Beşiktaş'ta türbanlı kadına saldırı davasının tutuklu sanığına tahliye

Beşiktaş'ta türbanlı kadına saldırdığı iddiasıyla 4 yıla kadar hapis istemiyle tutuklu yargılanan sanık Berrak Karaoğlu'nun adli kontrolle tahliyesine karar verildi.

AA

İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Berrak Karaoğlu katıldı. Müdahil Şüheda Nur Eriş ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nı ise avukatları temsil etti. 

Duruşmada Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'na yazılan müzekkereye cevap verildiği belirtilerek, raporda, "sanığın gözlem altına alınarak sağlık durumunun incelenebileceği" yönünde görüş olduğu bildirildi.

 "EYLEM BİLİNÇSİZLİK HALİYLE BİR ANLIK YAŞANMIŞTIR"

Savunması sorulan sanık Karaoğlu, hazırladığı yazılı savunmayı mahkemeye sunarak, şunları söyledi:

"Bariz bir sarhoşlukla refleksif olarak bir tokat atıyorum. 'Kadına şiddet var' diye bağırılmış, provokasyon yapılmıştır. Kamuoyuna, hastalığımın arkasına sığındığım yansıdığı için söylemek isterim. Ben hastalığımdan hiç bahsetmedim. Söz konusu eylem ister sarhoşluk ister hastalıktan olsun tam bir bilinçsizlik haliyle bir anlık yaşanmıştır. Saldırı ve darp gibi terimlerle anılan eylemin bir tokat olduğunu tekrar eder, basit saldırı kapsamında kaldığını hatırlatırım." 

Beyanı sorulan müdahil Şüheda Nur Eriş'in avukatlarından Neslihan Avcı da sanığın, müvekkilinin kendisine tiksinerek baktığını iddia ettiğini belirterek, "Ancak görüntülerden de anlaşılacağı üzere müvekkil kendisine bakmamaktadır. Zaten sosyal medya paylaşımlarından da anlaşılacağı üzere, Müslümanların kendisine toplumsal bir şiddet gösterdiğini düşünerek bunun faturasını müvekkile kesmiştir. Kendisi eylemin hukuki anlam ve önemini bilmektedir, hatta hukuki değerlendirmeler bile yapmaktadır" dedi. 

"OLAYI GERÇEKLEŞTİRİRKEN BİLİNCİ YERİNDEYDİ" 

Sanığın savunmasını değiştirdiğini, olayı gerçekleştirirken bilincinin yerinde olduğunu, hastalığının arkasına sığındığı iddiasını bu yüzden dile getirdikleri ve olaydan 5 gün sonraki sosyal medya paylaşımının halkı kin ve düşmanlığa sevk etme suçunu işlediğinin kanıtı olduğunu söyleyen avukat Avcı, müşahede altına alınması istenen sanığın cezalandırılması ve tutukluluk halinin devamını talep etti. 

Diğer müdahil avukatları da benzer beyanda bulunarak, cezalandırma ve tutukluluğun devamı yönünde karar verilmesini istedi. 

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı ise sanığın darp eylemini kasten ve bilinçli olarak gerçekleştirdiğini savunarak, "Sanık soruşturma aşamasında verdiği beyanlarına tamamen hukuki bir gerekçe bulmaya çalışmaktadır. Savunmalarını kabul etmiyoruz ve sanığın en üst hadden cezalandırılmasını talep ediyoruz" diye konuştu. 

TAHLİYE KARARI

Sanık Karaoğlu'nun avukatı Hüseyin Kader de ceza yargılamasında maddi delillere bakıldığını ve sanığın niyet okumayla yargılanamayacağını söyleyerek, "Müvekkil müdahile karşı tek bir kelime dahi sarf etmemiştir. Müvekkilimin muayene raporları mevcuttur. Suçun maddi, manevi unsurları oluşmamıştır. Adli sicili olmayan müvekkilimin kaçma, delilleri karartma şüphesi yoktur. Tutukluluk süresi 2,5 ayı geçmiştir, tahliye edilmesini talep ediyorum" ifadelerini kullandı. 

Ara kararını açıklayan mahkeme, Adli Tıp Kurumu Başkanlığının, sanığın gözlem altına alınmasını istediğine dikkati çekerek, tutuklulukta geçirdiği süreye göre sanığın tahliye edilmesine karar verdi. 

Sanık hakkında yurt dışına çıkış yasağından oluşan adli kontrol tedbiri uygulanmasına ve Adli Tıp Kurumu Başkanlığı yazısı gereğince müşahede altına alınmasına hükmeden mahkeme, duruşmayı erteledi.