"Ben de sınavlara giremedim..."
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Beni bir imam hatip okulu mezunu olarak üniversiteye almadılar" açılamalarına yanıt verdi: Ben de ticaret lisesi mezunuyum, ben de üniversite sınavlarına giremedim. Ama hayatımda hiçbir zaman çıkıp 'Üniversite sınavlarına giremedim bana hendek atlattılar' da demedim. Niye demedim; geçmişin travmasını şimdiye getirmenin bir mantığı yok ki.
cumhuriyet.com.trCHP Lideri Kılıçdaroğlu, "Siyaset Meydanı" programında Ali Kırca'nın sorularını yanıtladı.
4+4+4 teklifine yönelik tartışmaların sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "İktidar bu teklifi niye getirdi biz bilmiyoruz. İktidar belki biliyor ama onlar da açıklamıyor" dedi. Kılıçdaroğlu, 8 yıllık kesintisiz eğitimin Türkiye için yanlış olduğu yönünde bir tek raporun getirilemeyeceğine dikkat çekerken, "Bilimsel hiçbir rapor yoktur. 8 yıllık kesintisiz eğitim geldikten sonra çocuk işçilikte büyük bir düşme var. Çocuk evlilikte de büyük bir düşme var. Yani Türkiye için yararlı olan bir düzenleme bu" dedi.
"8 yıllık eğitim 1970'li yıllarda dayanan bir çalışmadır"
"8 yıllık eğitim 28 Şubat sürecinin bir ürünüdür" eleştirilerinin anımsatılması üzerine Kılıçdaroğlu, şu cevabı verdi:
"Sayın Başbakan konuları bilmiyor. Bunu üzülerek söylüyorum. 8 Yıllık kesintisiz eğitim 1970'li yıllardan hatta onlardan eskiye dayanan bir çalışmadır. Milli Eğitim Şuraları'nda sürekli tartışılmıştır. 1970'li yıllarda bazı hükümetlerin programlarına girmiştir. Daha sonraki yıllarda deneme çalışmaları yapılmıştır. Bazı okullar ilköğretim okulu olarak daha 1980 öncesinde çalışmıştır, okullar açılmıştır. 1980 sonrasında da bütün okullarda uygulanmaya başlanmıştır. Hiçbir zaman bana çıkıp şunu söyleyemezler; '8 yıllık kesintisiz eğitim 28 Şubat'ta karar alındı ve ertesi gün uygulandı' hayır. Bana çıkıp bir tane aklı başında bir adam bunu söylesin. Ben ona bu tarihi sürecin hepsini anlatacağım."
"Keşke bütün imamlarımız İlahiyat Fakültesi mezunu olsa"
"İmam Hatip liselerinin bugünkü tartışmaların neresinde bulunduğu" yönünde bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, "Bugünkü tartışmaların neresinde duruyor bilmiyoruz. İmam Hatip liseleri var zaten, kimse de imam hatip liselerine karşı değil, aileler çocuklarını oraya gönderebilirler. Kaldı ki imam hatip mekteplerini kuran da CHP'dir. Dolayısıyla biz kurduğumuz okulun daha da gelişmesini isteriz, daha iyi olmasını isteriz. İlahiyat Fakültelerini de kuran CHP'dir. Keşke bütün imamlarımız İlahiyat Fakültesi mezunu olsa. Bu sadece siyasetçilerin karar vereceği bir konu değil, buna karar verecek olan bu işin uzmanları" ifadelerini kullandı.
"Ben de ticaret lisesi mezunuyum, ben de üniversite sınavlarına giremedim"
Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Beni bir imam hatip okulu mezunu olarak üniversiteye almadılar" açıklamaları üzerine şu değerlendirmelerde bulundu:
"Şimdi bakınız bir siyasal lider geçmişinde acı deneyimler yaşamış olabilir, belli travmaları olabilir. Onu bugüne getirip çocuk üzerinden siyaset yapmak doğru değil. Hele hele bir Başbakan'a hiç yakışmaz. İmam Hatipler kurulmalı, geliştirilmeli. Kimse buna karşı değil ki. Üniversite için katsayı payı vardı, YÖK karar aldı, katsayıyı kaldırdı, bitti. O dönem için böyle bir eleştirisi var, kalktı. Bu teklife neden bunu gerekçe gösteriyor, teklifle bunun arasında hiçbir ilgi yok. Ben de ticaret lisesi mezunuyum, ben de üniversite sınavlarına giremedim. Ama hayatımda hiçbir zaman çıkıp 'Üniversite sınavlarına giremedim bana hendek atlattılar' da demedim. Niye demedim; geçmişin travmasını şimdiye getirmenin bir mantığı yok ki."
"Güçlü bir CHP, parti içinde demokrasiden geçiyor"
Kılıçdaroğlu, CHP'de yapılan kurultayların anımsatılması ve "Nasıl bir CHP?'' sorusunun yöneltilmesi üzerine "Halka güven veren, halkın dertlerini dinleyen bir CHP, halkın partisi olan bir CHP. Eğer biz halkın sorunlarına kilitlenir, sağlıklı çözümler üretir, onları ikna edersek, karşılıklı bir güven bağını kurabilirsek güçlü bir CHP'yi oluşturabiliriz. Bunun yolu parti içinde demokrasiden geçiyor. Parti içinde demokrasi olmalı ki siz ülke içinde demokrasi talebinde bulunurken 'ya kendi içinizde demokrat olun' eleştirisi ile karşılaşmayalım. Parti içinde demokrasi eskiden yeteri kadar yoktu. Bizim tüzüğümüzde iradenin sağlıklı yansımasını ortaya koyan bir unsur yoktu. Bunlar tümüyle büyük ölçüde ayıklandı, şimdi partililerimizin özgürce düşüncelerini ifade edebilecekleri bir yapıya kavuştuk. Yeni CHP bu" yanıtını verdi.
"Evrensel sosyal demokrasinin kimliği CHP'nin de kimliği"
CHP'nin kurultaylardan demokrasi adına kazançlı çıktığını vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Demokrasi adına güzel adımlar attık Kendi içimizde demokrasiyi olabildiğince genişlettik, alanı genişlettik. Şimdi sıra geldi Türkiye'de demokrasiyi sağlamaya" diye konuştu.
"CHP'de yeni bir kimlik tanımına gidilecek mi?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Biz bu süreci yeni CHP olarak tanımladık. Evrensel sosyal demokrasinin kimliği CHP'nin de kimliği olacak" cevabını verdi.