'Bizim boğazımızdan haram lokma geçmez'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kumluca ilçesinde seçim otobüsü üzerinden vatandaşlara seslendi.

cumhuriyet.com.tr

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Herkesin kazandığı bir Türkiye, herkesin karnının doyduğu bir Türkiye, huzur içinde yaşadığımız bir Türkiye istiyoruz. Bunun mücadelesini vereceğiz'' dedi.

Kılıçdaroğlu, Kumluca ilçesinde seçim otobüsü üzerinden vatandaşlara seslendi. Vatandaşların dertlerini dert edindiklerini anlatan Kılıçdaroğlu, nerede sorun varsa orada olacaklarını, daima halkın yanında bulunacaklarını kaydetti.

Halk yararına ne gerekiyorsa onu yapacaklarını, halk için mücadele edeceklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, ''Sizden isteğim ben size sahip çıkacağım, sizler de Cumhuriyet Halk Partisi'ne sahip çıkacaksınız, halkın partisine sahip çıkacaksınız'' dedi.

Halkın sorunlarını yakından takip ettiklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, ''Gübre fiyatı 2002'de 15 liraydı, 2013'te 100 lira oldu, sizin de geliriniz bu kadar arttı mı?'' diye konuştu.
2B Yasası'na değinen Kılıçdaroğlu, bu arazilerin insanlara dedelerinden, babalarından miras kaldığını, bu alanları ekip biçerek ihtiyaçlarını karşıladıklarını ifade etti.

CHP olarak daima halkın yanında olacaklarını, halktan yana hareket edeceklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, ''Emin olun sizin için çalışacağız, siz yeter ki haklıdan yana, halktan yana olun, en önemlisi Cumhuriyet Halk Partisi'nden yana olun'' diye konuştu.

Büyükşehir Yasası'nı eleştiren Kılıçdaroğlu, belde belediyelerinin kapanmasına tepki gösterdi. Halkın sorunlarını belediye başkanlarına rahatlıkla iletebildiklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

''Siz bu belediyeleri kapatırsanız halk sorununu kime anlatacak. Size bir söz veriyorum, iktidar olduğumuzda kapatılan o belde belediyelerinin tamamını açacağız. Halka asla yalan söylemeyeceğiz. Size sözüm var. Doğru söyleyeni 9 köyden kovarlar, ama 10'uncu köye gideceğim ve bu millete her zaman her yerde doğruları söyleyeceğim.''

CHP'li belediye başkanlarının halka hizmet ettiklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, ''Bütün belediye başkanlarımızın alnı aktır. Çünkü bizim boğazımızdan haram lokma geçmez'' dedi.

Suriye politikasını da eleştiren Kılıçdaroğlu, kendileri iktidara geldiğinde kimseyle kavga etmeyeceklerini, herkesle barış içinde yaşayacaklarını ifade etti. ''Yurtta barış, dünyada barış'' sloganıyla hareket edeceklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, ''Suriye'de demokrasi yokmuş, sen önce kendi ülkene bak, senin ülkende demokrasi var mı?'' diye konuştu.
Emekli olan insanların yeniden çalıştığı takdirde aylığından kesinti yapıldığını ifade eden Kılıçdaroğlu, bu durumun insan haklarına aykırı olduğunu savundu.

Finike ziyareti

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, ardından Finike ilçesini ziyaret etti ve seçim otobüsü üzerinden halka seslendi.

Halkla el birliği yapıp, ülkede yalanı talanı bitirmeye kararlı olduklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin birçok sorunu olduğunu, bunların takipçisi olduklarını söyledi.
Finike'nin portakalı ile ünlü bir ilçe olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, ancak portakal üreticisinin ürününü hak ettiği fiyattan satamadığını belirtti. Portakalın fiyatının 10 yıl önceki fiyatın yarısı olduğunu bildiren Kılıçdaroğlu, gübrenin, elektriğin, ilacın fiyatlarının ise 10 yılda önemli ölçüde arttığını ifade etti.

AKP  iktidarının köylüyü, üreticiyi düşünmediğini ileri süren Kılıçdaroğlu, ''O zaman köylüyü düşünmeyen, cezalandıran siyasal iktidara ders vermeliyiz, nasıl vermeliyiz, demokratik ortamda sandığa gidip vermeliyiz. Sandığa gidip, üreticiyi ezen iktidara ders vermeye söz veriyor musunuz?'' şeklinde konuştu.

Üreten ülkenin güçlü olacağını belirten Kılıçdaroğlu, tüketen, üretimi göz ardı eden, üreticiyi cezalandıran siyasal iktidarın Türkiye'nin geleceğinde söz hakkı olamayacağını kaydetti.

Finike halkından destek isteyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

''Türkiye'nin ekonomisi iyi gitmiyor. Portakalın fiyatı değişmiyorsa, gübrenin fiyatı artıyorsa, birisi bundan kazanıyor demektir, ama üretici değil. Bizim derdimiz üreticinin kazanmasıdır. Herkesin kazandığı bir Türkiye, herkesin karnının doyduğu bir Türkiye, huzur içinde yaşadığımız bir Türkiye istiyoruz. Bunun mücadelesini vereceğiz. Vatandaşın cebindeki para artmıyorsa bir sorun var demektir. Bir siyasetçinin görevi vatandaşın sorununu çözmektir. İyi niyetlerle yola çıktık, bütün amacımız herkesin bu ülkede huzur içinde yaşayabileceği düzeni kurmaktır. Ekonomi iyi yönetilmiyor. Türkiye nüfusunun yüzde 50'sinden fazlası bin 200 liranın altında, 400 lira ile geçinen binlerce insanlar var. Bizim görevimiz ailelerin gelirini artırmak. Bunu yaparsak Türkiye'yi ayağa kaldırmış oluruz.''

Suriye politikasını eleştiren Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin barış içinde olması gerektiğini ifade etti. Türkiye'nin Suriye, İran, Irak ile barış içinde olması gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, ''Kavgadan kimin ne yararı var, kavga ettik de ne oldu. Burada adamı yetiştiriyoruz, eline silah veriyoruz, 'git' diyoruz kardeşini öldür. Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışır mı bu, barışı özleyen, dünyadan barışı, yurtta barışı savunan ülkeye yakışır mı bu?'' dedi.

Demre'yi de ziyaret etti

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Demre ilçesinde de seçim otobüsünün üzerinden vatandaşlara hitap etti. Burada da 2B Yasası'nı eleştiren Kılıçdaroğlu, rayiç bedellerin çok yüksek olduğunu, o arazileri kullanan insanların bu bedelleri ödeyemeyeceğini savundu.
Vatandaşın alamadığı arazileri başkaların alacağını, bu arazilerin başkalarına geçeceğini öne süren Kılıçdaroğlu, ''Size düşen görev 'benim alın terimi kimlere peşkeş çekiyorsun' demek. Size düşen görev siyasal iktidara cezayı vermek, demokrasilerde cezayı siz kesersiniz, bunun makbuzu yoktur, sandığa gideceksiniz, ananızın ak sütü gibi helal hakkınızı demokrasiden ve özgürlükten yana kullanacaksınız'' dedi.

CHP olarak hiçbir milliyetçiliği ayaklar altına almadıklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, ''Hiçbir başbakan bu ülkede 'Her türlü milliyetçilik ayağımın altındadır' diyemez. Biz milliyetçiliği yurtseverlik olarak görüyoruz. Milliyetçilik kader birliği yapmak demektir, kafatası değil, bizim öyle bir düşüncemiz yok. Kimse komşusunun kimliğini, inancını sormaz, herkes birbirinin dinine, kimliğine saygılıdır. Bizim derdimiz işimiz, aşımızdır'' diye konuştu.
Toplumun Çanakkale'de, Kurtuluş Savaşı'nda nasıl mücadele ettiyse bugün de ülkeyi bölmek isteyenlerle mücadele edeceğini belirten Kılıçdaroğlu, toplumun bugüne kadar bölünmediğini, bugünden sonra da asla bölünmeyeceğini vurguladı.

Kendisinin halktan biri olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, ülkeyi sevdiklerini, hizmet etmek istediklerini ifade etti. Kılıçdaroğlu, ''Ülke samanı bile ithal eder hale geldi. CHP olarak hiçbir vatandaşı ayırmadık. Türkiye'nin yeniden CHP'ye ihtiyacı var, bunu bütün samimiyetimle söylüyorum'' diye konuştu.
 

Kılıçdaroğlu'ndan CHP'li başkanlara destek

Antalya Havalimanı'nda partililer tarafından karşılanan Kılıçdaroğlu daha sonra Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın'ı makamında ziyaret etti. Daha önce Antalya'nın doğu ilçelerini gezdiklerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, bu ziyaretinde ise batı ilçelerinde halkla buluşacağını söyledi.

Antalya'da Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın'ın bir olayla ilgili olarak ifade verdiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, tüm CHP'li belediye başkanlarının Antalya'ya hizmet verdiklerini, Antalya için çalıştıklarını söyledi.

CHP'li belediye başkanlarının yaptıkları her hizmetin hesabını verebileceklerini ve vermeye de devam ettiklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, ''Belediye başkanlarımızın üzerinde kurulan sistemli baskıyı kabul etmiyoruz. Hizmet için yapılan çabaların engellenmesini kabul etmiyoruz. Belediye başkanlarımız belde halkı için çalışıyorlar, hizmet için mücadele ediyorlar'' diye konuştu.

Türkiye'nin en temiz kentinin Antalya olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, Antalya'nın en güzel kent olduğunu ve CHP'li belediye başkanlarının da bu doğrultuda çalışmalarını yürüttüklerini söyledi.

CHP'li belediye başkanlarının eksiklikleri varsa giderildiğini, kendilerine yönelik yapılan eleştirilere kızmadıklarını anlatan Kılıçdaroğlu, ''Belediye başkanlarımız hesaba açıklar, hesap vermeye açıklar, yeter ki bu uygulama sistemli baskıya dönüşmesin. Geçmişin hesabını veremeyenler şimdi bizden hesap soruyorlar. Sadece CHP'li belediye başkanlarından hesap sormak, bizim kabul edeceğimiz bir uygulama değildir'' diye konuştu.

2B Yasası

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin 2B Yasasına yönelik tepkilere ilişkin sorusu üzerine, yasa görüşme aşamasındayken gerekli eleştirilerde bulunduklarını, bu eleştirilerin bugün gerçek olduğunun ortaya çıktığını söyledi.

Hükümetin 25 milyar dolar para beklendiği yönünde açıklama yaptığını, ancak kendilerinin bu rakamın doğru olmayacağı yönünde açıklamalarda bulunduklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, emsal değerlerin çok yüksek olduğunu, halkın ağır bir yük altına girdiğini kaydetti.

Halkın bu bedellere doğal olarak tepki gösterdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, kendilerinin de halkın isteklerini ve söylemlerini yerine getirdiklerini bildirdi.

Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın da başından geçen baskılara, engellemelere rağmen doğru bildikleri yolda ilerlediklerini, hizmet etmeye devam ettiklerini söyledi.

Kılıçdaroğlu, Kemer ilçesindeki bir düğün salonunda vatandaşlarla bir araya geldi. Toplantıda kamuoyunda 2B olarak bilinen orman vasfını yitirmiş arazilerin satış bedellerine tepki gösteren vatandaşların sorunlarını dinleyen Kılıçdaroğlu, sorunun takipçisi olacaklarını belirtti.

2B arazisi sorununun uzun yıllardır ülkenin gündeminde yer aldığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, 2B arazilerinin köylünün babasından, dedesinden kalan, ektiği, biçtiği, ürün elde ettiği araziler olduğunu söyledi.

Hükümetin şimdi bu arazilerin devlete ait olduğunu söylediğini ve satmak istediğini kaydeden Kılıçdaroğlu, ''Bizim görüşümüz, parlamentoya verdiğimiz kanun teklifinde orman köylüsüne 2B arazisi tapusu herhangi bir ücret almadan verilmelidir. Bizim düşüncemiz bu. Onun dışındakiler için ise esas bedel, emlak vergisi bedeli olsun ve onun üzerinden tapu köylüye verilsin. Düşüncemiz bu'' dedi.

Bu teklifi hem parlamentoda hem de çeşitli komisyonlarda ifade ettiklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, ancak hükümetin 25 milyar dolar para kazanmayı beklediğini, bu hedef tutmayınca bu miktarı 10 milyar dolara düşürdüğünü kaydetti.

CHP'nin teklifi değerlendirilmiş olsaydı yıllardır çözülemeyen sorunun barış içinde çözülmüş olacağını savunan Kılıçdaroğlu, önümüzdeki hafta konuyu yeniden parlamentoya taşıyacaklarını bildirdi.

CHP olarak 2B sorununun takipçisi olduklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, vatandaşlara da sorunlarına sahip çıkmalarını söyledi. Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle sürdürdü:

''Sizlerden isteğimiz AKP milletvekillerini sıkıştırın, CHP'nin teklifine 'evet' desinler. Çünkü biz size sahip çıkmak istiyoruz. Eğer siz toprağınıza sahip çıkarsanız emin olun ülkenize sahip çıkıyorsunuz, vatanınıza sahip çıkıyorsunuz demektir. Elinizden araziyi aldık, arsayı aldık, nereye gideceksiniz. Köyde yaşayan, 2B arazisini ekip biçen insan devlete yük mü oluyor? Yük olmuyor, üretiyor, alın teri döküyor, ürün elde ediyor, satıyor, bizler de o ürünleri yiyoruz. Herkes kazançlı. 2B arazisini elinden alırsanız en büyük zararı köylüye verirsiniz. Sizden istediğimiz, bizim söylemlerimizi yakından takip edin.''
Toplantıda ''Ulupınar köyünün yüzde 90'ı 2B arazisidir, köy satılıktır'' pankartını gören Kılıçdaroğlu, ''Bu köyü kime satacaksınız, buradaki insanların geçim kavgası ne olacak, nasıl yaşayacaklar'' dedi.

2B sorununu her yerde dile getirdiklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, rayiç bedelin gerçek, insaflı noktaya indirilmesi için her türlü çabayı göstereceklerini bildirdi.
CHP'nin halkın partisi olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, ''Köylünün, işçinin, esnafın partisiyiz. Biz alın terini kutsal sayıyoruz, alın teriyle kazanan, üreten herkesin yanındayız, herkesi kucaklıyoruz. Biz size inanıyoruz, size güveniyoruz, siz de bize inanın ve bize güvenin'' diye konuştu.