Bilim insanları açıkladı: Orta dereceli alkol kullanımı bunama riskini azaltıyor
Bilim insanları yıllarca ya da uzun süreli olarak alkolden uzak duranların yaşlılıklarında bunama riskinin orta dereceli alkol kullanıcılarına göre daha fazla olduğunu öne sürdü.
cumhuriyet.com.tr
Bilim insanları yıllarca ya da uzun süreli olarak alkolden uzak duranların yaşlılıklarında bunama riskinin orta dereceli alkol kullanıcılarına göre daha fazla olduğunu öne sürdü.
Sputnik’in Tıp dergisi BMJ'de yayımlanan bir makaleden aktardığına göre, uzun süreler boyunca alkol kullanmayan kişilerin yaşlılıklarında Alzheimer ya da diğer nörodejeneratif hastalıklara yakalanma olasılığı orta seviyeli alkol kullanıcılarına göre yaklaşık olarak yüzde 50 oranında daha fazla.
Araştırmaya göre ağır içicilerin bunama hastalığına yakalanması ise farklı sebepler nedeniyle daha yaygın. Araştırma daha önce yapılan benzer çalışmaların aksine ara sıra içki içenlerle karşılaştırıldığında içkiden uzak durma ve yaşam süresinin kısalması arasında bir bağlantı bulamadı.
“ETKİSİ HÜKÜMET DESTEKLİ ÇALIŞMALARLA ÖLÇÜLMELİ”
John Hopkins Tıp Okulu'nda doçent doktor olarak görev yapan Sevil Yaşar söz konusu araştırmanın daha titiz klinik deneyler yerine hastaların tıbbi kayıtları üzerinde temellenmesi ve incelenen vaka sayısının göreceli olarak daha az olmasına rağmen bu şaşırtıcı sonuçların sağlıklı olduğunu ifade etti.
Yaşar bulguların 'az-orta alkol kullanımının bunama riskine karşı olası koruyucu etkisini' ölçmek konusunda hükümet destekli çalışmaları teşvik etmesi gerektiğini söyledi.
“ŞARAP İÇENLERİN BUNAMA RİSKİ DAHA AZ”
1985 yılında 35 ila 55 yaşlarında olan 9.000'den fazla İngiliz kamu görevlisinin uzun dönemli tıbbi kayıtlarını temel alan araştırma, Severine Sabia yönetiminde Fransız Ulusal Sağlık Enstitüsü ve Tıp Araştırmaları'nda gerçekleştirildi.
20 yıl boyunca katılımcıların alkol kullanımı düzenli olarak takip edildi ve hastane kayıtları kalp ve alkol bağlantılı hastalıklara ilişkin olarak incelendi ve yaklaşık 400 bunama vakası tespit edildi.
Araştırma ayrıca orta seviyeli alkol kullanıcıları arasında şarap tüketenlerin bira, viski, cin ya da votka içenlere göre bunama riskinin daha az olduğunu ortaya koydu.
Araştırmada 'az-orta seviyeli içici' tanımı orta yaşlarda haftada 1-14 birim içki içenler için kullanıldı. Bu rakam şarapta yüzde 13 alkol oranındaki 6 adet orta ölçekli (175 mililitre) bardağa eşit.
Çalışma içki içmeyenlerin zihinsel çöküşe neden daha yatkın olduklarına ilişkin olarak yapılmasa da bu konuda bazı ipuçları verdi.
Sabia ve ekibi "İçkiden uzak duranlardaki bunama riskinin aşırılığının bir kısmı, felç, koroner kalp hastalığı ve diyabet gibi kardiyometrik hastalıkların büyük riskiyle açıklanabilir" ifadelerine yer verdi.
Şarap konusunda daha önce yapılan araştırmalar şarabın içindeki polifenolik bileşenlerin kan damarları ve sinir ağlarına bir çeşit koruma sağladığını savunsa da bu konudaki çalışmalar halen tartışılıyor.
“AŞIRI ALKOL KULLANMA İLE BUNAMA GÜÇLÜ ŞEKİLDE BAĞLANTILI”
Çalışma aşırı alkol kullanımının bunama ile güçlü bağlantısı olduğunu da doğruladı.
Kronik içki alışkanlığının özellikle de hastalığın erken aşamalarında bunamanın tüm türleri için önemli bir risk faktörü olduğu bu yıl daha önce yapılan bir çalışmada ortaya konmuştu.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 'kronik içki alışkanlığını' erkekler için günde 6 ya da daha fazla standart içki (60 gr saf alkolden daha yüksek değerler), kadınlar içinde günde 40 gr saf alkolden fazlası olarak tanımlıyor.
Çalışmada bu yeni bulguların içki içmeyen insanları alkol kullanmaya teşvik etmemesi gerektiği de vurgulandı. Doktor Sevil Yaşar bu konuda "Haftada 1-14 birim içki beyin sağlığına iyi gelebilir. Ancak alkol konusundaki seçimler karaciğer hastalığı ve kanser de dahil tüm ilgili riskleri dikkate almalı" ifadelerini kullandı.
2050'DE BUNAMA HASTALIĞINDAN MUZDARİP OLANLARIN SAYISININ 3 KATINA ÇIKACAĞI TAHMİN EDİLİYOR
Dünya genelinde 65 yaş üzeri insanların yüzde 7'si bunamanın çeşitli türlerinden muzdarip. Bu oran 85 yaş üstünde yüzde 40'a yükseliyor.
Bunama hastalığından muzdarip olanların sayısının ise 2050'de mevcut sayının 3 katına çıkacağı tahmin ediliyor.