Bekçilere verilen ‘polis yetkileri’ tartışma yarattı
İstanbul Barosu Başkanı Avukat Mehmet Durakoğlu, bekçilere verilen yeni yetkileri Cumhuriyet TV’ye değerlendirdi.
Miray ÖzbilekBekçilere “kimlik sorma” ve “silah kullanma” gibi yetkiler veren Çarşı ve Mahalle Bekçileri Kanunu Teklifi, TBMM İçişleri Komisyonu’ndan geçti. Buna göre ortaokul mezunu ve sadece 41 günlük eğitim alan bekçiler; silah kullanma, kimlik sorma, durdurma, suç işlenme anında veya sonrasında suçlulara müdahalede bulunma, kanıtları muhafaza altına alma, delillerin kaybolmamasını sağlama gibi yetkilere sahip olacak. Bekçiler aynı zamanda gösteri, yürüyüş ve karışıklıkların önlenmesi amacıyla genel kolluk kuvvetleri gelinceye kadar ‘önleyici tedbirler’ alabilecek.
Tasarının ortaya çıktığı ilk günden beri, bekçilere bu kadar yetki verilmesini doğru bulmadığını söyleyen İstanbul Barosu Başkanı Avukat Mehmet Durakoğlu, “Arama, yakalama, gözaltı gibi işlemler, Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun 4. maddesinde çok açık bir şekilde düzenlenmiştir. Bu işlemlerin yapılabilmesi için bir temel koşul var; durduğunuz kişide bir makul şüphenin bulunması hali. Bu denli ‘ihtisas’ gerektiren konulara, hiçbir bilgisi ve deneyimi olmayan bir meslek mensubunun girmiş olması kabul edilebilecek bir şey değil” dedi.
“YASA, BEKÇİYE ‘KOLLUK GÜCÜ’ VERİYOR”
Yasanın, bekçileri açık bir şekilde ‘polisin yanında görev yapan kimseler’ olarak tanımladığını söyleyen Durakoğlu, “Bu yasa, bekçiye açıkça bir kolluk gücü vermiş oluyor. Bunun çok ciddi sorunlar doğurabileceğinden endişe ediyorum” şeklinde konuştu.
“BEKÇİ, BİR ‘EK GÜÇ’ OLARAK KALMALI”
Bekçilerin yalnızca polisin veya jandarmanın yanında çalışabilecek, onlara yardımcı olabilecek bir ek güç olarak tanımlanması gerektiğini belirten Durakoğlu, “Doğru tanım budur ve o kadarla da kalmalıdır. Aksi takdirde, zaten sorunlu olan bir alana, bu konuda eğitimsiz ve deneyimsiz kişileri sokarak sisteme çok büyük zarar vermiş olursunuz” ifadelerini kullandı.