'Bir Türk derecelendirme kuruluşunun etki yapması zor'

Financial Times, dünyada 76 kuruluşun faaliyette bulunduğu belirterek "Bir Türk kuruluşunun nasıl, örneğin Hintli veya Çinli kuruluşlardan daha fazla etki yapacağını tasavvur etmek zor" yorumunu yaptı.

cumhuriyet.com.tr

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Türkiye'nin görünümünü olumludan durağana çeviren Sstandard & Poor's'a tepki olarak Türkiye'nin kendi derecelendirme kuruluşunu kurabileceği yönündeki açıklamaları, yurt dışında da yankılandı. Financial Times gazetesi, bir Türk kuruluşunun pek etkili olmayabileceğini savunduğu analizinde "S&P olsun olmasın, piyasaları etkileyecek olan sert söylemler değil, sert eylemler. Cari açık o kadar yüksek ki saygın hiçbir derecelendirme kuruluşu, görmezlikten gelemezdi. Türk olsa da" yorumunu yaptı.

Ekonomi gazetesi Financial Times, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sözlerini hem bir haber hem de bir analizde değerlendirdi. Gazetenin yükselen piyasalar editorü Stefan Wagstyl, "Mesajı hoşunuza gitmese eğer, kendi ulağınızı kiralayın" sözleri ile başladığı analizinde Erdoğan'ın, Ankara'nın kendi derecelendirme kuruluşunu kurmakla "tehdit ettiğini" öne sürerek, kurulması halinde, yükselen dünyada ilk olmayacağına işaret etti.

Stefan Wagstyl, "Bir Türk kuruluşunun nasıl, örneğin Hintli veya Çinli kuruluşlardan daha fazla etki yapacağını tasavvur etmek zor" ifadelerini de kullandı.  Analizde halen dünyada 76 derecelendirme kuruluşunun olduğu, bunlardan yaklaşık 60'ının yükselen piyasalarda faaliyet gösterdiği, Türkiye'de de beş kuruluşun bulunduğu anımsatılırken bunların çoğunun devlet değil, şirketlerle ilgilendiklerine dikkat çekildi.

Stefan Wagstyl, S&P'nin Türkiye'nin büyük cari açığı nedeniyle dış gelişmelere kırılgan olabileceğini söylediğini, Başbakan Erdoğan'ın ise, not değişikliğini "tamamen ideolojik" olarak nitelediğini de kaydetti.
 

'Cari açığı görmezlikten gelinemezdi'

Erdoğan'ın, S&P'nin kararının dünyadaki itibarını olumsuz etkilediği yönündeki sözlerine de dikkat çekilen analizde şu değerlendirmelerde de bulunuldu: "Erdoğan'ın sevdiği türden sert sözler. Ancak S&P olsun olmasın, piyasaları etkileyecek olan, sert sözler değil, sert eylemler. 2011 yılında GSYH'nın yüzde 10'una eşit cari işlemler acığı, o kadar büyük ki saygın hiçbir derecelendirme kuruluşu görmezlikten gelemezdi. Türk olsa da."

FT'nin, aynı konu ile ilgili, Türkiye muhabiri Daniel Dombey imzası ile yayımladığı haberde ise, yeni bir derecelendirme kuruluşunun oluşturulması önerisinin Başbakan Erdoğan'ın bir "Türk arabası"nın üretilmesi "hevesi"ni ve 15 milyon okul öğrencisine yönelik tablet bilgisayar projesini izlediğine dikkat çekildi.

10 yıla yakın bir süre iktidarda olan Erdoğan'ın yönetiminde, "ülkenin ekonomik dönüşümü"nün gerçekleştiği ve Başbakanın not değişikliğinin Türkiye'nin geçen yılda yüzde 8.5'e ulaşan yüksek büyümesini yansıtmadığından yakındığını kaydeden FT, bir analistin, Erdoğan'ın sözlerinin "tümüyle iç kamuoyuna yönelik olduğu" yönündeki görüşü de aktarıldı. Haber şu ifadelerle son buldu: "Türk okullarına özel tasarlanmış tablet bilgisayarları dağıtma projesi hızlanıyor. Ancak Başbakanın Türk arabasını üretme projesi, önde gelen bir işadamına yönelik lobi faaliyetlerine rağmen henüz gerçekleşme aşamasına gelmedi."