Biden'ın gelişi Türkiye-ABD ilişkilerini nasıl etkileyecek?

Joe Biden’ın başkanlığında, CAATSA yaptırımları nedeniyle Türkiye ve ABD arasında tırmanan gerilim nasıl bir rota izleyecek? Türkiye’nin eski NATO Daimî Temsilcisi Onur Öymen’e göre, “İktidar ve muhalefet bu konuda birlikte hareket etmeli…”

Gizay Çelik

ABD'nin 46’ncı Başkanı Joe Biden ve başkan yardımcısı Kamala Harris, 3 Kasım'da yapılan seçimlerin ardından göreve resmi olarak başladı. Biden’ın başkanlığıyla beraber Türkiye-ABD ilişkileri de zorlu bir dönemece girdi. ABD'nin yeni döneminin, başta Doğu Akdeniz ve Suriye’deki gerilim noktalarına etkisinin yanı sıra iç siyasete de nasıl yansıyacağı merak ediliyor.

Emekli diplomat, siyasetçi ve Türkiye’nin eski NATO Daimî Temsilcisi Onur Öymen Cumhuriyet.com.tr’nin sorularını yanıtladı.

S-400 ÇELİŞKİSİ

ABD Dışişleri Bakanı adayı Blinken, son konuşmasında Türkiye’yi ‘sözde stratejik ortak’ olarak nitelendirdi. ABD, yeni dönemde Türkiye’ye yönelik nasıl bir yaklaşım izleyecek?

ABD’nin Türkiye ile iyi ilişkiler içerisinde olması kendi menfaatinedir. Daha söze başlarken, ‘sözde stratejik ortak’ gibi ifadeler kullanmaları bence isabetli değil. Daha bakanlık görevine başlamadı önce bir dosyasısını incelemesi gerekir. Kendinden önceki Trump yönetiminin hatta daha önce ki Obama yönetiminin, eksiklikleri var ise onları tespit etmeli.

Trump, Türkiye’nin Patroitleri ABD’den satın almamasının sebebi olarak Obama yönetimini gösteriyor. Yani burada kendisi, Türkiye almak istedi ama onlar satmak istemedi demek istiyor. Yeni bakan, dosyasını incelerse orada bazı çelişkiler olduğunu da görecek. Bu konuda Türkiye’ye söylenen, bu sistemin bir Rus sistemi olduğu ve NATO’nun hava savunma sistemiyle uyumlu olmadığıdır. Baktığınızda, S-300’ler üç NATO ülkesinde mevcut. Bu ülkeler Yunanistan, Bulgaristan ve Slovakya'dır. Nisan 2015’te Slovakya, S-300 sistemleriyle Almanya ve Fransa’nın müşterek ettiği bir NATO tatbikatına katıldı. Yunanistan da S-300’lerle geçen kasım ayının sonunda bir tatbikat düzenledi. O tatbikatta ABD, Almanya ve Hollanda da yer aldı. Yani biz şimdi bu nasıl izah edeceğiz? NATO sistemiyle uyuşmuyor, ama NATO ülkeleri S-300’lerin katıldığı tatbikatlar yapıyor. Uzmanlar ise bu tür konuları gündeme getirmiyorlar.

Konunun başka bir boyutu, Türkiye’de S-400'ler ve F-35'lerin aynı anda bulunamayacağını ifade edilerek  F-35’lerin sırlarının, Rusya’ya ulaşacağını öne sürdüler. Peki, S-300 sistemi ile F-35’lerin sıraları Rusya’ya ulaşmıyor mu? Şimdi, nasıl oluyor da ABD, Yunanistan’a F-35 satmaya hazırlanıyor. Burada bir çelişki yok mu?

Emekli diplomat Onur Öymen

“ABD, TERÖR ÖRGÜTÜYLE İŞBİRLİĞİ YAPIYOR”

ABD’nin bilhassa Suriye politikasında ne gibi değişiklikler öngörüyorsunuz?

ABD, Suriye’de bir terör örgütüyle mücadele edeceğiz diye, başka bir terör örgütüyle işbirliği yapıyor: PYD ile... PYD’nin terör örgütü olduğu, ABD’nin Şam Büyükelçisi Robert Ford tarafından, Atlantik Dergisi’nde yazdığı bir makalede ilan edildi. Ford, burada bizzat PYD’yi PKK kurmuştur dedi. Bugün bir ABD Federal Mahkemesi, PYD’nin PKK ile bağlantılı bir örgütü olduğunu ilan etti. Dolayısıyla, ABD'de çıkan bir mahkeme kararına rağmen böyle bir örgüt ile işbirliği yapmış oluyorlar.

Türkiye-ABD ilişkileri konusunda tek taraflı bir hükme varmak doğru değil. Türk- Amerikan ilişkilerinde, ilişkiler kötüye gidiyorsa hep Türkiye sorumlu gösteriliyor. Bu doğru değil. Öte yandan, Türkiye’nin savunduğu politikalar, hükümet politikası denilerekte eleştiriliyor. Bunu da doğru bulmuyorum.

“YAPTIRIMLARI UYGULAYACAKLAR”

Trump’ın uygulamaya koymadığı, Türkiye’ye yönelik yaptırımlar konusunda Biden yönetimi nasıl bir tutum sergileyecek?

Biden yönetiminin, yaptırımları kaldırmaya hazırlanması lazım. Yani, yeni yaptırım uygulaması, daha ağır yaptırım anlamına gelir. Ancak mevcut yaptırımları, uygulayacağa benziyorlar. Hatta Dışişleri Bakanı, daha da ağırlaştırılabilir diyor. Yani Türkiye’yle bir uzlaşma arayalım, bir beyaz sayfa açalım ya da en azından bir müzakere edelim, Türkiye’nin görüşleri neymiş bu konuda, nasıl oldu da bu Patriotları almadılar da S-400’leri aldılar demiyor. Neticede orada Türkiye aleyhine karar almaya hazır bir Kongre var. Çeşitli bahaneler üretilerek, Türkiye’ye bu F-35’lerin verilmemesi, onun yerine Yunanistan’a, İsrail’e verilmesi için lobi yapılmış. Bunları yaparken de kimse Türkiye’nin karşıt görüşlerini dikkate almamış. Türkiye’de belki görüşlerini yeterince savunmamış olabilir.

Yeni Başkan Joe Biden ve yeni CIA Direktörü William Burns önceki demeçlerinde Erdoğan’ı “otoriter lider” olarak tanımlamıştı. Bu yaklaşımın Türkiye’nin iç siyasetine ne gibi yansımaları olur?

Biden seçimlerden sonra, Washington’da bir dünya demokrasi konferansı düzenleyeceğiz diyor. Liderler düzeyinde bir zirve toplantısı yapacağız diyor. Cumhurbaşkanları ve başbakanlarının yanı sıra sivil toplum örgütleri de katılacak diyor. Biden burada, 3 tane temel konumuz olacak: bir tanesi yolsuzluklarla mücadele, diğeri otokratik rejimlerle mücadele ve üçüncüsü de insan hakları olacak ifadesini kullandı. Biden, bütün bu konularda, bütün ülkeleri bağlayacak kararlar alacağız diyor. Türkiye’de kimse bu lafların farkında değil. Yani böyle bir konferans düzenlenirse, tabi ki Türkiye’de oraya katılacak ve bakalım nasıl bir tavır alacak.

“İKTİDAR VE MUHALEFET BİRLİKTE HAREKET ETMELİ”

Biden’ın Erdoğan’a karşı muhalefeti destekleyeceğiz sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu durum demokrasiye aykırıdır. O yüzden iktidarla muhalefet bu konuda birlikte hareket etmelidir. Biz, başka bir yabancı ülkenin, herhangi bir siyasi parti lehine, seçimlere müdahale etmesine şiddetle karşıyız. Bunu istemiyoruz. Yabancı bir ülkenin desteğiyle iktidar da olmak istemiyoruz. İktidarda kalmak da istemiyoruz.

Netice itibariyle; Ege, Doğu Akdeniz, S-400 ve F-35 meseleleri mühim meselelerdir. Bu konularda iktidar ile muhalefetin beraber hareket etmesi gerekir. Maalesef henüz böyle bir ortak çizgi göremiyoruz.