BDP ve DTK'den Nevruz açıklaması
BDP ve DTK eşbaşkanları, Nevruz kutlamalarında yaşanan olaylara ilişkin Diyarbakır'da açıklama yaptı.
cumhuriyet.com.trİşte Ahmet Türk, Gültan Kışanak, Selahattin Demirtaş ve Aysel Tuğluk’un yaptığı açıklamadan satır başları:
Ahmet Türk:
Halkımızı kutluyorum, çok büyük bir direniş gösterdi. Halkımız bağlılığını ortaya koymuştur. Halkımızın taleplerinden, duruşundan anladığımız gibi halkımız özgürlüğünü kurmaya yönelik kararlılığını göstermiştir. Herkes bu mesajı doğru okumak zorundadır.
Halkımız Kürt halkının sesini duymamak için farklı yollar izlemiştir. Halkımızın mesajı açıktır. Kürtlerin talepleri netleşmiştir. Kürt halkı muhataplarını belirlemiştir.
Kürtlerin muhataplarıyla görüşmelerini, projelerini basına sızdıran bir mantıkla karşı karşıyayız
Siz halkın sesini görmemezlikten gelirseniz, halkın desteğini alan partileri görmezden gelirseniz kimse buna aldanmaz. Kürtler eski Kürtler değildir
2012 nevrozunu kutluyorum. Halkımızı selamlıyorum.
Gülten Kışanak:
Nevrozu kutlayan herkese, her birine ayrı ayrı teşekkürlerimi soruyorum. Halk duruşuyla 2012 nevrozunu karşıladık. Tarihi bir dönemeç içinde bulunuyoruz. Tarihi yazacaklar mevcut otorite değil, halklardır.
Nevroz bayramını kutlayan herkese acımasızca, pervasızca bir saldırı gerçekleştirilmiştir. Halkımız asla geri atmamıştır. Düzenlenen hiç bir nevroz etkinlikleri iptal edilmemiştir.
BDP muhatap alınacak senaryolarını öne sürenler, milletvekilleri nevroz alanlarında polisin saldırına maruz kalmıştır. Türk'ün uğradığı saldırı bu işin ne kadar pervasızca olduğunu gözler önüne sermiştir. Hatta böyle bir saldırı yokmuş gibi davranması kabul edilemez bir davranıştır.
Bu halk kendi iradesiyle politikalarını oluşturacak güçtedir.
KCK operasyonları boş ve anlamsızdır
AKP hükümetinin bı tabloyu doğru okuması lazımdır
Halkımızın duruşu bellidir
Sayın Öcalan'ın dahil edilmediği bir süreçten sonuç çıkmayacaktır
Geleceğe doğru yön vermek isteyenler bu tabloyu doğru okumalıdır
2012 nevrozu bunu göstermiştir.
Aysel Tuğluk:
Halkımızın onurlu ve direngen duruşu, mücadelesindeki ısrarı çok anlamlı ve değerlidir.
2012 nevrozu gerçekten de tarihi bir nevrozdur.
Çok ciddi siyasi mesajlar içeren bir nevrozdur.
Halkımız şunu söylemiştir;
Ya sen benim irademi tanıyacaksın, ya da ben seni tanımıyorum demiştir.
Bizim halka değil ancak devletle sorunumuz vardır.
Alanlara çıkarak, devletin halkımızı reddeden, yok sayan politikasını kabul etmediğini ortaya koymuştur.
Eğer sen beni öldürürsen, sen beni vurursan ben böyle kardeşliği istemiyorum demiştir.
Halk, alanlarda Sayın Öcalan'a özgürlük talebinde bulunmuştur.
Devlet bu mesajları nasıl karşılayacaktır.
İki seçenek vardır.
Ya anlamlı bir süreç başlayacak, demokratik bir şekilde ortak çözüm bulanacaktır.
Ya da çatışma zemininde tutularak daha da derinleşerek aynı zihniyetle devam edecektir.
Bütün sorumluluk hükümetindir.
Kardeşçe çözüm için elimizden geleni yaptık, bundan sonra sorumluluk hükümetindir.
Halkımız oyalama, yalana dayalı siyaseti ve yaklaşımı reddetmektedir.
Terörle mücadele, siyasetle müzakere deniliyor.
Zaten 30 yıldır mücadele ediyorsunuz.
Muhataplar bellidir.
Bu meselede birinci aktör sayın Öcalan'dır.
Hiçbirimiz Öcalan'ı dışarıda bırakan bir çözümü kabul etmiyoruz.
BDP, Kandil, Öcalan muhataptır.
Yapılan saldırılar faşizmin kendisidir.
Bunların hesabını verecekler.
Bir yandan tutukluyorsun, linç ediyorsun, halka yasaklar koyuyorsun.
Ondan sonra da müzakereden bahsediyorsun
Selahattin Demirtaş:
Başka yerde suçlu aramasınlar, bütün suçlu AKP hükümetidir
Biz nevrozda gerginlik olmayacağını belirtmiştik. Hazırlıklarımız yapmıştık
Nevroz öncesi gerilim olacağına dair İçişleri Bakanlığı açıklama yapmıştır
Utanmadan bizleri suçluyorlar
Yasakçı tutuma karşı onuruna sahip çıkan halkımızı kutluyorum
Tarih bir cevap verilmiştir
139 yerde kutlama gerçekleştirildi, bizim planımız 127 bölgeydi
2 milyona yakın insan nevroz kutladı
Ahmet Türk bir saldırıya maruz kaldı
Başbakan polisi tebrik ederek saldırıyı resmen kutladı
Bu faşizmi kınıyoruz
Nevruz için araştırma istemi
BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan ve arkadaşlarının imzasıyla TBMM Başkanlığına sunulan önergenin gerekçesinde, güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu, bazı BDP'li milletvekillerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişinin yaralandığı, binin üzerinde kişinin gözaltına alındığı söyledi.
Önergede, güvenlik güçlerince uygulanan orantısız gücün nedenlerinin ve nasıl önlenebileceğinin'' belirlenmesi için Meclis Araştırması açılması talep edildi.