Birikimdir değer katan

Bu topraklarda beğenilmenin “güzellik”le değil karakter özellikleriyle bağdaştırılmasına tanık olmak ne güzel! Ve kadın/ kız karakterlerin, erkek/ oğlan karakterlerin besleyicisi olmadığı bir kitapla karşılaşmak da öyle...

Emek Yurdakul / Cumhuriyet Kitap Eki


Desen: BELKIS TUNÇAY

Yıllardır her anlatısını keyifle okuduğumuz, yenilerini merakla beklediğimiz Eşref Karadağ, Bilgi Yayınevi’nden çıkan yenisi Dedem Bir Maymun’la bize yine şahane bir deneyim yaşatıyor. Sevdiğimiz “kötü örnek” babalardan biriyle açılıyor kitap: “İşten erken gelen babam, hepimizin sevdiği o özel yemeği yapmış, salatasıyla, pilavıyla masayı çiçek gibi donatmıştı.”

Karadağ, karakterleri; dilleri aracılığıyla, birbirileriyle tatlı didişmeleriyle, sürpriz durumlar karşısındaki tepkileriyle tanıtıyor. Beş kişilik ailenin en küçüğü Meriç’in konuşmaması evde büyük bir sorun olarak görülmüyor. Yine de kolaylanması gereken bir mesele olarak hikâyeyi açıyor. Bir hayvanın arkadaşlığının meselenin çözümünü hızlandıracağı bilgisi de edinilmiş; ev ahalisi de aralarında bu konuyu tartışmış ancak evin daha otoriteri anne pek sıcak bakamıyor bu çözüme çünkü ona uygun gelen hayvanlar değil yardımcı olabilecekler.

TIPKI OKULLARDAKİ GİBİ!

Peki sonuç… Anne işten döndüğü bir akşam, evde tatlı ve fırlama bir maymunla burun buruna geliyor. Belki de fırlama değildir sevgili maymun, sadece “maymun”dur. Annenin resim atölyesine dalıp ortalığı fena dağıttığı gün ise annede öfke ve üzüntü sonrası bir kırılma noktası yaşatıyor. Ve maymun sürrealist bulunmasıyla Dali adını alır. Dali’nin aileye katılışıyla gündeme gelen pek çok konuyu irdeletiyor sevgili Karadağ okura: Hayvanın eğitilmesi kimin için? Hayvan için mi, insan için mi? Dali’ye karın tokluğu bahşederken karşılığında nesini istiyoruz? Özgürlüğünü! Peki, Dali gerçekten öğreniyor mu? Yoksa sadece taklit mi ediyor? Amacı ne: Ödül! Ve ekliyor Karadağ: “Tıpkı okullarımızdaki gibi… yıl sonu karneleri, takdirler, teşekkürler…”

İYİNİN, GÜZELİN ÖLÇÜTÜ

Hikâyenin alt metnine naiflikle yerleşmiş bir başka duruş da evin büyük çocuğu Tunca’nın, ilgi duyduğu Aslı’yı betimlemesi: “Neler düşünüyordu bu kız böyle? Neler söylüyordu? Konuştukça gözümde devleşiyor, ulaşılmaz oluyordu… Kendini ifade edişi, tartışırken karşısındakine saygılı davranışı hoşuma gidiyordu. Yüzündeki o ciddi ifade, hayvan haklarına verdiği önemi gösteriyordu…”

Güzeller güzeli kızları elde etmeye çalışan erkeklerin masallarını okuyarak büyüyen nice kuşaklardan birine dâhil biri olarak, bu topraklarda beğenilmenin karakter özellikleriyle bağdaştırılmasına tanık olmak ne güzel! Ve kadın/ kız karakterlerin, erkek/ oğlan karakterlerin besleyicisi olmadığı bir kitapla/ kitaplarla karşılaşmak da öyle. Dolayısıyla bu duyarlığı taşıyan kitapları önermekten çok memnunum.

Hem kalemine hem bakış açısına sağlık diyerek kapağını kapattığım hikâyenin keyfiyle daha nice Eşref Karadağ kitabıyla buluşalım.

Dedem Bir Maymun / Eşref Karadağ / Bilgi Yayınevi / 101 s. / 12+ / 2021.