Bilim dışı yöntemlerle hastalar mağdur ediliyor

Geleneksel ve alternatif tıp uygulamaları adı altında yapılan bilim dışı uygulamalar hastaları mağdur ediyor. İTO Genel Sekreteri Dr. Osman Öztürk de alternatif/geleneksel tıp uygulamalarının bir sektör haline geldiğini belirterek “Yurttaşlarımız bunlara kanmaması gerekiyor. Tıbbın alternatifi olmaz” uyarısını yaptı.

Mehmet Kızmaz
Geleneksel ve alternatif tıp uygulamaları adı altında bilim dışı yöntemlerle yapılan homeopati, hacamat ve sülük gibi uygulamalar hastaların sağlığını olumsuz etkiliyor.

Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışan bir hemşire, alternatif tıp uygulaması yaptığını iddia eden O.Ö adlı bir kişinin, psikiyatri hastasına “Senin ruhsal sorunun yok, aldığın ilaçları bırak, sana cin musallat olmuş, dua okuyacağım, yanıma uğramalısın” dediğini anlatarak, gelinen noktayı da gözler önüne serdi. İstanbul Tabip Odası (İTO) Genel Sekreteri Dr. Osman Öztürk de alternatif/geleneksel tıp uygulamalarının bir sektör haline geldiğini belirterek “Yurttaşlarımız bunlara kanmaması gerekiyor. Tıbbın alternatifi olmaz” uyarısını yaptı.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve meslek örgütlerinin uzun süredir mücadale ettiği alternatif/geleneksel tıp adı altındaki uygulamalar nedeniyle pek çok hasta tedavisini yarım bırakabiliyor, bu süreçte tedavileri olumsuz etkileniyor, hatta ölümcül sonuçlara bile yol açabiliyor. Bunun bir örneği de İstanbul’da bir psikayatri hastasının başına gelenler... 

'İLAÇLARI BIRAK'

İstanbul Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışan bir hemşire, psikiyatri hastalığı olan bir hastasının, yakın zamanda, internette alternatif tıp yaptığını söyleyen Seyda (Efendi, hoca) O.Ö. tarafından mağdur edildiğini belirterek, hastanın yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:“Hastamız bana anlattıkları şöyle; ‘Alternatif tıp diye sürekli bir şeyler duyuyordum. O.Ö.’ye ait video ve paylaşımlar gördüm. Rahatsızlığıma şifa bulurum diyerek kendisini aradım. Bana ‘Ruhsal hiçbir sorunun yok, ilaçlarını bırak, sana cin musallat olmuş, o cinden seni korumak için dua okuyacağım. ama tedavinin tam işe yaraması için yanıma uğramalısın’ dedi. Bu görüşmeden sonra evde yalnız kalamıyorum. Korkuyorum. Şu an daha da kötü oldum...’ Bunları anlattıktan sonra ben de O.Ö denen kişiyi telefonla aradım. O.Ö’ye ‘Psikiyatrik rahatsızlığım var’ dedim. Hemen tanı koyarak, ‘Sende cin var. Bahçelievler de yerimiz var, gel hallederiz’ dedi. Bir hemşire olarak şaşkın ve üzgünüm. İnsan sağlığı ve onuru bu kadar kolay sömürülmesi kabul edilemez. Böyle kişiler hastaların iyileşmesine engel oluyor. Benzer tablolarla sıklıkla karşılaşıyoruz. Hekimliğin ve hemşireliğin yerini bu kişilerin dolduramayacağını, bunların dolandırıcı olduklarını defalarca vurgulamamıza rağmen hâlâ yurttaşlara ulaşmaya devam ediyorlar.”

‘BUNLARA KANMAYIN’

İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Osman Öztürk ise ozon terapisiyle koronayı tedavi edebileceğini söyleyenlerin bile olduğunu belirterek, özetle şunları dile getirdi:

“Bunlara şarlatan diyoruz. Modern tıbbı tamamen reddediyorlar. Ruh hastalıklarını, cinlerle, ‘dış güçlerle’ açıklamaya çalışıyorlar. İnsanlara zarar veriyorlar. Bir yerlerden çeşitli sertifikalar bularak, danışmanlık adı altında ‘tedaviler’ yapıyorlar. Psikiyatristin yerine geçiyorlar. İlaç bile uyguluyorlar. Hiçbir kanıtı olmadan hemen ‘şu buna iyi geliyor’ diyor. Çok büyük paralar dönüyor. Büyük bir sektöre, ticarethaneye dönmüş durumda.” Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere bu kişileri takip edip haklarında suç duyurusunda bulunması gerektiğini vurgulayan Öztürk, “Yaşanılanlar cezai gerektiren şeyler. Kanunların gerektirdiği şekilde cezalandırılmaları gerekiyor. Hekimler dışında kimsenin tedavi düzenleme hakkı yok. Bilimden sapmamak lazım. Yurttaşlar dikkatli olmalı, hiçbir şekilde bunlara kanmamalı. ‘Şarlatanlara kanmayın, sağlığınızdan olmayın’ diyoruz” dedi.