Beş günlük macera

Bu yıl dördüncü kez düzenlenen Kuşadası Gençlik Festivali'ni yerinde izledik

Murat Beşer

Kuşadası Gençlik Festivali’nin dördüncüsü, 10-14 Temmuz tarihleri arasında, Davutlar bölgesi, Sevgi Plajı’nda gerçekleştirildi.

2016 yılının 14 Temmuz günü başlamıştı bu festival, yedi bin çadırda, yaklaşık 15 bin kampçının katılımıyla. İkinci gün, sahnede Pilli Bebek çalarken gelmişti haber, askeri darbe girişimi olmuştu. Gelen tedirgin edici haberlere rağmen gecenin son konserine MFÖ çıkmış, ancak şehrin yetkilileri etkinliği bitirmelerini istemişlerdi ilerleyen saatlerde. Ne müzisyenler ne de izleyiciler evlerine dönemiyor, şehirler arası seyahat yapamıyorlardı, hayat durmuştu adeta.

Zeytinli’den daha elverişli
Cesur bir kararla dört gün olarak planladıkları festivali sürdürdüler ve tamamladılar. Sancılı başlamış, mutlu bitmişti. Sonuç ilerleyen yıllar açısından umut vericiydi, bölgenin çok bereketli olduğunu da öğrenmişlerdi. Festivalin sahibi, kendisi de bir rock müzisyeni olan Umut Kuzey, ticari açıdan uyanık, pratik çözümleriyle zeki bir adamdı.

Her şeyden evvel Zeytinli ruhunu taşımakla birlikte, oradan daha elverişli bir alandı burası, coğrafi açıdan. Okaliptüs ağaçlarıyla dolu olan alan, gölgesi bol, havası ve denizi daha temizdi. Üstelik daha da büyüktü ve festivalin hacminin artırılması açısından da uygundu. Türkiye’nin her yerinden daha kolay ulaşılabiliyordu. Katılımcı profili de genç ve sosyokültürel açıdan yüksekti. İkinci yıl sahne sayısı ikiye çıkarıldı, programda yer alan sanatçı sayısı arttı. Üçüncü yıl daha geniş bir alana yayıldılar ve artık bir de DJ sahnesi ilave etmişlerdi.
Bu yıl, beş gün süren festivalde ise alanın tamamı kullanıldı. Teknik açıdan da kalite yükselmiş, çalışan sayısı 1800 olmuştu.

Siyah, Kırmızı ve Turuncu
İki ana sahne; birinin adı “Siyah”, diğerinin “Kırmızı”. Araları sesleri birbirine karışmayacak kadar uzak, plajın iki ucunda birbirlerine bakıyorlar. Program poptan rock’a, hip-hop’tan metale 70 kalemden oluşuyor. DJ’ler için “Turuncu Sahne”; programında bendeniz dahil 12 isim. İlaveten günü başlatan ve geceyi kapatan “Kasetçalar” adında DJ kabini olarak kullanılan bir konteynır, plaja nazır.
Herkesin meramı müzik değil. Çok doğal, memleketin ta öteki ucundan otostop çekerek macera aramaya gelmiş sayısız genç ve ergen var. Kanı kaynayanlar, kaslarında kamyon dolusu enerji taşıyanlar, denizde deve güreşi yapıp, kumda voleybol oynayanlar, sahne önünde gözü Ben Fero ve Ezhel’den başka bir şey görmeyenler...

Son günün yağmuru
Aksayan şeyler yok mu? Olmaz mı! Her festivalde olduğu gibi; ancak gençler ekseriya memnun, orta yaşlılar biraz şikâyetçi, yaşlı ise büyüteçle arasan bulamazsın. Kuşaklar arası ilişkiler ve gençliğin sorunları üzerine sosyolojik araştırma yapacaklara bu festivaller bilhassa tavsiye edilir.
Son gününde acımasız bir yağmura teslim olan festivalden bitime iki gün kala ayrılırken aklım izleyemediğim sanatçılarda değil, on yıllar boyunca tüm plaklarını dinleyerek yıprattığım Eric Clapton’da kalmıştı. Yok, baba festivalin programında yer almıyordu, sadece tatil amacıyla Kuşadası’na gelmiş, kalabalıktan uzakta istirahate çekilmişti. Göremedim, elini öpemedim. Yetkililere sesleniyorum: Önümüzdeki yıl bu büyük ustaya bir davetiye çıkarın, kendisine büyük bir çadır kurun, kombine olsun, konaklamalı...
muratbeser@muratbeser.com