BM'den OHAL bildirisi

BM Cenevre ofisinden 19 uzman ve çalışma grubundan bildiri gibi açıklama

Duygu Güvenç

15 Temmuz kalkışmasının ardından olağanüstü hal ilan etmek için Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nin (ICCPR) 4’ncü maddesinden istisna tutulmayı isteyen Türkiye’ye BM uzmanlarından ‘zehir zemberek’ bir açıklama geldi. BM’nin Cenevre ofisinden 19 uzman ve çalışma gruplarının imzasıyla yapılan açıklamada Türkiye’nin OHAL ilan etmesi için gerekli şartların oluşmadığı vurgulandı ve “4’ncü maddedeyi istisna tutmak tüm sorumluluklarınızı sınırsız yetkiyle kullanma hakkı vermez” denildi.

Dünyadaki akademisyenlerin, sivil toplum kuruluşlarının, insan hakları örgütlerinin OHAL dönemi uygulamalar ile ilgili tepkilerine bu kez Birleşmiş Milletler uzmanları da eklendi. BM uzmanları, imza attıkları bildiride, Türkiye’nin ICCPR’ı 2003’te onayladığını anımsatıp, olağanüstü hal ile ilgili 4’ncü maddeye ilişkin “4’ncü maddenin işletilmesi ancak milletin hayatına yönelik bir tehdit olduğunda yasaldır, bu koşul bu (Türkiye’deki) durumda kesinlikle karşılanmamaktadır” değerlendirmesini yaptı.
Uzmanlar aynı zamanda bu uygulamayı gerektiren hallerrde de, devletin sorumluluklarından ne kadar feragat edebileceğinin sınırlı olduğunu

“Olağanüstü hal durumunda dahi, hayatı koruma, işkenceyi yasaklama, yargı sürecinin ve ayrım yapmama ilkesinin temel unsurlarına bağlı kalma ve herkesin inanç ve ifade özgürlüğünü koruma haklarından kaçınamaz” ifadeleri ile anımsattı.

‘İstisna sınırsız yetki vermez’

Uzmanlar, hükümetin sorumluluklarını “Kişisel ve Siyasal Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nde 4’ncü maddedeyi istisna tutmak tüm sorumluluklarınızı sınırsız yetkiyle gözardı etme hakkı vermez. İstisna hakkına izin verilen hallerde dahi, hükümetin bu uygulamaları durumun şartlarına göre sınırlama sorumluluğu vardır” olarak sıraladı.

‘Ölçüsüz idari güç’

15 Temmuz’dan ve OHAL’in ilan edildiği 20 Temmuz gününden bu yana Türk toplumunun artan tutuklama ve tasfiyeleri yaşadığı anımsatılarak, bunun özellikle de eğitim, medya, askeri ve yargı alanlarında olduğu belirtildi. Uzmanlar “geniş ve ölçüsüz idari güç” ile “işkence ve olumsuz gözaltı koşullarıyla ilgili iddialarının” da gündeme geldiğini anımsatarak, “Türkiye’deki kriz durumunu anlamakla beraber, hükümetin insan haklarını kısıtlamaya yönelikattığı geniş adımların şuanki koşullar altında haklı görülebileceğinden endişeliyiz” değerlendirmesinin altına imza attı.

‘Kriz durumunda da hukuk’

Türk hükümetinden “hukukun üstünlüğüne kriz durumunda da” bağlı kalması istenen açıklamada, “Türkiye kritik bir dönemden geçiyor. İstisna tedbirleri, ülkeyi daha derin bir krize sürükleyecek şekilde kullanılmamalı” ifadeleri kullanıldı.

Bu açıklama çok farklı!

BM kaynakları, “Çok az sayıda açıklama bu kadar çok imzacı barındırır” yorumunu yaparken “İmza sayılarının çokluğu özel raportörlerin ve çalışma gruplarının bu açıklamaya yoğun şekilde katıldığını gösteriyor. Bu açıklamada çok sayıda imzacı var, çünkü konunun başlığı birçok alanı etkiliyor. Bu rutin bir durum değil. Bu açıklamaya katılmak isteyen daha birçok kişi vardı” yorumunu yaptı. İmza koyan isimler arasında kültürel haklar; yerinden edilmiş kişiler, kölelik ve sebepleri ve sonuçları; din ve inanç özgürlüğü; kanun dışı, yargısız infaz; mültecilerin insan hakları; doğrunun, adaletin zararın giderilmesi; demokrasi ve uluslararası düzen; barınma hakkı; insan hakları savunucuları; temiz su ve besin güvenliği; azınlık hakları; düşünce ve ifade özgürlüğü; barışçıl örgütlenme hakkı; insan hakları ve çevre; işkence ve kötü muamel, hakim ve savcıların bağımsızlığı; ırkçılık ve ayrımcılıkla mücadele, kadına karşı şiddet gibi konularla ilgili BM Özel Raportörlerinin yanı sıra haksız tutuklama, zorla ve gönülsüz gözden kaybolma ve paralı askerlerle ilgili çalışma grupları da yer aldı.

Demokrasi için geliyor

Türkiye’nin peş peşe yaşadığı saldırılara karşı NATO müttefiklerinden yeterli destek bulamadığı sitemlerinin ardından ABD tutum değiştirdi. Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcüsü Ned Price’ın açıklamasında terör saldırıları kınanırken ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın, ‘Türkiye’nin

güvenlik ve demokrasisine olan taahhütünü tekrar teyit etmek için’ gelecek hafta Ankara’yı ziyaret edeceği belirtildi.