Bedük: Artık daha gerilla klipler yapmak istiyorum!

Bedük'ün progresif vokallerle dolu, groove ruhu taşıyan rock electro ve dupstep türlerinin harmanı yeni albümü 'Overload' rafa çıkıyor. Bunca kavram kafanızı mı karştırdı? Aslında karıştırmasın, boşverin. Çünkü onun müziğinin kuralları yok.

cumhuriyet.com.tr

Bedük’ün yeni albümü “Overload” 15 Ocak’ta yayımlanıyor. Albümde 12 yeni şarkı var. Bunlardan ikisi tanesi cover. Orjinalinden iyi cover şarkılar yapmakla ünlü Bedük, Franz Ferdinand’ın “This Fire”ını nasıl baştan yaratmıştı hatırlarsınız. Yeni albüm de bu anlamda iddialı. The Subways’in “Rock’n Roll Queen”i ve Eagles of Death Metal’in “I Only Want You”i dinleyici şaşırtacak gibi. Geriye kalan 10 şarkının söz müzik ve aranjmanları da her zamanki gibi Bedük’e ait. O, bir müzik fabrikası. Her şeyi kendi yapıyor ve sunuyor.

Normal albüm süreçlerinde bunları farklı kişiler yapıyor. Öyle olunca da kaygılar ve müziğe bakışlar değişiyor. Bedük ise farklılığın getirdiği kontrolü tek bir kişide toplayabilmek için kendini bu kişiliklere bölüyor. Bunun handikaplarının farkında ama işini kendi yapmayı seviyor. Müzikte ise kuralları yok. İyi duyulan ve karşıdakine bir şeyler hissettiren her şeyin doğruluğuna inanıyor. “Overload” ise rock electro, dupstep türlerinin harmanı. Groove ruhu da her zaman ki gibi kendini hissettiriyor. Bedük iyi bir sahne adamı. Konserlerine gidenler de her zaman beklediklerinden fazlasıyla dönerler. İşte bu albüm aslında sahnenin paketlenmiş hali. Daha canlı, daha akustik. Vokaller progresif, perkütif enstrümanlar ve elektro beatlerle Bedük yine ilerisinin müziğine doğru adım atıyor. Bir değişiklik daha var onda; 70’lere gönderme yapan müziği ve gece hayatını yaşayan insanların takım elbise anlayışını günümüze taşımak için yaptığı imajı da yıkıyor. Şimdi daha bir kendi, sokakta nasıl giyiniyorsa albümde ve sahne de öyle. Albümün ilk klibi “Lose it all”e çekiliyor.

Bedük, “Even-Better-Çok Kişilikli Gösteri” albümünün ardından “Dance Revelations”u yayımlamıştı. Sonra da “Go” ve “Ful” gelmişi. “Çok Kişilikli Gösteri” albümüyle müzik dünyasının dikkatini çekip insanları dans pistine davet eden müzisyen “İşin nereye varacağını tahmin edemez olmuştum. Bir anda ufkum açıldı. Elbette bu bana çok şey öğretti” diyor, “Bu albümde ise her şeyi baştan alıyorum, sıfırdan geliyorum, yeni bir dünya kurdum. En sevdiğimi yaptım. Zaten bugünün müziğini yapmadım hiçbir zaman, hep gözüm ilerdeydi.” Dünya müziği uzay gibi görünüyor bu ülkede, Bedük için pek değil, çünkü o dünyada daha çok tanınıyor. 2011 yılında “Go” albümündeki şarkıların remixlerinden ve üç yeni şarkıdan oluşan “Ful” albümünü çıkartığında Türkiye’de ilk “RealD 3D” 3 boyutlu klibini “Ful” albümünün çıkış şarkısı “Ful Animasyon” şarkısına çekmişti. Hâlâ izlemediyseniz bu büyük bir tahlihsizlik, klip bir “tık” uzakta sizi bekliyor. Bedük, yapımcıların alternatif işlerden korkup, popüler isimlere sarılması yüzünden militan müzisyenliğin kendini güçlendirdiğini söylüyor. O ise hiçbir doğrunun ve tanımın olmadığı bir müziği yakalamaya çalışıyor. Müziğini tepkilere göre yönlendirmiyor. Referansı sahne. Daha gerilla klipler yapmak istiyor. “Sürekli stüdyodayım, hayatım orada geçiyor. Kendimle yarışıyorum, kavga ediyorum. Bir önceki şarkılarımda yapamadığıma inandığım yerleri düzeltmeye çalışıyorum. Zaten bu işin sonu da yok” diyor. Dans müziği yapsa da onu derdi başka: “Hadi bebeğim kaldır ellerini, diye şarkı sözlerim olmadı hiç. Bir şekilde sistem eleştirisi yapıyorum. Hayatın monotonluğuna yapılan eleştiriler bunlar. Bir örnekliliğimize, tektipliliğimize göndermeler... Sevdiğin ve ait olduğun şeyi yapınca çözüyorsun kendini. ” Bedük’ün önümüzdeki zamanlarda bir de sürprizi olacak. Kendi plak şirketinden yayımlayacağı ve prodüktörü olduğu “Federaller” isimli post punk grubunun albümü için çalışıyor.