"Belediye din eğitimi yaptırmayacak"
CHP Grup Başkanvekilleri Kemal Anadol CHP'nin yerel seçimler öncesi Kuran kurslarıyla ilgili yaptığı açıklamarı değerlendirdi. Anadol "Belediye din eğitimi yaptırmayacak. Bütün Kuran kursları Diyanet İşleri Başkanlığı'nın denetimindedir. Diğerleri tarikattır, cemaattir, illegaldir dolayısıyla yasa dışıdır. Bizim normal mevzuatın dışında söylediğimiz bir şey yok" dedi.
cumhuriyet.com.trCHP Grup Başkanvekilleri Kemal Anadol ve Hakkı Süha Okay ile 40 milletvekili, partinin Bolu Belediye Başkan Adayı Tanju Özcan'a seçim çalışmalarında destek vermek için kente geldi.
CHP Grup Başkanvekilleri Anadol ve Okay ile 40 milletvekili, Bolu Belediye Başkan adayı Tanju Özcan ve partililerce TEM otoyolu Çaydurt gişelerinde karşıladı.
Uzun bir araç konvoyu ile kent merkezine gelen Kemal Anadol başkanlığındaki CHP'li milletvekilleri Anıt Park Meydanı'nda, ''Kırmızı Beyaz Değişim'' sloganıyla Bolu halkından ve esnaftan Bolu Belediye Başkan adayı Tanju Özcan için destek istedi.
Hükümet Meydanı'nda basın mensuplarının gündemdeki konulara ilişkin sorularını yanıtlayan CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, Bolu'da iddialı olduklarını belirterek, ''40 milletvekilimizle Tanju Özcan'a destek vermeye geldik. Bugün eski günlere dönüş yaşıyoruz. Bolu'nun sosyal demokrat belediyelerce yönetildiği dönemlere Özcan ile döneceğiz'' dedi.
Din eğitimi diyanet vasıtasıyla yapılır
CHP'nin Kocaeli Belediye Başkan adayı Sefa Sirmen'in Kur'an kursuyla ilgili açıklamalarına ilişkin değerlendirmelerinin sorulması üzerine Anadol, şunları kaydetti:
''Eğitim birliği ilkesi vardır. Din eğitimi de özellikle bütün eğitimler gibi devletin tekelindedir. Din eğitimi ancak Diyanet vasıtasıyla yapılabilir. Belediyeler en fazla ihtiyaç halinde yer tahsisinde bulunabilir. Belediye din eğitimi yaptırmayacak. Bütün Kur'an kursları Diyanet İşleri Başkanlığının denetimindedir.
Diğerleri tarikattır, cemaattir, illegaldir dolayısıyla yasa dışıdır. Bizim normal mevzuatın dışında söylediğimiz bir şey yok. Kocaeli Belediye Başkan adayımız talep geldiği takdirde Diyanete haber vererek yer tahsis edelim dedi. Olay bundan ibarettir.''
Anadol, çarşaflı kadınlara takılan rozetlerin çıkarılması konusundaki soruya da ''Siyasal partilere üyeler istedikleri gibi girerler, istedikleri gibi çıkarlar. Bu AKP'de olur diğer partilerde olur. Bu davranışları CHP'nin yükselişi karşısında provokatif hareketler olarak görüyoruz'' şeklinde yanıtladı.
CHP'li 40 milletvekili Bolu'nun simgesi olan Köroğlu Heykeli önünde partililerle birlikte hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra, parti otobüsüyle Düzce'ye hareket etti.
CHP'liler Sapanca'ya gitti
CHP Grup Başkanvekilleri Kemal Anadol ve Hakkı Süha Okay ile 40 milletvekili, partinin Sakarya belediye başkan adaylarını tanıtmak ve seçim çalışmalarında destek vermek için Sapanca'ya gitti. CHP Grup Başkanvekilleri Anadol ve Okay ile 40 milletvekili, Sakarya'nın Sapanca ilçesinde partililerce karşılandı. Anadol, CHP İlçe Örgütü önünde yaptığı konuşmada, partisinin belediye başkan adaylarına destek vermek için Ankara'dan yola çıktıklarını söyledi. İnsanların ortak şikayetlerinin yolsuzluk ve yoksulluk olduğunu ifade eden Anadol, şöyle konuştu: ''İnsanlarımızı yoksulluğa ve açlık sınırı altında yaşamaya mahkum ediyorlar. Vatandaşları herhangi bir ayrım gözetmeksizin eşit tutan, Türkü, Kürdü, Alevisi, Sünnisi ile herkese eşit muamele yapan, her kesimi Türkiye Cumhuriyeti'nin asli unsuru sayan bağımsız ve eşit bir belediye yönetimi kurmak istiyoruz. Onun için Sapanca adayımız Niyazi Bağdat'ın yanındayız. CHP'nin adaylarının sosyal belediyecilik anlayışını sürdüreceğine inanıyorum. Seçmenlerimiz oylarına sahip çıksın. Erzak, kömür ve buzdolabına teslim olmasın. Bugün Türkiye'ye hakim olan haramzadelerin, Türkiye'yi yöneten hırsızların korkulu rüyası CHP'dir.''
Anadol, CHP'nin İstanbul, İzmir ve Ankara gibi büyük şehirler ve çeşitli illerde yerel seçimi kazanması durumunda erken seçimin kaçınılmaz olacağını öne sürdü. Hakkı Süha Okay da Ankara'dan milletvekilleriyle birlikte 29 Mart'ta İstanbul'u teslim alacak olan CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kemal Kılıçdaroğlu'na destek vermek amacıyla yola çıktıklarını belirtti. Gidiş yolunda Sakarya'ya uğramadan geçemediklerini kaydeden Okay, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Hepimizin sorunu ülkemizin geleceğidir. Ülkemizin geleceği için bir olmalıyız, iri, diri ve güçlü olmalıyız. Bu sorumluluğu hep birlikte taşımalıyız. Bunu sizden bekliyorum. Bu seçim sadece belediye başkanının, belediye meclis üyelerinin, il genel meclis üyelerinin ve muhtarların seçimi değil, bu seçim 6 yılı aşkın süredir ülkemizde iş başında bulunan siyasal iktidarın karnesinin verileceği bir seçimdir. Sapancalılar gidişattan memnun ve bu iktidardan şikayeti yoksa o zaman tercihi bu iktidar olacaktır.''
Türkiye'nin önemli bir süreçten geçtiğini ifade eden Okay, ''Ülkemiz iç ve dış politikasıyla, ekonomisiyle çok ciddi bir dönemeçte. Hepimize görev düşüyor. Mazota, gübreye, elektriğe, suya ve kısacası her şeye zam geldi. Sahte enflasyon rakamlarına inanmıyoruz. Emekli, işçi ve esnaf perişan. Bunları hep beraber biliyor ve yaşıyoruz. Bu iktidara hep beraber 'dur' dememiz lazım. Onun için de bu seçimde Türkiye'nin kaderini oylayacağız. CHP'nin adayı Niyazi Bağdat'ı Sapanca'da belediye başkanı yapacağız'' diye konuştu.
Sakarya belediye başkan adaylarının tanıtımının ardından CHP heyeti otobüsle Kocaeli'ye hareket etti.
'Din eğitimi insani bir ihtiyaç'
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Canan Arıtman, dini eğitimin insani bir ihtiyaç olduğunu belirtti. CHP Grup Başkanvekilleri Kemal Anadol ve Hakkı Süha Okay ve milletvekilleriyle partisinin belediye başkan adaylarını tanıtmak amacıyla Sakarya'nın Sapanca ilçesine gelen Arıtman, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
CHP'nin Kuran kursu açılımını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Arıtman, ''Kuran kursu açmak Diyanet İşleri Başkanlığı'nın görevindedir. Diyanet'in bütçesi 10 bakanlığın bütçesine eşittir. Belediye, vatandaşların doğumundan ölümüne tüm hizmetleri karşılamakla sorumludur. Dini eğitim insani bir ihtiyaçtır'' dedi.
Böyle bir ihtiyaç varsa belediyelerin bunu tespit etmesi ve Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kontrolünde bu hizmetin verilmesi gerektiğini ifade eden Arıtman, şunları kaydetti:
''Belediyeler Kuran kursu hizmeti veremez ama böyle bir hizmete ihtiyaç varsa Diyanet İşleri Başkanlığı'nın önderliğinde bunu koordine edebilir. Belediye dini eğitimin sağlıklı verilmesini sağlayacaktır. Bu konuda belediyeye düşen görev yer tahsis etmektir. Sağlıklı ve güvenli bir eğitim binası sağlamaktır. Belediyelerin görevi bundan ibarettir. Ben 10 yıl belediye meclis üyeliği ve meclis başkan vekilliği yaptım. Belediye kanununu iyi bilirim.''