Bir Haritanın Düşündürdükleri
cumhuriyet.com.tr
Sayın Cumhurbaşkanı’nın faaliyetlerinin, “daha görsel, kolay ulaşılabilir ve modern tarzda” kamuoyuna sunulabilmesi amacıyla Cumhurbaşkanlığı resmî internet sitesinde yenileme çalışmaları yapıldığı; bu çerçevede, sitede “Cumhurbaşkanımız nerede” başlığına yer verildiği açıklanmıştır. Bu uygulama için “Google Maps” altyapısı kullanılmıştır.
Sitedeki anılan başlıktan girilen harita üzerinde yer alan Cumhurbaşkanlığı forslarını “tıkladığımız” zaman açılan Sayın Cumhurbaşkanı’nın ziyaret ettikleri devletlere ilişkin haritalarda, ülkeler, Akdeniz’de güney komşumuz KKTC hariç, hudutlarıyla, başkentleriyle ve diğer önemli yerleşim birimleriyle ve idarî taksimatıyla gösterilmiş bulunmaktadır. Ülke ve yer isimleri mahallî resmî dilde ve Latin alfabesi kullanılarak yazılmıştır. Örneğin, Romanya’nın başkenti Romence “Bucureşti” olarak belirtilmiştir. Yunanistan, Bulgaristan, Rusya, Lübnan, Çin ve Japonya gibi ülkeler bakımından isimlerin yazımında mahallî resmî alfabe de kullanılmıştır.
Türkiye haritasında hudutlarımız bakımından bir hata görmüş değiliz. Bununla beraber, haritanın küçük boyutunda Ege’de Yunanistan’ın egemenliği altında bulunan adaların isimlerinin yer aldığı, oysa, Bozcaada’nın ve Gökçeada’nın isimlerinin harita üzerinde belirmesi için haritanın büyütülmesinin, özellikle Gökçeada bakımından, en büyük boyuta getirilmesinin gerektiği dikkatimizi çekmiştir.
Haritada KKTC yok
Haritaya genel bir bakış halinde, Cumhurbaşkanlığı forsunun, “Cyprus” ismi altında gösterilen ve başkent için “Nicosia” isminin kullanıldığı Kıbrıs Adası’na da konulduğu görülmektedir. “Cyprus” bir adaya ait coğrafî bir isim olduğu gibi, aynı zamanda, Birleşmiş Milletler’e ve Avrupa Birliği’ne üye devletleri gösteren listelerde de yer almaktadır. Bu sözde devletin mevcut yapısı kendi anayasasına ve bu anayasanın dayandığı uluslararası antlaşmalara aykırıdır. Bu sebeple de Türkiye tarafından tanınmamaktadır. Fors tıklandığı zaman açılan pencerede Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül’ün 19 Eylül 2007 tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni (KKTC) ziyaret etmiş olduğu bilgisi yer almaktadır. Oysa, forsun üzerinde yer aldığı haritada KKTC gösterilmemiştir.
KKTC, Türkiye Cumhuriyeti tarafından 15 Kasım 1983 tarihinde tanınmış bağımsız ve egemen bir Devlettir. Türkiye ile KKTC arasında Büyükelçi düzeyinde diplomatik ilişki kurulmuştur. Kıbrıslı Rumların sadece kendilerinden oluşan bir yönetimin Kıbrıslı Türkleri de kapsayan ve temsil eden bir devlet ve hükümet olduğu iddiası, uluslararası siyasetin belli başlı aktörleri ve BM tarafından hukuka aykırı biçimde kabul görmektedir. BM, çözüm arayışlarında, Adada tek bir devletin mevcudiyeti (Kıbrıs Cumhuriyeti) varsayımından hareket etmektedir. Bu sebeple KKTC, uluslararası toplum tarafından siyasî ve ekonomik ambargo altında tutulmaktadır. Türkiye bu ambargoyu kabul etmemekte ve kaldırılmasını sağlamayı dış politika hedeflerinden biri olarak saptamış bulunmaktadır. 60. Hükümetin programında da “KKTC’nin her alanda uluslararası etkinliğinin arttırılmasının Türkiye’nin Kıbrıs politikasının iki ana stratejik hedefini oluşturduğu” ifadesi yer almaktadır.
Zafiyet değerlendirmesi
Google Inc. bu ambargonun uygulayıcılarından olduğu için hazırladığı haritada KKTC’yi göstermemiş; sadece, varlığı BM tarafından kabul edilmiş olan “Kıbrıs” adındaki “Kıbrıs Cumhuriyeti’ne” yer vermiştir. Harita büyütüldüğü zaman, Kıbrıs’taki yerleşim birimlerinin Ada sathında 1974’ten önceki iki kesimli olmayan tabloya göre yansıtıldığı müşahade edilmektedir.
KKTC’yi yok farz eden bir haritanın Cumhurbaşkanlığı’nın “resmî internet sitesinde” kullanılmış olmasını, uluslararası toplum, Türkiye’nin KKTC’ye sahip çıkma kararlılığında bir zafiyet olarak değerlendirebilir.
Söz konusu haritanın kullanılmış olması Türkiye’nin Kıbrıs politikasının temel ilkleriyle ve bu ilkelere ilişkin söylemleriyle çelişmektedir. MGK 24 Nisan 2008 tarihinde Kıbrıs sorununun çözümünün “Ada’daki gerçekler temelinde” olmasını öngörmüştür. Cumhurbaşkanı Sayın Gül “Ada’daki gerçekler” kavramına daha da açıklık getirmiş ve 2008 yılı içinde çeşitli vesilelerle “Kıbrıs’ta siyasi açıdan birbirine eşit iki halk, iki demokrasi ve iki devlet mevcuttur. Kıbrıs’ta barış ve huzurun teminatı, adadaki mevcut gerçeklere dayanacak bir çözümdür” şeklindeki demeçleriyle adada yaşayabilir bir çözüm biçimine ışık tutmuştur. Türkiye’de en üst resmî düzeyde dile getirilen adadaki gerçeklerin Cumhurbaşkanlığı’nın resmî internet sitesindeki haritaya da yansıtılması gerektiğini düşünüyoruz.
Bunun “Google Maps” programına bağlı kalmadan TÜBİTAK’ın, Harita Genel Müdürlüğü’nün ve üniversitelerimizin katkılarıyla ve işbirliğiyle gerçekleştirilebileceğine inanıyoruz.
Kaldı ki, Türkiye’de, örneğin, TRT’nin meteoroloji haritasında dahi Kıbrıs adasında KKTC’nin ayrı varlığı hududuyla ve şehirleriyle belirgin biçimde gösterilmektedir.
Sitede yer almakta olan haritanın kaldırılmasının Türkiye’nin tarihî ve ahdî bağlarla bağlı olduğu komşumuz KKTC’ye ve halkına beslediği saygının da bir ifadesi olacağı görüşünü taşıyoruz.
‘Milli dava’ anlayışı
Cumhurbaşkanlığı’nın “resmî” internet sitesinde yer alan bir haritaya “Google” kaynaklı olduğu için resmî mahiyet atfedilemeyeceği görüşünde değiliz.
Türkiye’nin Kıbrıs konusundaki politikalarının inandırıcı olabilmesinin şartlarından biri de, konu hakkındaki söylemleriyle eylemlerinin birbirini tutabilmesidir. Türkiye’nin; yarım yüzyıla yakın bir süredir “millî dava” anlayışıyla yürüttüğü Kıbrıs politikalarında adadaki gerçeklere uygun çözüm hedefine ulaşabilmesi halinde, uluslararası siyasette ağırlığını daha fazla hissettireceğini ve bölgesindeki diğer sorunların çözümünde etkili rol sahibi olma şansını arttıracağını düşünüyoruz.
Tugay ULUÇEVİK Emekli Büyükelçi