Bir gazeteci daha cezaevinde
Gazeteci Yavuz Selim Demirağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret gerekçesiyle hakkında verilen 11 ay hapis cezası nedeniyle dün cezaevine girdi. Cezaevine teslim olmadan önce gazetemize konuşan Demirağ, “Türkiye’de gazeteci olmanın bir bedeli var. Bu bedeli ödeyeceğiz” dedi.
Zehra ÖzdilekNazilli’de 4 yıl önce konuşmacı olarak katıldığı bir konferansta yaptığı konuşma nedeniyle hakkında suç duyurusunda bulunulan Yeniçağ yazarı ve Türkiyem TV’nin yöneticisi Yavuz Selim Demirağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaretten 11 ay hapis cezasına çarptırıldı. Demirağ, 10 Mayıs’ta bir diğer Yeniçağ Yazarı Murat Ağırel ile gerçekleştirdiği program sonrası evine girmek üzereyken arkasından gelen yaklaşık 5-6 kişilik grubun sopalı saldırısına uğramıştı. Ankara Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, saldırıyı gerçekleştirenlerin 6 kişi olduğu ve 2’sinin yakalandığı belirtilmiş ve gece saatlerinde 4 şüpheli daha gözaltında alınmıştı. Ancak gözaltına alınan saldırganlar, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmıştı.
Ankara’da sokak ortasında saldırıya uğrayan Demirağ dün Ankara-Ayaş Cezaevi’ne girdi. Cezaevine teslim olmaya giderken gazetemize konuşan Demirağ, “Burası Türkiye her şey olabilir. İçeride bir sürü masum insan yatıyor. Gazeteci arkadaşlarımız suçsuz yere aylardır, senelerdir içeride. Türkiye’de gazeteci olmanın bir bedeli var. Bu bedeli ödeyeceğiz. Umarım hukuk bir gün tesis edilir. İnsanların adalete güvenebileceği günler de gelir. Her şey güzel olacak. Sonunda herşey güzel olacak” dedi.
Demirağ yapılan saldırılar ve açılan davalarla basının gerçekleri yazmasının engellenmek istendiğini ifade ederek, “Eleştirenler susturulmak isteniyor. Ceza, tazminat davaları eksik olmuyor. Böyle devam edildikçe gazetecileri cezaevleri bekliyor. İşten çıkarmalar, baskılar, dövülmeler yaşanacak. Yazarın can güvenliği de olmayacak. Cezaevinde yazmaya devam edeceğim. Haksızlığa uğrayıp cezaevine girenlerin sesi oldum. Oradan da doğruları yazacağım. Susmayacağım” dedi.
Cezaevine gireceğini “Mahpus çantası” başlıklı yazısında duyuran Demirağ şu ifadelere yer verdi, “Siz bu satırları okurken ben de kapının arkasında hazır bekleyen çantamı alıp cezaevine girmiş olacağım. Suçum ‘Cumhurbaşkanı’na hakaret’. Daha önce yazdım. FETÖ’cü polislerin kumpası ile tutulan fezleke, konuşma metninin kaseti bana verilmedi. Montajsız video izletilmedi. Karar gıyabımda verildi. Hâkim dinlemedi bile. Talimatla alınan ifadeyi yeterli gördü. İstinaf Mahkemesi de hiç bir işlem yapmadan onayladı. Hasılı 11 ay 20 günlük ceza infaz edilecek. Bu arada devam eden sayısına yetişemediğim başka davalar da var.”
RSF’den tepki
Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu, Demirağ’ın cezaevine girmesine sosyal medyadan tepki göstererek, “Bu utanca son vermenin yolu, ifade özgürlüğünü çiğneyen düzenlemelerin en başında yer alan #TCK299’i yürürlükten kaldırmaktır” ifadelerine yer verdi.