Bildiri tartışmasına yargı kurumlarının dahil olmasını hukukçular eleştirdi

Yargıtay ve Danıştay başkanlıklarının, emekli amirallerin açıklamasına karşı açıklama yapmasına hukukçular tepki gösterdi.

Sefa Uyar

Eski Ankara Cumhuriyet Savcısı Bülent Yücetürk, “Yargıtay ve Danıştay’ın, önlerine olası bir gelecek davayla ilgili peşinen darbecilikle, darbe çığırtkanlığıyla suçlayıcı açıklama yapmaları, yargının tarafsız ve ve bağımsız olmadığı yönündeki eleştirileri haklı çıkarır mahiyettedir” dedi.

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin, Anayasa Mahkemesi’nin kapatılması gerektiği yönündeki açıklamasını anımsatan Yücetürk, “Yargıtay ve Danıştay bir açıklama yapacaksa, Bahçeli’nin, Yüksek Mahkeme’nin verdiği bir karardan dolayı kapatılması yönündeki açıklamasına karşı açıklama yapmaları gerekirdi” diye konuştu. Yargıtay ve Danıştay’ın açıklamasını “iktidara yaranma ve selam verme anlamında değerlendirildiğini” söyleyen Yücetürk, “Emekli amirallerin açıklaması eğer orduya bir selam durmaysa, Yargıtay ve Danıştay’ın açıklaması da iktidara selam durmadır. Bu, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını bozan, ortadan kaldıran bir davranıştır. Haklı ve meşru sayılmaz” ifadelerini kullandı.

‘MEŞRULAŞTIRIYOR’

Yargıtay 9. Ceza Dairesi üyesi Ali Doğan’ın “Namaz kılan bir amirali bahane ederek darbe imalı bildiri yayımlayan emeklilerin, bu anayasal düzene karşı darbe imalı bildirimlerini lanetliyorum ve kınıyorum” açıklamasına dikkat çeken Yücetürk, Doğan’ın, “namaz kılan amiral” nitelendirmesi ile “amirali meşrulaştırdığını ve dindar/muhafazakar kesime mesaj gönderdiğini” söyledi. Yücetürk, “Yaptığı suçtur. O Yargıtay üyesiyle ilgili disiplin hükümlerinin uygulanması gerekir. Halen görevde olan bir Yargıtay üyesinin açıklama yapması ifade hürriyeti kapsamında değerlendirilemez. En basitiyle bir disiplin suçudur. Yargıtay Başkanlığı’nın işlem yapması lazım. Yargıtay Başkanlığı’nın kendisinin açıklama yapması ise Türkiye’de yargının ve adaletin nereye geldiği konusunda fikir veriyor. Bu, çok acı bir durum” ifadelerini kullandı.

Hukukçu Cihan Arık ise emekli amirallerin ailesinden ya da akrabalarından CHP’ye üye olanların isimlerinin bazı gazeteler tarafından açıklanmasına tepki gösterdi. Arık, “Yakınlarının siyasi parti üyelikleri bir veri. Bu verileri hukuka aykırı olarak ele geçirip yayımlayamazsınız. Özel verilerin ele geçirilmesi ve yayımlanması suçtur. Bu bilgileri nasıl elde ettiler” sorusunu yöneltti. Arık, verilerin ele geçirilmesi suçu için öngörülen hapis cezasının, gerçekleşme şartlarına bağlı olarak artabileceğini ve 2 yıldan 8 yıla kadar hapis cezası verilebileceğini kaydetti.

‘SİYASİ MANİPÜLASYON’

İsimleri yayımlanan kişilerin, haberleri yapanları şikâyet edebileceğini vurgulayan Arık, “Haberin kaldırılmış olması, suçun dışına çıkarmıyor. Haber yapılmış ve isimler yayımlanmış. Yayımlandığında suç oluşturmuştur. Siyasi partiye üye olmak suç mu? Bu hakkı anayasa sağlıyor” dedi. Haberlerin, “siyasi manipülasyon” için yapıldığını belirten Arık, “İnsanların yakınlarının bir partiye üye olması, o kişilerin de o partiye üye olduğu anlamına gelmiyor” ifadelerini kullandı.