Bir Lezzet Durağı: Konya

Türk mutfağı dünya mutfakları arasında hatırı sayılır bir yere sahipken bu zenginlikte hiç şüphesiz  Anadolu’da köklü medeniyetlere ev sahipliği yapmış olmasının etkisi büyük. Anadolu deyince akla ilk buğday, buğday deyince de Türkiye’nin tahıl ambarı olarak nitelendirilen Konya geliyor.

cumhuriyet.com.tr

Buğday, Konya mutfağında sıklıkla kullanılmasının yanında törensel bir davet yemeği özelliği de taşır. Yöresel bir gelenek olarak; çocuklar diş çıkarttıklarında bulgur ve nohut haşlanıp üzerine dövülmüş haşhaş ve şeker eklenerek gelen misafirlere dağıtılır.

Buğdaydan elde edilen bulgur, Konya yöresinde tüm sofraların baş tacı. Bölgede sıklıkla yapılan; kısır, bulgur pilavı, mercimekli köfte gibi tatların arasında en farklısı ise batırık. Batırık; ince bulgur (bölgede düğü veya düğürcük olarak da bilinir) büyük bir tepsiye dökülerek üzerine rendelenmiş domates, salça, maydanoz, soğan, baharat ve kavrulmuş tahin eklenerek ovulur. Ovma işlemi ince bulgur yumuşayıncaya kadar sürer. Batırığa; ceviz, fındık, fıstık da eklenebilir. Yanında yeşillik ve turşu ile birlikte sofraya gelir.

Konya yemeklerinin en meşhurlarından biri de Konya ile özdeşleşmiş olan etli ekmek. Buraya yolu düşen herkes mutlaka etli ekmeğin tadına bakmıştır.  Etli ekmek diğer pide çeşitlerinden incecik hamuru ile ayrılır. İyi et ve ince hamur bu yemeğin yapımında esastır.  Kıymanın içine; domates, biber, maydanoz, soğan eklenir ve karışım etli ekmek ustasının maharetli ellerinde 

incecik açılan mayalı hamura konularak hamurun ağzı açık kalacak şekilde pişirilir. Etli ekmeğin iç malzemesi evlerde de hazırlanarak fırınlara götürülür ve etli ekmek yaptırılır. En çok közlenmiş biber ve doğranmış beyaz turp ile servis edilir.

Konya fırın kebabının geçmişi Büyük Selçuklu Devleti’ne dayanıyor. Mevlana dönemini anlatan kaynaklarda da Konya kebabından bahsedilmekte. Koyunun en çok kaburga ve ön kol bölgesi tercih edilir. Etler su eklenmeden, kendi suyunda Konya’nın geleneksel kebap fırınlarında pişirilir.

Konya mutfağının en çekici özelliği davet ve özel gün yemekleri. Konya'da düğün yemekleri iki bölümdür. İlk bölümde yoğurtlu çorba, etli pilav ve irmik helvası sunulur. Düğün yemeklerinin olmazsa olmazı bamya çorbası, genellikle yöreye özgü kuru bamya ile yapılır. İncecik doğranmış soğanla pişmiş kuzu etine; su, salça, tuz, limon ve son olarak limonlu suda pişirilmiş kuru bamyalar eklenir. Bu farklı lezzet, iki bölüm halinde sunulan düğün yemeği arasında tatlıdan sonra ikram edilir. Bamya çorbası ekşi tadıyla ikinci bölümdeki yemeklere midede yer açılmasını sağlar, mideyi rahatlatır. Düğünün ikinci bölümünde; bamya çorbası ile açılan iştahlar zerde, pilav ve hoşafla ödüllendirilir.

Konya'ya özgü farklı lezzetlerden biri de arabaşı çorbasıdır.  Öğün arasında yenildiğinden "Ara aşı" denilmiş ve bu isim zamanlar değişerek 'arabaşı' halini almıştır. Bu çorbanın özelliği ekmek ile birlikte değil, beraberinde hamur yutularak yenmesidir. Çorba, tavuk veya av kuşlarının eti tereyağ, un, salça ile bol acılı yapılır, piştikten sonra limon ve kırmızı biber veya karabiber eklenir. Hamuru yalnızca un, su ve biraz tuz eklenerek pişirilir. Çorba ile birlikte aynı kaşıkta yutularak tüketilir. Soğuk Konya gecelerinin vazgeçilmez lezzetidir.

İlçelerinde, özellikle Seydişehir'de büyük göl balıkları çok tüketilir. Sazan yağsız bir balık olduğundan, parçalar halinde una batırılıp kızartılarak hazırlanması lezzetini arttırmak amacıyla tercih edilir. Seydişehir'e  özgü gizli kalmış bir lezzet olan çokratma bir balık çorbasıdır. Bol soğan ve sarımsak salça ile kavrulur, sonrasında sazanın kafası ve kuyruğuyla pişirilir. Çeşitli baharatlarla zenginleştirilen çorbadaki en çok kullanılan baharat fesleğendir.

Konya’da iki çeşit tirit var. İlkinde, küp küp doğranarak fırında kızartılmış ekmeklerin üzerine et suyu dökülür. Bunun üzerine sarımsaklı yoğurt eklenir. En üstüne kuşbaşı et yerleştirilip soğan ve maydanozla servis edilir. Vişne tiriti; çekirdekleri çıkartılmış vişnelerin su ve şekerle kaynatılıp, yağda kızartılan bayat ekmeklerin üzerine eklenmesi ile hazırlanır, kaymakla birlikte servis edilir.

Sac arası, bölgeye özgü nefis bir tatlı. Adını pişirme şeklinden alan tatlının yapıldığı tepsi, eskiden odun ateşinin üzerine yerleştirilen bir saca konulurdu. Üzerine ikinci bir sac kapatılıp, ikinci sacın üzerine ateşten alınan kor haline gelmiş meşe odunu parçaları yerleştirilirdi. Tatlı, bu iki sacın arasında pişirilirdi. Günümüzde; elde açılan incecik hamuruyla damak şenlendiren bu tatlı, özel fırınlarda pişirilmektedir.

Anadolu’nun tam ortasında önemli bir lezzet noktası olan Konya’ya yolunuz düşerse, bu dayanılmaz tatları denemeden geçmeyin.