Binlerce yıllık infazda ikinci perde
Bursa'da 8 bin 500 yıllık tarihe sahip olduğu belirtilen Akçalar mevkisindeki Aktopraklık höyüğünde yapılan kazıların bu yılki bölümünde, dikine ve yüzüstü kapaklanmış şekillerde gömüldüğü belirlenen 3 yetişkinin iskeleti bulundu.
cumhuriyet.com.trİstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Prehistorya Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Aktopraklık kazılarını yürüten ekibin başkanı Doç. Dr. Necmi Karul, yaptığı açıklamada, yaklaşık 8 yıl önce başlayan kazıların bu yılki bölümüne 10 Temmuz'da başladıkları ve 23 Eylül itibarıyla sonlandırdıklarını kaydetti.
Karul, 8 bin 500 yıllık tarihi geçmişi bulunan bölgede bu yıl çalışmaların MÖ 5700 yıllara ait tabakada yoğunlaştıklarını ifade eden Karul, bölgedeki yerleşim düzeninin dairesel şekilde olduğunu belirlediklerini anlattı.
Yeni yapı kalıntıları bulduklarını vurgulayan Karul, ''Bunlardan birisi oldukça iyi korunmuş. Kerpiç duvarları, korunmuş ocakları ve ahşap tavanlarına kadar doğal bir buluntu ortaya çıkarıldı'' dedi.
Yerleşim biriminin tam merkezinde bu yıl da oldukça farklı pozisyonlarda iskeletlere ulaştıklarına dikkati çeken Karul, şöyle konuştu:
''Dairesel şeklindeki yerleşim biriminin tam merkezinde küçük bir avlu, mezarlık gibi kullanılmış. Buradaki toplu denilebilecek mezarlara birkaç metre aralıklarla 3 gömüye ulaştık. Alışagelmemiş gömüler, oldukça dikkati çekici. Özellikle avluda olmaları ilginç, çok farklılar. Bu dönemlere ait yapılan kazılarda iskeletler, genellikle, çocuğun anne rahmindeki duruş pozisyonunda bulunuyorlar. Bizim bulduğumuz gömülerden biri dikine, diğer ikisi ise yüzüstü kapaklanmış şekilde.''
Mezar hediyeleri de yok
Bu iskeletleri farklı kılan diğer bir konunun da ''mezar hediyeleri''nin bulunmaması olduğunu belirten Karul, ''Bu dönemin kazılarında iskeletler, bazı eşyaları ve kullandığı takılarla gömülmüş şekilde ortaya çıkıyor. Genelde çanak, kolye gibi eşyalarla gömülüyorlar. Bu 3 iskelet ise mezar hediyesi olarak nitelendirilen takılar ve eşyalar olmadan gömülmüş'' dedi.
Mezar hediyeleri bırakılmadan gömülenlere ait farklı pozisyonlardaki iskeletlerin titizlikle çıkarıldığını vurgulayan Karul, bu gömülere ait detaylı incelemelerin devam ettiğini bildirdi.
Kazıların geçen yılki bölümünde, ''domuz bağı'' ile bağlanmış gibi pozisyonda iskelete ulaştıklarını hatırlatan Karul, şunları kaydetti:
''Elleri arkadan bağlı 2 yetişkin ve 3 çocuğun iskeletine ulaşmıştık. Çocuklardan birinin domuz bağı ile bağlanmış gibi durması ilgimizi çekmişti. Bu iskeletler ile yeni bulunanlara birbirlerine yakın ulaşıldı. Akıllara bazı sorular geliyor. İskeletlere bu şekilde rastlanması neyi ifade eder? Geçen yıl bulunanla birlikte iskeletlerde yapılan araştırmalarda, kemiklere ulaşan yaralanma veya ölüme yol açacak iz bulunamadı. Yine de kurban töreninden veya herhangi bir nedenden öldürülmüş olabileceğini düşünebiliriz. Organize kavgaya girdiklerini gösteren bir veri yok. Organize kavganın olmadığı bir dönemde bu şekilde iskeletler bulunması çok ilginç. Hepsinin konumu, birkaç metre uzakta olsa da yerleşimin tam merkezinde olmaları dikkati çekici. Özellikle burayla getirildikleri kurban ya da infaz edildiklerini düşündürüyor.''
Buluntuları dünya tartışıyor
Karul, Aktopraklık'ta ortaya çıkarılan buluntulara ait bilgilerin, proje ortakları olan yurt dışından 9 üniversiteyle paylaşıldığını dile getirerek, ''Avusturya, İrlanda ve Almanya gibi dünyanın değişik farklı bölgelerindeki 9 ülkenin üniversiteleriyle ortak çalışıyoruz. Bilgi alışverişi devam ediyor. Bu yıl da yabancı meslektaşlarımız geldiler, bilgi alışverişi yapıldı'' dedi.
Arkeolojik kazılarda oluşturulan, ortaya çıkarılan veriler birleştiğinde net sonuçlara ulaşılabildiğini belirten Karul, çalışmaların devam ettiğini, özellikle iskeletlere ait net verilerin elde edilmeye çalışıldığını sözlerine ekledi.