Bilimin hapse yolculuğu...
Bir insan, mahkeme kararlarını uyguladığı için hapse girer mi?..
Hakan DirikTürkiye'deyseniz, çağdaşlıktan yana, muhalif kimliğinizle tanınan biriyseniz, ironisini zaten kendi içinde barındıran sorunun yanıtı “kesinlikle evet” olacaktır. İktidara gelirken de, iktidarını sürdürmek için de türbanı kullananların, “tabanına mesaj, muhaliflere gözdağı” vermek için “kurban” seçtiği Pekünlü, dün “bilim adamı” kimliğiyle sahnedeydi. Öğrenci ve dostlarının kendisine destek için attığı sloganlar karşısında gözyaşlarını tutamadı. Ama son dersini anlatırken de, ceza yolculuğuna çıkarken de yüzünden gülücük eksik olmadı.
Kendi kimliğinde bilimin İzmir'den Foça'ya hapis yolculuğunu yalnız yapmak istedi. Yine de “Cumhuriyet için” özel bir mola vermeyi ihmal etmedi. Birlikte “son bir fotoğraf” çektirirken de gülümsüyordu, duygularını anlatırken de. Çünkü suçsuz yere içeride yatacağını biliyordu, asıl suçlu olsaydı kötüydü!..
O özel molada söyledikleri, cezaevi kapısından girerkenki mağrurluğunu açıklıyordu:
“Bu benim için bir ceza değil, aksine bir gurur kaynağı. Çağdaşlıktan, akıldan, bilimden, cumhuriyetten yana mücadelemiz sürecek. Bilimi hapse atamazlar!”