Bilal Erdoğan sınıfa girdi
Milli Eğitim Bakanlığı, imam hatip liselerinde mesleki eğitim için ‘çeşitli kurumlardan destek almanın’ önünü açtı. Resmi Gazete’de yayımlanan düzenlemeyle, devlet okullarında TÜRGEV, Ensar Vakfı, Furkan Vakfı, Hizmet Vakfı, Hayrat Vakfı gibi kurumlar ders verebilecek, kitap dağıtabilecek, öğrencileri kendi kurumlarında stajyer olarak eğitebilecek.
Sinan Tartanoğlu/CumhuriyetBu kapsamda MEB’e bağlı devlet okullarında TÜRGEV, Ensar Vakfı, Furkan Vakfı, Hizmet Vakfı, Hayrat Vakfı gibi kurumlar ders bile verebilecek, kitap dağıtabilecek, öğrencileri kendi camilerinde, mescitlerinde veya Kuran kurslarında stajyer olarak eğitebilecek.
MEB, geçen yıl baştan aşağı değiştirdiği ortaöğretim yönetmeliğinde tam 1 yıl sonra yeniden radikal düzenlemeler yaptı. Din eğitimine ilişkin bir düzenleme ise MEB ile yakın temasta bulunan vakıfları akıllara getirdi. İmam hatip liselerinde eğitim ve öğretim yılı süresince, “imamlık, hatiplik, vaizlik, müezzinlik, Kuran kursu öğreticiliği ve benzeri mesleki uygulamaya” yönelik eğitimler “ilgili kurumlarla işbirliği” içinde yürütülecek.
“Dini mesleki uygulamalarla ilgili kurumlar” ifadeleri ise hem MEB ile hem de genel olarak hükümetle yakın işbirliği içinde bulunan Ensar Vakfı, Furkan Vakfı, Hizmet Vakfı, Hayrat Vakfı ve hatta TÜRGEV gibi “ilgili kurumları” akıllara getirdi. Söz konusu vakıfların tamamının din eğitimi ile ilgili çalışmalarının olduğu biliniyor. Örneği Hayrat Vakfı gibi kurumların da zaten MEB ile protokoller imzalayarak Osmanlı Türkçesi eğitimi verdiği belirtiliyor.
İşbirliği için hazırlar!
TÜRGEV’in tanıtımında yer alan “Öğrencilerimizin eğitimlerine yönelik projelerimiz arasında sosyal bilimler, dil bilimleri ve İslami ilimler alanında onur, ihtisas ve dönemsel programlar hazırlayan Eğitime Destek Projesi (EDEP)” ifadelerinin, söz konusu yönetmelik maddesine uyabileceği belirtiliyor. Ensar Vakfı da kendisini “Din ve değerler eğitimi alanında ilmi ve akademik pek çok faaliyetin yürütüldüğü vakfımız bünyesinde öğrencilerimize aynı zamanda, nitelikli ve ileri seviyede Arapça dil eğitimi verilmekte, temel İslami ilimler ve sosyal bilimler alanlarında da eğitim seminerleri düzenlenmektedir” ifadeleri ile tanıtıyor.
Yönetmelikle önü açılan “işbirliğinin” ayrıntıları ise dikkat çekiyor. Buna göre TÜRGEV, ENSAR ve ÖNDER gibi vakıflar okullarda “yardımcı ders kitabı” adı altında, eğitim öğretim materyali dağıtabilecek. Bu kurumlar İHL’lerin mesleki uygulama alanları olan mescitlerde eğitim verebilecek.
İHL öğrencilerinin “İmamlık, hatiplik, vaizlik, müezzinlik, Kuran kursu öğreticiliği” gibi mesleki uygulamalarda Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı camilerde ve Kuran kurslarında staj yapmaları gerekiyor. Söz konusu düzenleme ile stajlarını her türlü vakfın ve derneğin kendi yapılarında yapabileceği belirtiliyor. Örneğin Hayrat Vakfı’nın Türkiye genelinde onlarca Kuran kursu bulunuyor. Mescit artık zorunlu Yönetmelikle, tüm ortaöğretim okullarına ibadethane zorunluluğu getirildi. Daha önce okul binalarında “ibadethane” açılması, talep olması koşuluna bağlanmıştı. Yeni yönetmelikte, “Okulda ibadethane ihtiyacı için doğal aydınlatmalı mekân ayrılır” ifadesi kullanıldı.
Hayalleri adım adım gerçekleşiyor
Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın TÜRGEV yöneticisi sıfatıyla İstanbul’da eğitim yöneticilerinin de katıldığı eğitim konulu bir toplantıda imam hatip liselerine ilişkin sözleri çok tartışılmıştı. CHP’li Gürsel Tekin’in basın toplantısıyla kamuoyuna duyurduğu ses kayıtlarında Bilal Erdoğan, MEB yönetecilerine “Şimdi biz imam hatiplerde imam hatiplerin mevcudunu artırmaya çalışıyoruz. Yüzde 10 seviyelerine ulaştık, belki yüzde 15 olacak. Ancak yüzde 8’i bu sefer aynen Yurtkur yurtlarında yaşadığımız sıkıntıları yaşayacak hale getirmememiz lazım. Onun için bir avantajımız, seçmeli din derslerinin diğer okullarda da olması” ifadelerini kullanmıştı.
Erdoğan ayrıca yine İHL’lerle ilgili olarak “Büyük okullar yapılıyor şu anda... Kısa sürede 1 milyon öğrenci olacak imam hatiplerde, yani şu anda bu kesin. E o zaman, bu 1 milyon öğrenci, her sene demek ki 125 bin mezun verecek ortalama. E o zaman, üniversite sınavlarına giren 1 buçuk milyonu aşkın öğrencinin içinde bu 125 bin öğrenci nerede olacak, bunların ne kadarı üniversitelere yerleşecek? Üniversitelerde din eğitimi ne durumda? Zaten sayı artıyor, zaten 1 milyona ulaşacak, bunların önünü kimse tutamaz yani” demişti. Bilal Erdoğan ayrıca, okulların kız-erkek ayrı olarak planlanması gerektiğini dile getirmişti.