzdeki hafta Afganistan ve Pakistan'a gideceğini belirten Davutoğlu, Türkiye'nin bu kardeş ülkelerle her zaman yakın ilişkisi olduğunu, iki ülkedeki her gelişmenin Türkiye'yi ilgilendirdiğini belirtti. Bakan Davutoğlu, Türkiye'nin BMGK dönem başkanı olarak da bu tür hassas gelişmelerin olduğu bölgelere ilgisini bu ay biraz daha fazla olacağını ve gelişmeleri mümkün olduğu kadar olumlu yönde etkileme çabasını sürdürdüreceğini bildirdi.

Davutoğlu, başkanlık ettiği ilk BM Güvenlik Konseyi (BMGK) toplantısında, Türkiye'nin uluslararası toplumunun sorumlu bir üyesi olarak BM Şart'ında (Ana Sözleşmesi'nde) yer alan ideallerin ve ilkelerin desteklenmesine derinden bağlı olduğunu belirtti.

BM'nin kurucu üyelerinden biri olarak Türkiye'nin BM'nin programlarına ve siyasetine aktif olarak katılmasının dış politikasının da temel direklerinden biri olduğunu vurgulayan Davutoğlu, Türkiye'nin BMGK üyesi olmasıyla bölgesinde ve bölgesinin ötesinde oynadığı yapıcı rolü daha da güçlendirebileceğine inandığını ifade etti.

Davutoğlu, Türkiye'nin özellikle bölgesindeki son decece karmaşık konulara ilişkin anlayışının Konseyin çalışmalarına katma değer getirmesi umudunu dile getirerek, Türkiye'nin BMGK'daki son 5 ayında pek çok konuda sahip olduğu birikimden çok yararlandığını ve bunları BMGK'da somut olarak ortaya koymaya çalıştığını ifade etti.
''Şimdi önümüze baktığımızda Konsey üyeleriyle ve tüm BM üyeleriyle aktif olarak yaptığımız görüşmelerin ve çalışmaların dünyada barış ve istikrara katkı sağlamaya devam edeceğinden daha da umutluyuz'' diyen Davutoğlu, Konseyin neredeyse tüm gündemini de yansıtan BMGK'nın bu ayki yoğun gündeminin bu yönde bir adım olacağına inandığını, Türkiye'nin BMGK Başkanı olarak üstüne düşeni yapacağını belirtti.

Türkiye'nin başkanlık ettiği ilk BMGK toplantısının Eski Yugoslavya ve Ruanda Uluslararası Ceza Mahkemelerinin toplantısı olmasından da ayrıca memnuniyet duyduğunu belirten Davutoğlu, bu iki mahkemenin uluslararası adaletin sağlanmasına katkıda bulunduğunu, Türkiye'nin bu iki mahkemenin önemli çalışmalarına büyük önem atfettiğini ve uluslararası insancıl hukuk ihlallerine uğrayan kurbanlara adalet sağlanmasının Türkiye için öncelik taşıdığını belirtti.

 

Obama'nın Kahire konuşması

Davutoğlu ABD Başkanı Barack Obama'nın İslam Dünyasına seslendiği Kahire'den yaptığı konuşmayı nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine konuşmayı New York'ta izlediğini ve konuşmanın Türkiye'de TBMM'de yaptığı konuşmanın ''bir anlamda daha da açılımı olduğunu'' belirtti.

Davutoğlu şöyle konuştu:
''İlkesel olarak Başkan Obama'nın zikrettiği hususlara katılmamak mümkün değil ve bunu doğru ve zamanlı mesajlar olarak değerlendiriyoruz. Ancak bu mesajların ötesinde artık başta ABD olmak üzere uluslararası toplumun gündemdeki sorunlar ve özellikle de Orta Doğu'da yaşanan gelişmelere ilgili, daha aktif bir şekilde, belli bir çerçevede girişimlerde bulunması gerekiyor. Sayın Obama'nın konuşması Batı-İslam dünyası ilişkileri bağlamında doğru bir çerçeve çizmiştir.''

Obama'nın konuşmasında Türkiye'nin rolüne atıfta bulunduğunu anımsatan Davutoğlu, ''Türkiye olarak biz Doğu-Batı, Kuzey-Güney hangi coğrafyada ya da hangi kültürler, ekonomik yapılar arasında olursa olsun hiçbir gerilimin tarafı değiliz ve bu gerilimlerin aşılabilmesi için de elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz'' dedi.