’Benzerimize aşık oluyoruz’
Aşkın tarifi herkese göre değişse de uzmanlara göre aşk, benzer duygu, düşünce ve fiziksel özelliklere sahip kişiler arasında daha yoğun yaşanıyor.
iha
Aşkı hayranlık ve duygusallık gibi tutku yönelimli ifadelerle tanımlayan Yaşar Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Berrin Özyurt, ‘benzerlik’ kavramının aşktaki önemine değindi. Benzer özelliklerin yanı sıra kişilerin birbirlerini sık sık görmesinin de çekiciliği artıran önemli bir unsur olduğunu belirten Özyurt, “Fiziksel ve duygusal olarak onaylanmak, çekicilik ve iletişim aşkın en önemli koşulları olarak kabul edilir. Aşk denildiğinde birini çok fazla düşünme, kendini iyi hissetme ve mutluluk gibi olumlu duygular içeren ifadeler akla geliyor. Ancak aşkta benzerlik kavramı da çok önemli. Kişiler arasında saç ve göz renginin, yaş, fiziksel ve psikolojik özeliklerin ve de sosyal statülerin aynı olması aşkın daha yoğun yaşanmasında önemli bir etken. Örneğin kişiler kendi çekiciliklerine yakın kişileri daha çekici bulurlar. Ayrıca aşina olduğumuz, hatta sık sık gördüğümüz ve bizi ödüllendiren kişileri daha çekici buluruz. En arzu edilen kişi ise size daha çok düşkün olan, yani sizin için elde edilmesi kolay, buna karşın diğer kişiler için elde edilmesi zor olandır" dedi.
"6 AŞK BİÇİMİ VAR"
Özyurt, Kanadalı Sosyolog John Alan Lee’nin aşk biçimleri kuramından da örnekler verdi. Sosyolog Lee’nin kuramına göre 6 aşk biçimi şöyle:
“Tutkulu aşk: Fiziksel çekicilik çok önemlidir. Sevgilideki kusurlara ve potansiyel eksikliklere karşı duyarlıdır.
Oyun gibi aşk: İlişkiyi bir çeşit oyun gibi görmekte, ilişkileriyle pek fazla ilgilenmemektedirler. İlişkiye şakacı bir tavırla yaklaşmakta ve ilişkilerini hiçbir sorumluluk almadan, özgürce sürdürmek istemektedirler.
Arkadaşça aşk: Yavaş yavaş ve iyi kurulmuş dostluklar temelinde gerçekleşir. Birlikte oldukları kişi ile çeşitli etkinlikleri ve ilgileri paylaşmak çok önemlidir.
Mantıklı aşk: İlişkiye mantıkla, hatta hesaplı tavırla yaklaşırlar. Romantik eş ve ilişkide uyum söz konusudur. Eşlerinde önceden belirledikleri özellikleri aramakta ve ilişkide belirgin bir uyum istemektedirler.
Sahiplenici aşk: Kıskanç, güvensiz, obsesif (takıntılı), biraz da patolojik aşk türüdür. İlişkilerinde güvensiz olma ve sürekli olarak birlikte olduğu kişiyi kaybetme korkusu yaşama eğilimindedirler. İlişkileri sorunlu bile olsa gene de bitiremezler.
Özgeci aşk: Karşısındakini kusurlarına rağmen sever, onun iyiliğini kendi iyiliğinden çok düşünür. Birlikte oldukları kişiyi korumak için yoğun bir gereksinim duyarlar.”