Bebeğiyle bütün gün polisleri bekledi

Bebeğiyle her an cezaevine girmeyi bekleyen annenin dramı.

Erk Acarer/Cumhuriyet

Biberonlar, çocuk bezi, mama ve üst üste konulmuş bebek kıyafetleri… Polisler kapıyı çalarsa hepsi annenin eşyalarıyla birlikte alelacale bir bavula yerleştirilecek. Endişeli bir bekleyiş var. Hakkında yakalama kararı çıkarılan Arzu Ceylan Oral, belki de birazdan 6 aylık kızı Zeynep Simay’la birlikte hiç istemediği halde evinden ayrılmak zorunda kalacak; parka değil, cezaevine doğru yola çıkacak. Suçu, iki yasal basın açıklamasında bulunmak!
İnfazı için Gaziospanpaşa’daki evinde bekleyen Oral’ın gözü ve kulağı ise, Anayasa Mahkemesi’nden (AYM) gelecek karada. Eğer, AYM yeniden yargılama başvurusunu reddedecek olursa Oral için umutlar tükenecek. “Suçum, 2006’da Ezilenlerin Sosyalist Partisi’yle birlikte birkaç basın açıklamasına katılmış olmak, bunlardan biri de Lübnan Tezkeresiyle ilgiliydi” diyen endişeli anne, sırf bu nedenle 8 ay hapis yattığından söz ediyor.

Belki cezaevinde uyanacak

Evlerine konuk, endişelerine ortak olduğumuz Oral, o günden sonra yaşadığı süreci şöyle özetliyor: “Hapisteyken de baskılar sürdü. Sürekli evimiz arandı. Suç unsuru elde edememelerine rağmen, hakkımda yasadışı terör örgütü üyesi olmaktan dava açıldı. Dosyaya koydukları tek delil, “savaş” ve “kadına şiddet karşıtı” iki basın açıklamasında çekilen fotoğraflarımdı. Suçumuz; bugün, Filistin için gösterilen duyarlılığa benzer bir duyarlılık göstermekti. 2008’de sona eren dava sonrası, 6 yıl 3 ay cezaya çarptırıldım. Kararın Yargıtay’dan döneceğinden hiç şüphem yoktu. Ne var ki şimdi, ‘4 yıl 8 ay hapiste kalacaksın’ diyorlar. Yakalama kararım var, tek umudum, Anayasa Mahkemesi’nin kararı bozması.” 2011’de, eşiyle tanışıp evlenen Oral, kızının 6 ay önce dünyaya geldiğinden söz ediyor. Oral’ın minik kızı Zeynep Simay, Yargıtay’dan da, onanan cezadan da, “eğer polisler kapıya dayanırsa”, cezaevlerinde bulunan 286. bebek olacağından da habersiz. Annesi “günaydın” diye seslenince gülümseyen Zeynep, belki de bir sonraki gün ilk yaygarayı cezaevinde koparacak.

‘Bu haksızlık yapılmasın’

Endişelerini; “Hapishaneyi biliyorum, çıkınca psikolojim bozuldu, tedavi gördüm. Kızımla orada ne yaparız bilmiyorum” sözleriyle anlatan Anne Oral, “Zeynep son iki gündür çok huzursuz. Sanki hissediyor” diye ekiliyor. Endişeli anne, hem aile hem de sosyal yaşamlarında huzursuzluklar yaşadıklarından da söz ediyor: “En yakınımızdakilerin bile, ‘hak etmiş ki bu cezayı almış’ demeleri bizi yaralıyor. Eşim bir tekstil atölyesinde çalışıyor. İşten çıkarılmasın diye durumumu gizliyor. Onun da psikolojisi çok bozuk. Zeynep’in yüzüne bakamıyor, onu kucağına alamıyor. Diken üstündeyiz. Bebeğimle birlikte hapse girmek istemiyorum. Bize bu haksızlığı yapmasınlar.” Endişeli ailenin yaşadıklarını yakından izlerken, biz de her zil çalındığında irkiliyoruz; “Acaba polisler mi geldi?” Günün ilerleyen saatlerinde, Oral’ın avukatı arıyor, Yüksek mahkemeyle konuştuğunu, kendisine ‘yakın zamanda bir sonuç çıkmaz’ denildiğini aktarıyor. Oral, “Çaresizliğimizi görsünler, Anayasa mahkemesinin cezamı bir an önce ertelemesini bekliyor, ardından da yeniden yargılama telep ediyorum. Artık her şey emniyetin insiyatifine kalmış. Polisler ne zaman gelecek, bebeğimle birlikte ne zaman cezaevine doğru yola çıkacağız” diye düşünerek yaşamak istemiyorum
diyor.