Bir tokat da Danıştay'dan

Danıştay 10. Dairesi, bakanların oğullarının gözaltına alındığı yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından jet hızıyla yaptığı operasyonlarda polise amirine bilgi verme zorunluluğu getiren Adli Kolluk Yönetmeliği’ndeki değişikliğin yürütmesini durdurdu.

cumhuriyet.com.tr

Daire, 1’e karşı 4 üyenin oyuyla aldığı kararı, “telafisi güç zararlara” neden olabileceği gerekçesine dayandırdı. Böylece, polisin amirine, savcının yaptığı işlemlerle ilgili bilgi verme zorunluluğu kalkarken, vermesi de yeniden suç haline dönüştü.

17 Aralık’ta üç bakan çocuğunun gözaltına alınmasıyla başlayan ve Başbakan’n oğluna kadar uzanacağı dillendirilen tartışması sürerken jet hızıyla Adli Kolluk Yönetmeliği’nde değişiklik yapılmıştı. Yapılan değişiklikle emniyet ve jandarma görevlilerinin, adli olaylarda amirlerine bilgi verme zorunluluğu getirilmişti. Bunun üzerine Türkiye Barolar Birliği başta olmak üzere pek çok baro ile demokratik kitle örgütleri, yönetmeliğin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay’a dava açtı. Danıştay, tüm başvuruları birleştirerek görüştü. Uygulamanın aksine 10. Daire Başkanı Mehmet Rıza Ünlüçay, dosyayı tetkik hâkimine vermeyip kendisi bizzat inceledi. Daire 1’e karşı 4 üyenin oyuyla Adli Kolluk Yönetmeliği’nde yapılan değişikliğin yürütmesini durdurdu. Karara üyelerden Mustafa Elçin’in karşı çıktığı öğrenildi. Dairenin durdurma kararını, yönetmelik değişikliğinin “telafisi güç zararlara” neden olabileceği ve hukuka aykırılık gerekçesine dayandırdı. Dairenin kararıyla birlikte adli kolluk görevi yapan polis ve jandarmaya adli olayları, yakalama, gözaltı, arama gibi operasyonları derhal üst amirlerine bildirme zorunluluğu kaldırılmış oldu. Ayrıca polis ve jandarmanın amirlerine haber vermeden operasyon yapamayacağına ilişkin hüküm de ortadan kalktı. Danıştay’ın bu kararının ardından, İstanbul Savcılığı’nın yürüttüğü ve gözaltı kararlarını almasına karşın harekete geçmeyen polisin nasıl davranacağı sorusu merak konusu oldu.