‘Bireysel emeklilikte alternatif çoğalmalı’
Aon Hewitt Türkiye ortağı Cengiz Gürleyik, mevcut yapıların yanında şirketlere kendi bağımsız sandıklarını kurma imkânı verilmesini önerdi.
Serhat Aligil
Bireysel emeklilik sistemi (BES), Türkiye’de özellikle otomatik katılımın 2017 başında devreye alınmasından sonra daha çok konuşulur hale geldi. Cayma oranlarının yüksekliği otomatik BES’e işveren katkısını daha çok gündeme getirirken, emeklilik döneminde düzenli aylık ödeme sağlayacak “gelir sigortası” türü yapılar da yavaş yavaş tartışılmaya başlanıyor.
Dünya çapında aktüeryal denge, IK dış kaynak kullanımı gibi alanlarda hizmet veren Aon Hewitt’in Türkiye Kurucu Ortağı Cengiz Gürleyik’le bu konuları konuştuk. Aon Hewitt, emeklilik fonlarına da hizmet veriyor.
Üç ayaklı bir yapı
Emeklilik dönemine ilişkin birikim konusunda dünyada üç ayaklı sistemler olduğunu hatırlatan Gürleyik, “Bunlar SGK gibi devletin sağladığı imkânlar, şirketlerin sağladığı bağımsız emeklilik (güven) modelleri ve BES gibi bireylerin kendileri için sağladığı olanaklar. Şirketlerin sağladığı bağımsız emeklilik (güven) modelleri daha çok gelişmiş ülkelerde, Avrupa’da görüyoruz” dedi. Gürleyik’e göre Türkiye’de bankaların kurdukları sandıklar, SGK yapısı içinde oldukları için bu modele uymuyor. Gürleyik, vakıflar üzerinden kurulan sandıkların da emeklilik konusunda iyi düzenlenmiş yapılar olmadığını düşünüyor.
Gürleyik, çalışanlar açısından rahat bir emeklilik dönemi için özellikle SGK’nin aylık maaş ödemesi gibi “toplam fayda” sağlayacak ve özel şirketler tarafından kurulacak güven modelli yapıların önünün açılmasını öneriyor. Bugünkü BES’in, riski ödemeyi yapanın üstünde, “toplam katkı” esasına dayalı bir model olduğunu söyleyen Gürleyik, önerdiği modeli şöyle detaylandırdı:
Denetime tabi olmalı
“Sandık şeklinde kurgulanacak güven şirketlerinin, denetime tabi olmak şartıyla bağımsız yapısı olmalı. Çok ortaklık olabilirler. Bunlara işverenler de katılabilir. Gelişmiş ülkelerde bu tür yapılar teşvik ediliyor. Şirketlere bu tür kendi sandıklarını kurma imkânı veriliyor. Bu altyapı Türkiye’de eksik. Bu tür alternatif yapılar temel olarak yatırım esnekliği, değişik ihtiyaçlara kolay adapte olmayı sağlar. Toplam fayda ya da toplam katkı içeren hibrid planlar sunabilirler. Yurtdışındaki bu tür yapılar gelir garantisi veriyor. Ayrıca bu tür yapıların esas önemli görevi çalışanların tasarruf konusunda bilinçlendirilmesidir. Türkiye’de BES buna katkı sağladı.” Gürleyik ayrıca, bu tür yapıların iyi planlar sunarak emeklilik fikrine uzak duran gençleri de sisteme çekebileceğini belirtti.
Ek vergi yükü getirmeden şirket katkısı sağlanabilir
Çalışanları adına şirketlerin BES’e katkı sağlaması konusunda değerlendirmeler yapan Cengiz Gürleyik, serbest ekonomilerde bunun zorunlu olamayacağını ifade etti. Buna karşın teşvik mekanizmasının işletilebileceğine dikkat çeken Gürleyik, bu konuda yaşanan sorunları bir örnekle şöyle anlattı:
“Türkiye’de maaşlarda brütleştirme uygulanıyor. Örneğin bir maaşın yüzde 10’u BES’e yatacaksa, brütleştirme nedeniyle özellikle yüksek maaşlı çalışanlar için şirketin cebinden daha çok para çıkıyor. Oysa bu net olsa daha teşvik edici olur. Ek vergi yükü getirmeden şirket katkısı sağlanabilir.”
12 milyon kişi sistemde
EGM’ye göre bugün gönüllü BES’te yaklaşık 6.9 milyon katılımcı bulunuyor. Bu kişilerin toplam fon tutarı 75.9 milyar liraya yükseldi. Ayrıca yüzde 25’lik devlet katkısı ise 11.2 milyar liraya ulaştı. Otomatik BES’te ise halen 5 milyon 32 bin çalışan bulunuyor. Çalışanların fon tutarı da 4.4 milyar lira. Ancak hem otomatik BES’in başlaması hem ekonomik kriz nedeniyle gönüllü BES’e net katılımlar gerilerken, otomatik BES’teki yüzde 50’yi aşan cayma oranları da dikkat çekiyor.