Bir romanın fotoğrafı çekilecek
Bir kitap bir fotoğraf projesine nasıl konu olur? Sanat kitapları dışındaki kitap yazılarını Kitap Eki’mize bırakıyoruz. Ama bu kez üzerinde konuştuğumuz kitap, konusunun geçtiği yerlerde yürütülecek bir fotoğraf çalışmasına konu olunca ilgi alanımıza girdi.
Yazgülü AldoğanYazar Gülşah Elikbank’ın “Yalancılar, Sevgililer” isimli romanı için İFSAK üyelerinden bir grup, temmuz ayında Transilvanya- Bükreş gezisi yapacak ve romanın konusunun geçtiği yerlerde fotoğraflar çekecekler. Bu fotoğraflardan küratör Özhan Özde tarafından seçilenler sergilenecek. Fotoğraf deyince aklınıza sadece olayın geçtiği şehirlerin genel görüntüleri, manzara fotoğrafları gelmesin. Fotoğraflar temalı olacak; tema da kitaptaki roman kahramanları: Fatih Sultan Mehmet ve Eflak Beyi Vlad Tepeş (Kazıklı Voyvoda) ki daha sonra ünlü yazar Bram Stoker’ın klasik romanı Kont Drakula’nın da ilham kaynağı olmuş ve şatosunda yaptığı işkencelerin mekânı bugün turistik gezi yeri haline gelmiş. Fotoğraflara modellik edecek olanlar üç performans sanatçısı; iki erkek, bir kadın. Kadın da romanın ana kahramanını canlandıracak. Temalı fotoğraflar üç şehirde çekilecek: Braşov, Bran, (Vlad Tepeş’in korkunç işkenceler yaptığı kalesinin olduğu şehir) ve Sinaia (Kuşadası’nın da kardeş şehri imiş.) Bir haftalık bir fotoğraf çekim çalışmasının konusu ise romandan bir cümle olacak. Geziye katılan fotoğrafçılar, romandan bir cümle seçecekler ve bu cümlenin fotoğrafını çekecekler.
AŞK, TARİH VE POLİSİYE
Bu ilginç projenin ilk defa gerçekleştirileceğini tahmin ediyorum, daha önce yapan olmuşsa, yazar, biz de düzeltiriz. Gülşah Elikbank’ın “Yalancılar, Sevgililer” romanı, iki ayrı ülkede geçiyor: Türkiye ve Romanya. Yazar, kitabının konusuna da Romanya’daki gezisi sırasında karar vermiş. Hayli turistik bir yer olan Drakula’nın şatosunu gezerken tarihine merak sarmış ve bu fiktif kahramandan Kazıklı Voyvoda namıyla bilinen Eflak Prensi Vlad Tepeş’e varmış. Onun ve kardeşinin Fatih Sultan Mehmet’le tanışıklığı, Osmanlı saraylarına götürülüşü, orada geçirdiği acı dolu günler, Osmanlıya olan nefretinin gerçek nedeni. Sonrasını tarih kitaplarından biliyoruz; Osmanlı elçilerini ve daha sonra savaşa gelen öncü kuvvetleri, yüzlerce askerini kazığa geçirerek öldürmesi! Fatih’in orduları karşısında yenileceğini bile bile şiddet ve despotizmi sonuna kadar sürdürmesi. Gülşah’la buluşup konuştuğumuzda kitabını henüz okumamıştım, belki Vlad Tepeş’in Fatih’le birlikte geçirdiği zaman konusunda daha fazla soru sorabilirdim ama hem yazabilir miydim, bilmiyorum, hem de konumuz kitap değil, üzerine yapılan projeler. Ama fotoğrafların neler olabileceğine fikir vermek için kitaptan da bahsetmeliyim. Kahramanlar sadece tarihi kişilikler değil, Bağdat Caddesi’nin araba yarıştıran gençlerinden acıklı bir aşk hikâyesine, oradan Romanya’ya geçerken polisiye bir diziye dönüşüyor ve orada birden tarihi boyut kazanıyor! Üç boyutlu bir hikâye diyelim! Tarih ve polisiye kısmı yeniden bir aşk hikayesine dönüşürken iki devletin işbirliğiyle narkotik bir operasyon bile giriyor işin içine. Genç yazarın kitaplarının uluslararası boyutta da destek bulduğunu ekleyip bu karmaşıklığın okurunun hoşuna gittiği sonucuna varmak lazım. Roman sadece bir fotoğraf çalışmasına konu olmayacak, sırada bir de dizi projesi var; dizi de güzel olur, içinde konu da kahraman da bol, çektikçe uzar? İntermedya tarafından BluTV için Türk - Romen ortak yapımı olacak dizi projesi üzerinde de çalışılıyor diye bitirelim.