Biyometrik pasaport için hedef: 1 Haziran

Dışişleri Sözcüsü Burak Özügergin, AB ile "Geri Kabul Anlaşması"nın yapılmasına yönelik görüşmelerin son aşamasına gelindiğini, anlaşmaya yurt dışındaki çalışan Türk vatandaşlarının haklarını da koruyacak bazı hükümleri koydurduklarını söyledi. En önemli sorunlardan biri olan "külfet paylaşımı" konusunda ayrıca bir fonun kurulması gerektiğini belirten Sözcü, "Talebimiz budur. Netice itibariyle çalışıyoruz ve bu anlaşma ile vize muafiyeti konusunda önemli bir engel aşacağımızı düşünüyoruz" şeklinde konuştu.

Sözcü Burak Özügergin, bakanlıkta düzenlediği basın bilgilendirme toplantısında Türkiye'ninAB'den vize muafiyeti beklentilerine ilişkin birçok soruyla karşılaştı. Vize, biyometrik pasaport ve geri kabul anlaşması konularında değerlendirmelerde bulunan Sözcü, "Vize konusunda biz gayet net tutumuzu ortaya koyuyoruz" diyen Özügergin, "Biz kolaylık değil muafiyet istiyoruz" şeklinde konuştu.

Avrupa Adalet Divanı'nın Soysal kararı uyarınca "belirli bir mesafe" alındığını, bu çerçevede Danimarka tarafından son atılan adımı örnek gösteren Sözcü, gerek Avrupa Komisyonu, gerekse üye ülkelerle ikili temaslarda vize muafiyeti isteği ifade edildiğini kaydetti.

Yeni pasaportların 1 Haziran'da devreye girmesi hedefleniyor

Burak Özügergin, biyometrik pasaportların yürürlüğe konulması için çok hızlı bir çalışmanın sürdürüldüğünü belirterek yeni cüzdanların hazır olduğunu, cihazların da Mayıs ayında yerleştirileceğini anlattı.

Gerek Başkonsolosluklar, gerek iller çerçevesinde fiziki altyapı oluşturulması yönündeki çalışmaların yapıldığını kaydeden Sözcü, "Netice itibariyle 1 Haziran itibariyle yeni pasaportları devreye sokmaya çalışıyoruz. En azından hedefimiz bu" dedi. Sözcü, halen kullanılan pasaportların ise 2015'e kadar kullanılmaya devam edilmesinin öngörüldüğünü de sözlerine ekledi.
 

Geri kabul anlaşması müzakereleri son aşamasında

Dışişleri Sözcüsü Özügergin, kaçak göç ile ilgili olarak AB ile "Geri Kabul Anlaşması"nın yapılmasına yönelik görüşmelerin son aşamasına gelindiğini de açıkladı.

Türkiye'nin anlaşma metnine yurtdışındaki çalışan Türk vatandaşlarının haklarını da koruyacak bazı hükümleri koydurduğunu belirten Sözcü, Türkiye'nin amacının, yasa dışı göç konusunda transit ülke olmaktan çıkmak olduğunu, bunun da caydırıcı etkisi olacağını belirtti.

Bu konuda ortaya çıkacak "külfet"in paylaşmasının en ciddi konu olduğunu ifade eden Sözcü, bu konuda müzakerelerin sürdüğünü bildirdi. Katılım öncesi fonların devreye olduğunu kaydeden Sözcü, "Bunların dışında bu iş için ayrıca bir fonun kurulması gerekiyor. Talebimiz budur. Netice itibariyle çalışıyoruz ve bu anlaşma ile vize muafiyeti konusunda önemli bir engel aşacağımızı düşünüyoruz" dedi.
 

"Güvenlik alanında da Türkiye üzerine düşeni yapıyor"

Burak Özügergin, Türkiye'nin sınırlarının güvenlik konusuna değinirken de bu konunun Reform İzleme Grubu'nun(RİG) toplantılarında ana maddelerden birini oluşturduğunu anımsattı. Bu alanda ilgili bakanlık ve güvenlik birimlerinin yoğun bir çalışma içerisinde olduğunu anlatan Sözcü, "Dolayısıyla o alanda da Türkiye, üzerine düşeni yapmaktadır" sözlerine ekledi.

Bu arada, Soysal kararına ilgili beklentilerin gelecek hafta Türkiye'yi ziyaret edecek olan Almanya Başkanı Angela Merkel'e iletilip iletilmeyeceğinin sorusuna, "Elbette" karşılığını veren Sözcü, ayrıntıya girmedi.