Bayram sofranızdakiler, tadımlık olsun!

Şeker Bayramı'nı Ramazan ayı boyunca dinlenen mide ve bağırsaklarınızı yormadan geçirmek istiyorsanız bu yazıyı dikkatle okumanızda fayda var.

cumhuriyet.com.tr

Özellikle mide hastalıkları yaşayanların ölçüyü kaçırdıklarında ülser, gastrit, reflü gibi şikayetlerinin artacağının ve mide kanaması riskinin yükselebileceğinin altını çizen Hisar Intercontinental Hospital İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Halil Kutlu Erol "Mide ve bağırsak hastalıkları olanlar bayram ziyaretlerinde her gittikleri yerde baklava, şöbiyet, börek, şeker, çikolata, vb tüketirlerse, sağlık açısından ciddi sıkıntıya girebilirler. Bir de bu süreçte ana öğünler sekteye uğrarsa, beden, temel gıda desteğinden yoksun kalmış ve gereksiz yere yağlanmış olur" açıklamasında bulundu.


Mide Bağırsak Hastalığınız Varsa Bu Önerileri Dikkate Alın!

•    Ramazan’da mide bağırsak sisteminizi dinlendirdiniz. Bayramda aşırı yormayın.
•    Baklava, börek, şöbiyet gibi ağır tatlıları ölçülü tüketin.
•    Daha çok sütlü tatlıları tercih edin.
•    Ihlamur, papatya, rezene, yasemin, kuşburnu, adaçayı veya meyve çayları, maden suyu gibi kalorisi az içecekleri tüketin.
•    Karpuz, kavun gibi yaz meyvelerini tercih edin.

Bunlardan kaçının!

•    Öncelikle her ikram edilenin yenmesinin şart olmadığını aklınızdan çıkarmayın. Ancak kültürümüzü de göz önüne alırsak, “Yemezsen ölümü gör!” ısrarcılığı ile karşılaşabilirsiniz. Tabaklara ne konulursa konulsun, bir sonraki bayram ziyaretinde de benzer durumla karşılaşma ihtimaliniz çok yüksek. Bu yüzden ya tabağınıza çok az tatlı alın ya da çok konulmuş ise hepsini tüketmeyin. Yani ‘doyumluk’ değil, ‘tadımlık’ yiyin.

•    Kronik mide-bağırsak hastalıklarınıza, Tip 2 diyabet, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği gibi durumlar eşlik ediyorsa, açıkça doktorunuzun yasakladığını söyleyerek kontrolü kaybetmemeye çalışın.

•    Bayram ziyaretlerini ya da gezi programınızı bol yürüme ya da hareket etme için bir fırsat haline dönüştürün. Gideceğiniz yere ‘yürüyerek gitme’ seçeneklerini zorlayın. En azından arabanızı uzak bir yere park edip yürüyün. Belediyelerin bedava otobüs seferlerine kanmayın!