Birinci Ergenekon davasının 156. duruşması

Birinci Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından emekli Tuğgeneral Veli Küçük, ''Bu iddianameyi savcılar hazırladı' demiyorum, çünkü dersem Türk hukukuna hakaret etmiş olurum. Türk savcısı böyle bir iddianame hazırlamaz'' dedi.

cumhuriyet.com.tr

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda görülen davanın bugünkü duruşmasına, emekli Tuğgeneral Veli Küçük ile Alparslan Arslan ve Osman Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 24 tutuklu sanık katıldı. Tutuklu sanıklardan Erkut Ersoy ile Sevgi Erenerol ve Hayrettin Ertekin ise duruşmaya gelmedi. Tutuksuz sanıklardan gazeteci Güler Kömürcü Öztürk, İbrahim Benli ve Ferit İlsever de duruşmada hazır bulundu. Mahkeme heyetine başkanlık yapan Hasan Hüseyin Özese, mahkemeye gelen evrakı okuduktan sonra taleplere ilişkin beyanları almaya başladı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesindeki salonda görülen duruşmada söz alan tutuklu sanık Muzaffer Tekin, ''gözaltına alındığı tarihten bu yana İkinci Cumhuriyetçi ve Yeni Osmanlıcıların yalan ve iftiralarıyla karşı karşıya olduğunu'' savundu. Mahkemenin önceki duruşmalarda Danıştay olayına ilişkin tanıkları dinlediğini hatırlatan Tekin, Alparslan Arslan ile ya Teoman Ekşioğlu ya da Adnan Güleç aracılığıyla tanıştığını belirterek, Arslan ile telefon görüşmelerinin 2004'ün Mart ayı sonu itibarıyla başladığını söyledi.
 

'Gizli tanıklara itibar edildi'

Daha sonra söz alan tutuklu sanıklardan emekli Tuğgeneral Veli Küçük ise ''bu davada basının desteğiyle yargılandıklarını'' savunarak, kendisi hakkındaki bazı gazete haberlerini mahkeme heyetine gösterdi. Bu soruşturmada ''gizli tanık'' ismiyle ''yalancı tanıkların'' çıkarıldığını öne süren Küçük, ''Gizli tanıklara itibar edildi ve polisler de bu gizli tanıkların beyanlarına göre iddianame hazırladı. 'İddianameyi savcılar hazırladı' demiyorum, çünkü dersem Türk hukukuna hakaret etmiş olurum. Türk savcısı böyle bir iddianame hazırlamaz'' şeklinde konuştu.

Veli Küçük, ikinci ''Ergenekon'' davasında mahkeme heyetinin 20 Ağustos tarihli ara kararında, sınır dışı operasyonlar yapan ve JİTEM kurucuları oldukları iddia edilen tutuksuz sanık emekli Albay Arif Doğan, öldürülen Binbaşı Cem Ersever, intihar eden emekli Albay Abdülkerim Kırcı'nın bağlı olduğu Jandarma İstihbarat Grubu hakkında Jandarma Genel Komutanlığından bilgi istemesini eleştirdi. Küçük, ''Yiğit insanlardı, hepsini de tanırım. Ne yapacaksınız? Jandarma görev yerlerini bildirse 'Ne yaptınız?' mı diyeceksiniz. 'PKK'lıları neden öldürdünüz?' mü diyeceksiniz'' şeklinde konuştu.

İP lideri Perinçek

Küçük'ten sonra söz alan İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek de, Beşiktaş Adliyesi'nde yasa dışı örgütlenme olduğunu iddia ederek, ''Beşiktaş Adliyesine Türk yargısı giremiyor. Orada Türk hukuku işlemiyor. Orada geçerli olan ABD'nin Türkiye'ye dayattığı operasyondur. Beşiktaş Adliyesi, Türkiye'nin egemenlik alanı dışında, gizli örgütün denetimindedir'' dedi. Bunun üzerine mahkeme heyetine başkanlık eden Özese de ''Beşiktaş Adliyesi terör örgütü olamaz. Oradaki hakim ve savcılar terör örgütü üyesi olamaz. Biz savaşın tarafı değiliz. Türk Milleti adına yargılama yapıyoruz. Bu söylediklerinizi yorum olarak algılıyorum'' diye konuştu. Perinçek de ''Bunu verdiğiniz kararlarla göstereceksiniz'' dedi. Mahkeme heyeti duruşmaya kısa bir süre ara verdi.