Belgrad'da Sonbahar...
Hemen hemen tüm İstanbullular'ın bildiği mesire yeri Belgrad Ormanı ve hemen yanı başındaki Atatürk Arboretumu, yani canlı bitki müzesi Sonbahar'ı yaşıyor...
cumhuriyet.com.trDoğayla başbaşa kalmak, hazan yaprakları arasında yürüyüş, spor yapmak isteyenler ve en güzel sonbalar görüntülerini yakalamak isteyen fotoğraf meraklılarıyla piknikçiler pastırma yazından da yararlanarak Belgrad’ın tadını çıkarıyor.
Bitki müzesine de Belgrad Ormanı yolundan gidiliyor. Maslak'tan Sarıyer yönüne doğru giderken, Fatih Ormanı'ndan sonra ilk ışıklardan sola, Bahçeköy, Kilyos asfaltına sapılıyor. Yaklaşık 3 kilometre sonra görünen kemerlerin ardından Atatürk Arboretumu tabelalarını görmeye başlıyorsunuz. Arboretum’un girişinde bir bilgisayar bilgi sistemi kurulmuş. Buradan bitki türleri ile ilgili birçok bilgiye ulaşmak mümkün. Küçük, büyük, uzun, kısa, İstanbul ikiliminde yaşayabilen, nadir olanlar da dahil hemen her ağaçtan örnekler var Arboretum'da... Arboretum’da bütün ağaçların üzerinde bitkinin türünü gösteren birer etiket var, fakat etiketlerin tamamı latince. Sadece bazılarına Türkçe isimler eklenmiş.
Eğer bitkilerden zevk alıyorsanız, doğa ile başbaşa kalmayı seviyorsanız, bitkiler hakkında bilgi edinmek istiyorsanız ve de hangi bitkinin hangi mevsimde hangi renge bürüdüğünü, hangi yaşlarda hangi boylara geldiğini ve nerelere dikilmesi gerektiğini öğrenmek istiyorsanız ve bu konuda bahçenize tür seçmek istiyorsanız, Atatürk Arboretumu sizin için uygun bir mekan...
Burası aslında eğitim amaçlı, bilimsel bir yer, ama halka da açık. Bilmeniz gereken önemli bir şey, burada piknik yapmak, köpek dolaştırmak ya da ateş yakmak yasak. Hafta içi gezilebilecek Bitki Müzesi tatil günlerinde ise kapalı. Haftasonları piknik yapılmasını engellemek için yıllık serbest giriş kartı olanlar ve önceden randevu alan gruplar ancak girebiliyor.
Öylesine huzurlu ki, binbir çeşit ağacın arasında dolaştıktan sonra göletin kenarında oturabilir, bütün gününüzü dinlenerek ya da kitap okuyarak geçirebilirsiniz. Ya da orman içinde bir gezinti yapabilirsiniz. Sonra da göldeki ördekleri beslersiniz. Şehrin içindeki bu gizli bahçeyi keşfedenler aslında bu sakinliğin bozulmasını hiç istemiyor...
Haftasonları binlerce kişinin akın ettiği Belgrad Ormanı ise piknik ve yürüyüş yeri. Yürüyüşün dışında egzersiz yapmak isteyenler için parkurlarda, jimnastik hareketlerini detaylı olarak gösteren panolar ve jimnastik aletleri var. arkurdaki bütün hareketleri tamamlayan kaç kişi olur bilinmez, ama Belgrad Ormanı yıllardır spor meraklılarına birçok alternatif sunuyor.
Gruplar için bir önemli not... Belgrad’ın her kapısı ayrı bir firmaya ihale edilmiş. Yürüyüş ya da fotoğraf çekmek için bir kapıdan girip yürüyüş parkuruna aracınızın sizi bırakıp, yürüyüşün sonunda piknik yapmak üzere diğer kapının olduğu noktaya aynı biletle girip giremeyeceğini sorduğunuzda görevlilerden “girebileceği” yanıtını alıyorsunuz. Ancak aracınız sizi bırakıp o kapıya gittiğinde ikinci kez ücret ödemek zorunda kalıyor. Gerekçe ise firmaların farklı olması. Gezi sırasında minübüslerine iki kez otobüs ücreti ödemek zorunda kalan doğaseverler ve fotoğraf meraklıları bu uygulamaya isyan ediyorlar:
“Bir tarafı Sarıyer, bir tarafı Eyüp Belediyesi ihale etmiş. Her kapıdan girdiğinizde birileri sizden fazlasıyla para almayı biliyor ama hizmet yok. Piknik yapanlar için yakın mesafelerde su yok, çöp kutuları yok. Üstüne üstlük piknik alanlarındaki masalar, sandalyeler hep kırılmış, insanlar paralı masalara otursun diye.”