Birleşen iş dünyasından hükümete geç gelen uyarı

Dövizdeki dalgalanmadan binlerce üyesi etkilenen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, uzun bir aradan sonra ilk defa hükümete eleştirilerde bulundu ve bir dizi önlem önerdi. Yüzbinlerce KOBİ’nin temsilcisi olan TOBB, daha önce sık sık hükümeti uyaran TÜSİAD’la birlikte ortak bildiriye imza attı. İki patron örgütü, daha sıkı bir para politikasına geçilmesi gerektiğini vurguladı. TÜSİAD ve TOBB, ortak bildiride iş dünyası olarak hükümetin açıkladığı ekonomik programa ve alınacak önlemlere destek vereceklerini belirtti. Ardından krizin etkisinin azaltılması için acilen tedbirler alınması gerektiğinin altı çizildi. İki örgüt, ancak önerdikleri tedbirlerin hayata geçirilmesiyle istikrara ve yeniden büyüme sürecine dönülebileceğini söyledi.

cumhuriyet.com.tr

Türkiye’nin en büyük iki iş örgütü ortak açıklama yaparak “İş dünyası olarak, gerekli önlemlerin uygulanmasıyla, ekonomimizin yeniden dengelenerek sürdürülebilir büyüme sürecine süratle döneceğine inancımız tamdır” ifadesini kullandılar.

Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) gerçekleştirdikleri istişarelerin sonucunda ekonomik duruma ilişkin görüş birliğinde olduklarını ifade ederek, Ülkemiz ekonomisinde gerek küresel gelişmeler, gerekse iç dinamiklerimiz nedeniyle hassas bir dönem içerisindeyiz. Bu durumun reel ekonomi üzerinde kalıcı bir etkiye neden olmaması için gerekli tedbirlerin gecikmeden alınması gerekiyor” denildi. TÜSİAD ve TOBB acilen atılması gereken 5 adımı ise şöyle sıraladı:

1.Merkez Bankası’nın likidite yönetimi için attığı olumlu adımların yanısıra, kurun istikrara kavuşması için daha sıkı bir para politikasına geçilmesi,

2.Sıkı para politikasını destekleyecek tasarruf tedbirlerini içeren maliye politikasının en kısa sürede açıklanması,

3.Enflasyonun kalıcı olarak düşürülmesi için güven verici somut bir yol haritasının bir an önce hazırlanması,

4.En önemli ekonomik partnerimiz olan Avrupa Birliği ile ilişkilerin yeniden olumlu çerçeveye kavuşturulması,

5.ABD ve Türkiye’nin mevcut sorunların stratejik ortaklık çerçevesinde diplomasi yoluyla ve ivedilikle çözülmesi için çaba göstermeye devam etmesi.

Ortak akıl

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu da (TÜRKONFED), “KOBİ’lerin ve 40 bine yakın şirketi temsil eden iş insanlarının üye olduğu bir çatı kuruluş olarak, Türkiye ekonomisinin, sürdürülebilir büyüme, yüksek teknolojiye dayalı katma değerli üretim ve ihracat odaklı yeni bir kalkınma evresi yaratmasını önemsiyoruz.

Orta Vadeli Program’ın açıklanmasından önce, KOBİ eksenli politika önerilerimizi paylaşmak ve tartışmak adına istişare kanallarının açık tutulması, ‘ortak akıl’la Türk ekonomisinin mevcut sorunlarını aşabilmesinin şartlarının yaratılması için hükümetimiz ve tüm iş dünyasıyla işbirliği içinde çalışmaya hazırız” denildi.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), son günlerde finansal piyasaların istikrarı için kararlı adımların reel sektör için de hızla uygulamaya konulması çağrısında bulundu.

Ticari diplomasinin tüm unsurlarını kullanacağını belirten DEİK, bu kapsamda bugün Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile birlikte büyükelçiler, TİM ve DEİK olarak bir araya gelerek atılacak ilave adımları belirleyeceklerini duyurdu.

GÜVEN ŞART

Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, piyasalarda güvenin tahsis edilmesi gerektiğini vurguladı.

Genç Yönetici ve İş Adamları Derneği (GYİAD), “Ülkemiz ekonomisinin güç kaybetmemesi için, ekonomimize odaklanıp piyasa enstrümanlarının aktif şekilde kullanılarak sert fiyatlamaların önlenmesini ve firmaların mali açıdan olumsuz etkilenmeyeceği şekilde piyasaların rahatlatılacağı bir istikrar programının açıklanmasını bekliyoruz” ifadesini kullandı.

Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Timur Bayındır, “Sakin olup işimize odaklanmalıyız. Tedbirlerin alınması ve uygulanmasıyla, gereken adımların atılmasıyla bu hassas süreci atlatacağımıza inancımız tam” dedi.

Türkiye Kadın Girişimciler Derneği, “Yaşanan gelişmeler Türkiye ekonomisini tehdit eder noktaya ulaştı. Konu sadece ülkemizin yönetimini değil 80 milyonu aşkın insanımızın geleceğini etkilemekte. Bu gidişatın durdurulması için iktidarın, siyasi partilerin ve ekonomiyi temsil eden tüm meslek ve sivil toplum kuruluşlarının diyalog içinde olması, ortak akıl çerçevesinde çözümü sağlayacak politikalar üretilmesi hayati önem taşıyor” dedi.