BDP'nin gözü KCK duruşmasında
BDP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal, Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü için uygun bir ortam olduğunu belirterek, "KCK duruşması bir test olacak" dedi.
cumhuriyet.com.trBDP Diyarbakır Milletvekili Akın Birdal TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, basın ve basın emekçileri üzerindeki baskı ve tehditlerin giderek arttığı, toplumun bilgi edinme ve haber alma hakkını sınırlayıcı ve yok edici boyutlara ulaştığını savundu. Türkiye İnsan Hakları Vakfı verilerine göre 2009 yılında düşünce ve ifade özgürlüğü üzerine açılan davalar hakkında bilgi veren Birdal, TCK'nin ilgili maddelerinin yanı sıra Terörle Mücadele Yasası hükümlerinin de gazeteciler, basın ve yayın organları üzerinde ciddi bir tehdit oluşturduğunu ileri sürdü. 2009 yılında TCK ve TMY'nin ilgili maddelerinden 634 kişinin yargılandığını, 111 kişinin beraat ettiğini. 499 kişinin ise hapis cezasına çarptırıldığını söyleyen Birdal, şu bilgileri verdi:
"2009 yılında 'yasal olarak yapılan' bu engellerin yanı sıra 10 gazete toplam 27 kez 7 dergi ise 15 kez toplatılmıştır. 1 televizyonunun yayını iki kez durdurulmuştur. 16 basın yayın organı baskına uğramıştır. 4 bin 662 internet sitesi hakkında erişim yasağı vardır. 2010 yılında da durum farklı değildir. Anayasa değişikliği tartışmaları sırasında iktidar partisi sık sık özgürlüklere, demokratikleşmeye vurgu yaptı. Değişikliklerin kabul edilmesi durumunda Türkiye'nin daha demokratik olacağı söylendi. Ancak ne gazetecilere dava açılmaktan vazgeçildi ne baskı ve engellemelerden."
"Ellere ve kalemlere kelepçe vurularak demokrasi olmaz"
Yaptıkları haberler nedeniyle haklarında dava açılan gazetecilerden örnekler veren Birdal, Türkiye'nin Uluslar arası Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün yayımladığı Dünya Basın Özgürlüğü Sıralamasında 2009 yılında bir önceki yıla göre 20 sıra birden gerileyerek 175 ülke içerisinde 122'nci sırada yer aldığını da hatırlattı. Birdal şöyle konuştu:
"Baskıcı ve otoriter yönetimlerin sonsuza dek sürmediği bilinmektedir. 12 Eylül anayasasının tamamen değiştirilmesi gerektiği söylenirken basın özgürlüğü önündeki engellerin hala sürmesi kabul edilemez. Gazetecilerin telefonlarının dinlenmesi ya da dinlenildiği duygusu daha işin başında basın özgürlüğünü baskı altına almaktır. Basın emekçilerini baskı ve cezaevi altında tutarak, toplumun sadece bilgi edinme ve haber alma hakkı sınırlandırılmamakta, toplumun değişim sancıları da zorla bastırmaya çalışılmaktadır. Basın özgürlüğü ve emekçileri üzerindeki baskı ve yasaklara son verecek olan demokratik kamuoyu vicdanı ise de öncelikli görev TBMM'nindir. Bu nedenle baskıcı, despotik, korku ve tehdit içeren yasaların bir an önce kaldırılması için TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonuna ve Meclis Genel Kurulu'na bu sorunu taşıyacağız. Ellere ve kalemlere kelepçe vurularak demokrasi ve barış olmaz."
"Duruşma bir testtir"
Basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Birdal, PKK'nin eylemsizlik kararına rağmen Tunceli'nin Ovacık kırsalında yaşanan çatışmada iki askerin şehit olduğunun hatırlatılması üzerine "Bu sürecin provoke edildiğine daha önce de tanık oldu. Bizim temennimiz sürecin 31 Ekim'e kadar sürdürülmesi ve sürdürüleceği konusunda da bilgimiz var. PKK, eylemsizlik kararı aldığını ancak savunma hakkını da elinde bulundurduğunu söylüyor. Bizim temennimiz, eylemsizlik kararının sürmesi, kalıcı bir barış sağlanması" diye konuştu. Bir yandan demokratikleşmeden bahsedilirken bir yandan Meclis'te gizli oturum yapıldığını ifade eden Birdal, oturumun sadece adının gizli olduğunu kaydetti. Kürt sorununun demokratik ve barışçıl çözümü için uygun bir ortam olduğunu bunun heba edilmemesi gerektiğini kaydeden Birdal, 18 Ekim'de KCK duruşmasının başlayacağını hatırlatarak "Kürt halkının tahammül gücü topyekün zorlanmaktadır. KCK operasyonları kapsamında tutuklanan arkadaşlarımızın evlerine dönmelerini bekliyoruz. KCK duruşması bir testtir, cezaya dönüştürülmemesi gerekir" dedi.
BDP sivil toplum örgütleriyle görüşecek
BDP yeni anayasa konusunda görüş alışverişinde bulunmak üzere başlattığı ziyaretleri Mazlum-Der, KESK, Hak-İş ve TOBB'la sürdürecek.
BDP eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Gültan Kışanak yeni anayasa konusunda sivil toplum örgütleriyle görüşecek. Bu kapsamda Demirtaş ve Kışanak 16 Ekim Cumartesi günü saat 10.00'da Mazlum-Der, 12.00'de KESK, 14.00'de de Hak-İş'i ziyaret edecek. Demirtaş ve Kışanak 21 Ekim Perşembe günü saat 17.30'da da TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'yla görüşecek.