Bebeklerde bağırsak düğümlenmesine dikkat!
Bebeğiniz ayaklarını karnına çekerek ağlıyor veya kusuyorsa bağırsak düğümlenmesi sorunu ile karşı karşıya olabilirsiniz. Memorial Hizmet Hastanesi Çocuk Cerrahisi Bölümü’nden Op. Dr. Agil Abilov, çocuklarda bağırsak düğümlenmesi ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi.
cumhuriyet.com.trHalk arasında “bağırsak düğümlenmesi” olarak da bilinen “invajinasyon”, bir bağırsak bölümünün diğerinin içine doğru girmesi sonucu oluşan bir bağırsak tıkanıklığı tablosudur. Yenidoğan döneminde nadirdir, çocuklarda en sık 6-10 ay arası gözlenir ve olguların %70’inde bir yaş altında tanı konmaktadır. Ancak her yaşta görülebilir. Karın ağrısı nedeniyle ameliyat edilen 1 yaş altındaki çocukların en önemli ameliyat nedeni bu hastalıktır. İnvajinasyon aynı zamanda çocuklarda 6 ay-18 ay arası görülen en sık alt makattan olan kanama nedenlerinden de biridir.
Bu belirtilere dikkat!
• Kolik ağrı: İnvajinasyonlu hastalardaki en önemli belirti karın ağrısıdır. Ağrının tipik özelliği kolik (kramp) tarzında olmasıdır. Kolik tarz ağrı genellikle 2-3 dakika kadar sürer. Bu dönemde bebek huzursuzdur, ağlar, ayaklarını karnına çeker ve spazm sonrası rahatlar. Bu ağrılar 20-30 dakikalık aralıklarla tekrarlar.
• Kusma: İnvajinasyonlu olgularda başta bir refleks olarak kusma gözlenebilir; ancak mide boşaldıktan sonra genellikle tekrarlamaz. Tanıda gecikilen olgularda tıkanıklığa bağlı safralı kusma geç dönemlerde ortaya çıkar.
• Kanlı gaita: Bu hastalarda en sık gözlenen belirtilerden biri de, genellikle çilek jölesi kıvamında tarif edilen makattan kanamadır. Hastalarda invajinasyonun ilk aşamalarında normal dışkı da olabilir.
Vakit kaybetmeden doktora başvurun
Karın muayenesinde bir kitlenin ele gelmesi ile tanı konabilir. Tanıda yardımcı olan, uygulaması en kolay yöntem ultrasonografidir. Ultrasonografik incelemede iç içe girmiş bağırsaklar görülebilmektedir.
Modern tedavi yöntemleri ile şikayetler ortadan kaldırılıyor
Eskiden tek tedavi yöntemi açık cerrahi olan invajinasyonda günümüzde farklı tedavi yöntemleri kullanılmaktadır. Özellikle erken tanı durumunda ve altta yatan başka hastalık olmadığında havayla redüksiyon yöntemi başarılı sonuçlar vermektedir. Bu yöntemde, ameliyathanede hafif bir anestezi ile skopi altında makattan özel bir sistem ile hava verilerek iç içe geçmiş bağırsaklar çözülür. Tecrübeli ellerde başarı oranı %90-%95’leri bulmaktadır. Bu yöntem ile sonuç alınamayan vakalarda cerrahi girişim uygulanır. Tanı ve tedavi için geç kalınmış hastalarda, bağırsak kanlanması bozulabildiği için bağırsağın o bölümü çıkarılabilir.
Havayla redüksiyon yönteminin avantajları:
• Çocuk açık ameliyat olmayıp, genel anestezi almamış olur.
• Karın boşluğu açılmadığı için ileride bağırsak yapışıklığı görülme riski azalır.
• Hastanede kalış süresi daha kısadır.
Başarı oranı çok yüksek
Günümüzde; gerek komplikasyon sıklığının azlığı, gerekse hasta konforu açısından tüm dünyada artarak uygulamaya giren pnömotik redüksiyon yöntemi sayesinde hastaların %90’dan fazlasında işlem başarı ile gerçekleştirilebilmektedir. Bu işlemin yapılabilmesi için en önemli kriter ise erken tanıdır.