‘Bize artık bayram olur mu?’
Gazi’de polisin ‘dur ihtarına’ uymadığı gerekçesiyle açılan ateşle hayatını kaybeden 18 yaşındaki Barış Kerem’in annesi Melike Altınışık ile Oğuzhan Erkul’un (18) annesi Seyran Erkul ve ablası Figen Erkul, acılarıyla baş başa.
Zehra Özdilekİstanbul Sultangazi ilçesi Gazi Mahallesi’nde 14 Nisan gecesi polisin ‘dur ihtarına’ uymadığı gerekçesiyle ateş açtığı araçta hayatını kaybeden 18 yaşındaki Barış Kerem’in annesi Melike Altınışık ile Oğuzhan Erkul’un (18) annesi Seyran Erkul ve ablası Figen Erkul, bayramda acılarıyla baş başa. Çocuklarından ayrı ilk bayramları... “Bize artık bayram olur mu? Biz her gün yeni bir 14 Nisan’a uyanıyoruz acımız gün geçtikçe daha da yakıyor bizi” dediler. Seyran Erkul, yarasını sarmaya çalışırken karşılaştığı bir haber ile tekrar yıkıldığını söyledi. Erkul, haberde oğlundan “terörist” diye bahsedildiğini belirterek, “Ben Oğuzhan’ımı anlatayım da o katilleri savunan kanı bozuklar okusun bunları. Oğuzhan’ı Tokat’ın Sofular köyünde 20 yaşımdayken doğurdum. Dağlarda taşsız toprak aradım onu sıcak topraklara beledim. Gazi Mahallesi’ne 1.5 yaşındayken getirdim. 18 yaşına kadar Gazi’de büyüdü. Bir baksınlar bir suça karışmış mı? Evladıma leke süremezler tertemizdi o” diye konuştu.
‘Babası hurdacılık yaptı’
Oğuzhan’ın babasının yıllardır kâğıt, plastik toplayarak hurdacılık yaparak ekmeğini kazandığını bir gün olsun boğazlarından haram lokma geçirmediğini dile getiren anne Erkul, kendisinin de yıllarca hastanede personellik yaptığını söyledi. Doğruluk, dürüstlük aşılayarak oğlunu yetiştirdiğini kaydeden anne, “Tek gayemiz onlar okusun vatanına, milletine hayırlı insanlar olsunlar ama devletin yetiştirdiği katiller geldiler o tertemiz çocuklara silah sıktılar. Onların çocuklarına, ailelerine neden bir şey olmuyor, bizden ne istiyorlar, yetmedi mi kan onlara yetmedi mi aldıkları canlar bu kaçıncı soldurdukları beden? ” dedi. Erkul, tüm hayallerinin çalındığını belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bir babanın, annenin umutları çocuklarıdır. O umutları aldılar elimizden. O katiller elleri kolları serbest dolaşıyorlar onlardan hesap soran yok, neden? Herkes sağır herkes dilsiz susmayın, çocuk katilleri için susmayın sahip çıkın bu ülkenin tertemiz yetişmiş çocuklarına. Katlettiler çocuklarımızı başka çocuklar gitmesin başka aileler üzülmesin.” Oğuzhan’ın ablası Figen Erkul ise onun o her şeye inat gülen yüzünün her yerde olduğunu dile getirerek başa çıkılmaz acıyla savaştığını belirtti. Onsuz hiçbir şeyi kutlayamayacaklarını belirten abla Erkul, şöyle devam etti: “Evim, yuvam dediğin yerden canından, kanından birinin gitmesi çok zor. Artık hava güneşli ya da yağmurlu, çiçek açmış, bahar olmuş yaz gelmiş bizim için önemli değil. Bize artık hep kış hep güz. Şimdi nefesimizin yettiği yere kadar haksız yere çalınan hayatların, hayatlarımızın hesabını soracağız. Diyeceğiz ki artık ölmesin Oğuzhan’lar, Barış’lar. Ve o katiller bedel ödeyecek. O katillerin yüzlerine bakacağım avazım çıktığı kadar ‘siz katilsiniz’ diye bağıracağım. Acıyor çok acıyor canım kardeşlerim.”
‘Adını Barış koyduk’
Barış Kerem’in annesi Melike Altınışık ise çocuklara sıkılan kurşunların kendilerine sıkıldığını dile getirerek, şunları anlattı: “Doğduğun zaman adını Barış koyduk. Bizim memlekette çok kan döküldü, çok savaş yaşandı, çok çocuk öldü. Adını Barış koyduk ki, artık Barış olsun istedik. Ama adını bile kirlettiler bu memlekette. Bayram geldi çattı. Sensiz gelen bayramlarımı kutlayacaktım. Bayram sabahı oğlum benim elimi öpecekti. Şimdi ben gidip oğlumun mezar taşını mı öpeceğim? Bayram BARIŞ’ tır, sevgidir. Kirlettiler bayramımızı, Barış’ımızı, kirlettiler insana dair duygularımızı. Şimdi o katiller kutlasın bayramını ellerine bulaşmışken çocuk kanları. Kanlı ellerini mi öptürecekler. O ellerle yine yeni güzel çocukları, Barış kokan, Oğuzhan kokan, bayram sabahı gibi kokan çocuklarımızı mı katledecekler