Bir annenin evladıyla sınavı
Türkiye’de uyuşturucu kullanma yaşı 13’e kadar düşerken, aileler de çocuklarının bu illetten kurtulması için büyük bir mücadele yürütüyor.
Seyhan AvşarTürkiye’de uyuşturucu kullanma yaşı 13’e kadar düşerken, aileler de çocuklarının bu illetten kurtulması için mücadele yürütüyor. Neriman K. (40) de dört çocuklu bir ev hanımı. Yaklaşık yedi yıldır uyuşturucu kullanan oğlu 24 yaşındaki M.K.’nin bu bataklıktan kurtulması için canla başla mücadele ediyor. Çocuğunu kurtarmak için gitmediği hastane ve başvurmadığı yer kalmadığını söyleyen Neriman K, “Yaşadığım sıkıntıları bir ben bir de Allah biliyor. Akıttığım gözyaşının haddi hesabı yok. Gezmediğimiz hastane, gitmediğimiz doktor kalmadı. Çocuğumuzu kurtaramıyoruz” diyor. Bir anne olarak evladının kurtulmasını istediğini anlatan anne Neriman K. yaşadıklarını ve çektikleri sıkıntıyı Cumhuriyet’e anlattı.
Sorunlu büyüdü
Oğlunun, çocukluktan bu yana sorunlu bir çocuk olarak büyüdüğünü anlatan Neriman K., “Eşim bir kurumda işçi olarak çalışıyordu. Ben ise evde çocuklarımla uğraşıyordum. M.K. benim ikinci çocuğum. Ondan küçük iki kız kardeşi ve bir ağbisi var. Diğer çocuklarım sıkıntısız, sorunsuz çocuklardı. Bu oğlum ise çok yaramazdı. İlkokulda durmadan derslerden kaçardı. Bir ayağım evde, diğer ayağım okulda kalmıştı. O derslerden kaçmasın diye her gün okula gidiyordum. Okuldaki öğretmenler bizim verdiğimiz emeğe karşın çocuğumuzun yaptıkları karşısında üzülüyordu” dedi. Okul dönemindeki arkadaşlarını hiç onaylamadıklarını ancak verdikleri tüm mücadeleye karşı onlardan ayıramadıklarını söyleyen anne, “Çevresindeki arkadaşları ailelerinden kopuk çocuklardı. Ben oğlumu kurtarmak için adeta diğer çocuklarımı unuttum. Küçük çocukları evde bırakıp okula ve mahallede onu arıyordum. Ama verdiğim tüm emeklere karşı onu o çevreden kurtaramadık” diyerek çektiği acıları özetliyor.
‘Hiçbir şey eskisi gibi olmadı’
Çocuğunun madde kullanmaya başladığını bir akrabasından öğrendiğini ve o an başından kaynar sular aktarıldığı hissini yaşadığını söyleyen Neriman K. o günleri şu sözlerle anlatıyor: “Yaşadığımız memleket küçük bir yer. Herkes birbirini tanır. Görümcemin oğlu bir gün bize geldi. ‘Yenge sana bir şey diyeceğim. Ama aramızda kalsın’ dedi. Hiç aklıma gelmedi bu kadar kara bir haber vereceği. ‘Yenge arkadaşlarım M.’yi madde kullanırken görmüş. Sana demeden önce araştırdım. M. esrar kullanıyor. Haberin olsun’ dedi. O sözlerin ardından fenalaştım ve o günden beri tansiyon hastasıyım. Eşime anlatamadım. Sabaha kadar ağladım. Oğlumu takibe başladım. Doğruydu söylenenler madde kullanıyormuş. Nasıl fark edemedim oğlumdaki değişimleri diyerekten kendime kızıp durdum. Eşim ile bu durumu paylaştım. O günden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı.”
‘İtiraf etmedi’
Çocuklarını karşılarına alıp konuştuklarını ve her seferinde uyuşturucu madde kullandığını inkâr ettiğini anlatan Neriman K, “Konuştuk. Ama madde kullandığını bir türlü itiraf etmedi. Sürekli yalan söylüyordu. Eve gelince kendinde değildi. Geceleri sık sık uyanıyordu. Eşim oğlumun cebinde esrar yakaladı. O gün oğlum itiraf etti. Ağlamaya başladı. ‘Yardım edin bırakayım. Bırakmak istiyorum’ dedi. İnandık çocuğumuza, inanmak istedik. Bırakacak dedik. Tedavi için Elazığ’a götürdük. Günlerce hastanede kaldık. Eve döndük. Telefonunu vs. elinden almamıza, arkadaş çevresinden uzak tutmamıza rağmen yine başladı. Bu süreç birkaç kez daha tekrar etti” diyerek verdikleri mücadeleyi anlattı. Yıllar geçtikçe umutlarının da yok olduğunun altını çizen Neriman K., “Çocuğum daha da değişmeye başladı. Bir baktık ki bonzai denilen bir şey çıkmış onu kullanıyor. Bu kez alıp İstanbul’a Balıklı Rum Hastanesi’ne götürdük. Yatıracaktık. Ama oğlum oraya madde sokmaya çalıştı. Güvenlikler etrafımızı sardı. Böylelikle oraya yatışı yapılmadı” diyor. Neriman K. şehir şehir gezdiklerini ama oğullarının uyuşturucu maddeyi bırakmadığını aktararak şunları söylüyor: “Artık maddi ve manevi olarak tükendik. İnsanlar kapımıza gelip oğlunuz borç yaptı ödeyin diyor. İnsanların yüzüne bakamıyoruz. Oğlumuzu çok seviyoruz. Gözümüzün önünde eriyor ama bir şey yapamıyoruz. Oğlumuz kafasında uyuşturucuyu bitirmiyor. Kafasında bitirse, her şey bizim için daha kolay olabilirdi. Bir anne olarak evlat acısı yaşamanın ne demek olduğunu, çocuğum hayattayken öğrendim.”
Arkadaş ortamında hayatı karardı
Eroin bağımlısı Ş. A. henüz 20 yaşında. Babası matbaa işçisi, annesi ise ev hanımı. Ş. A. uyuşturucu madde ile 13 yaşındayken arkadaş ortamında tanışmış. 7 yıl boyunca defalarca hastaneye yatmasına rağmen vücudunu esir alan illetten bir türlü kurtulamamış. Şimdi ise daha bir umutla ve inançla yeniden tedavi olmaya başlamış. Vücudunun birçok yerinde iğne izleri olan Ş. A. yaşadığı zorlu günleri bir hastane odasında gazetemize anlattı:
‘Artık mutlu olmak istiyorum’
Ş. A. uyuşturucu maddeye bir arkadaş ortamında başladığını söyleyerek, “Nasıl bir şey olduğunu merak ettim. Folyo ile denedim. Sonra devamı geldi. 16 yaşında ise eroine başladım. 3-4 saatte bir madde alıyordum. Bu arada bir çocuğa âşık oldum. Evlendik. O da eroin kullanıyordu. Beraber, bu maddeyi bırakacağız, kurtulacağız diye hayaller kuruyorduk. Mücadele ettikçe daha dibe battık. Olmadı, bırakamadık. Zaten sonrasında ise boşandık” diyor. Ş.A. yeniden tedavi olma gerekçesini ise şu ifadeler ile anlatıyor: “Ailemin güvenini yeniden kazanmak istiyorum. Ablamın, abimin uyuşturucu madde ile hiç işleri olmaz. Hayatımda başka bir erkek var. O madde kullanmıyor. Mutlu olmak istiyorum.”
Madde kullanan çocuklardaki işaretler
|