‘Belçikalılık’ hissi yeşermeye başladı

‘Belçikalılık’ hissi yeşermeye başladı

Erdinç Utku

Sözcüklerin büyülü dünyasına yolculuk yapmayı, hayal alemine dalmayı severim ancak hayatın gerçekleri söz konusu olunca rakamlar daha belirleyici olur. Sayfalarca laf salatası yerine bir iki ikna edici rakam yeter de artar bile! Her şeyin aşırısı gibi milliyetçiliğin aşırılığı da tehlikeli ve risklidir. Ancak demokratik milliyetçiliğin eksikliği de başka bir dert. “Belçikalıyım” diye ortaya çıkacak insanların azlığı ülkedeki sorunların ortak çıkarlar doğrultusunda çözümüne engel olabiliyor.

Belçika’da, Valon-Flaman ayrışması ve bu eksendeki tartışmalar unutuldu neredeyse! “Belçika ne zaman bölünecek” diye soranlara cevap yetiştirmek zorunda değiliz. Çünkü artık daha fazla Flaman kendini Belçikalı hissediyor. Leuven Katolik Üniversitesi (KUL) tarafından yapılan araştırmada Flaman seçmenin sadece yüzde 6’sı Flaman Bölgesi’nin bağımsızlığını istiyor.

Bağımsızlığa ilgi azaldı

2007 yılında sanki Flamanların tek ilgilendiği konu Frankofonlarla Flamanlar arasında paylaşılamayan Brüksel- Halle- Vilvoorde seçim bölgesinin ayrılması ve bölgelere daha fazla yetki verilmesi amaçlı devlet reformlarıydı. Ancak bu durum artık değişmiş gözüküyor. Flamanların sadece yüzde 6’sı Flaman Bölgesi’nin bağımsızlığını isterken yüzde 36.4’ü de federal hükümetten daha fazla yetkinin Flaman Bölgesi’ne devredilmesini talep ediyor. Hatta Flaman Milliyetçisi N-VA seçmenleri bile bağımsızlık konusunda ilgisiz. N-VAlıların sadece yüzde 11’i Flaman Bölgesi’nin bağımsızlığından yana görüş bildiriyor. Bu, beklenenin çok daha altında bir oran.

2010 federal seçimlerinde durum farklıydı. Flaman seçmenin yüzde 52’si Flaman Bölgesi’ne daha fazla yetki verilmesini talep ederken yüzde 12’si Flaman Bölgesi’nin Belçika’dan ayrılmasını istiyordu. Daha da önemlisi Flamanlar arasında ulusal duygular yani “Belçikalılık” hissi yeşermeye başlamış. Özellikle sol kanattaki sosyalist ve yeşiller seçmeninin eğilimi bu yönde.

Kendini sadece Flaman hissedenlerin oranı 2010 yılından 2014 yılına yüzde 8’den yüzde 6.8’e düşerken kendini sadece Belçikalı hisseden Flamanların oranı 2010 yılında 10.9’ken 2014 yılında 13,1’e yükselmiş durumda. Kendini Belçikalıdan daha fazla Flaman hissedenlerin oranı 2010 yılında yüzde 27.4’ken bu oran 2014 yılında yüzde 24.3’e düşmüş. Kendini Flamandan daha fazla Belçikalı hissedenlerin oranı ise aynı dönemde 12.4’ten 16.7’ye çıkmış.

Türkler dışlanmış hissediyor     

Peki Valon-Flaman dalaşından vazgeçmişe benzeyen Flaman seçmen neyle ilgileniyor dersiniz? Evet doğru tahmin ettiniz: İstihdam, sağlık hizmetleri ve emeklilik. Ancak bu konular her zaman Flaman seçmenin önceliğiydi. Listede değişen ve sıralamada aşağıya inen tek konu Valon-Flaman ayrışması ve devlet reformları oldu.

Belçika’da yaşayan Türkler kendilerini Belçikalı ya da Valon veya Flaman olarak hissetmiyorlar. Ne hissediyorlar dersiniz? Bu soruya cevabı başka bir anketle verelim: “Dışlanmış” hissediyorlar. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı tarafından yapılan bir araştırmaya göre, yurtdışında yaşayan Türklerin yüzde 71’i bulundukları ülkede kendini “dışlanmış” hissediyor.

‘Beni De Dinle’

Bazı Avrupa ülkelerinin parlamentolarının 1915 olayları hakkında kararlar almasının ardından “kendi tezlerinin dinlenmediğini” düşünen Belçika’da yaşayan Türkler “Belçikalı gibi düşünüp, Türk gibi organize olan, “Beni de Dinle” adlı bir kampanya başlattı. Ağızlarını siyah bantla kapatarak tuttukları farklı dillerdeki “Beni de Dinle” pankartlarıyla fotoğraf çektirip Avrupa kamuoyuna mesaj veren Türk toplumu beyaz gömlekler giyip, ağızlarını bantlayarak dün Brüksel Kuzey Tren Garı önünde bir protesto eylemi yaptı..

erdincutku@binfikir.be