Ben de Açılım İstiyorum
cumhuriyet.com.trOrtalık açılımdan geçilmiyor. Yoldan geçen herhangi birine, “Bil bakalım şimdi hangi açılım var Türkiye’de” diye sorsanız, hemen bir cevap verecektir.
İşsizlik, yoksulluk, yolsuzluk, terör Türkiye’nin hali ortada. Bırakmışız kendimizi, başkasının derdine düşmüşüz. Ama çoğu vatandaşımız kendinin geleceğinden yarınından çok, dışardakilerle yatıp kalktığından açılımları size tek tek sayabilir. Kürt açılımı, Alevi açılımı, Roman açılımı, Ermeni açılımı, anayasa açılımı, hak ve özgürlükler açılımı, daha fazla demokrasi açılımı, yargı açılımı, komşularla sıfır sorun açılımı vs. vs. Zaten devlet büyüklerimiz de böyle olsun istiyor. Ne kadar çok açılım olursa o kadar mutlu oluruz, refah ve zenginlik o oranda artar.
AKP hükümeti içerideki sorunların üstünü örtmek için müthiş bir beceri gösteriyor. Obama’nın ağzının içine bakıyoruz. Başbakanımız talimatları alıp geliyor.
Türkiye’nin sorunları elbette var. Aklın ve çağdaşlığın gerekleri yerine, dogmatik yöntemlerle ülkeyi yönetmeye kalkarsanız bu sorunların üstesinden gelmeniz beklenemez. Tam tersine katlayarak büyütürsünüz. Baksanıza son günlerin bombasına, terörü bitirmek için Nato’nun devreye sokulmasına ne dersiniz? Bu da başka bir açılım mı acaba? İşte o zaman Türkiye’yi böyle bitirirsiniz. Bu ne demektir biliyor musunuz? Biz bu ülkeyi yönetemiyoruz, gelin siz yönetin bizi kurtarın demektir. Gözü bu ülkenin topraklarında olan adamın biri boşuna dememiş:
“Türkiye Türklere bırakılamayacak kadar önemlidir.”
Türkiye büyüyor ama tersine bir büyüme. Tepe taklak olma büyümesi. İçten içe çürüyen hormonlu bir büyüme. Ekonominin kurallarına göre işlemediği, cemaat ve tarikat çıkarlarına yönelik olan bir büyüme. Beyler, Osmanlı’nın son günlerini anımsayınız! Düvel-i muazzamanın Türkiye’yi parçalayarak yönetme planları yaptığı günleri ne çabuk unuttunuz?
Ne yazık ki AKP hükümeti işi sulandırarak Türkiye’yi yönetiyor. Hele Irak’ın kuzeyi ile olan ilişkiler doğrusu trajik bir durum. Açılım adı altında Kuzey Irak Kürt Yönetimi Başkanı Barzani devlet başkanı olarak karşılanıyor. Önüne kırmızı halılar seriliyor, yalvar yakar kendisinden PKK konusunda yardım isteniyor. O da “Size kedimi bile emanet etmem” diyor. Ama biz Türkiye’nin bütün kaynaklarını emrine seferber etmişiz. Baksanıza işadamlarımız kuyruk olmuş onunla görüşebilmek için sırada bekliyor.
Oraya yapılan yatırımlar Güneydoğu’ya yapılsa terör biterdi bugüne kadar.
Bu nasıl bir açılımsa?
Evet, ben de bir açılım istiyorum. Sadece Kürt açılımı, Ermeni açılımı, azınlık açılımı, Roman açılımı vs. vs. açılımı yerine, ben de Türkiye’nin bütününün açılımını istiyorum. Aydınlık, çağdaş, laik, demokratik bir hukuk devleti, “muasır medeniyet” seviyesine ulaşmış, dogmaların olmadığı modern bir Türkiye açılımı…
Bu açılımları da ancak halkın kendisi yapacaktır.