Baykal kaset için AKP'yi hedef göstermişti
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Deniz Baykal'a yapılan komplonun görüntülerini servis ettiği iddia edildi. Deniz Baykal 2010'da istifa ettiği konuşmada da direkt olarak AKP hükümetini suçlamıştı.
cumhuriyet.com.trCHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve CHP Ankara Milletvekili Nesrin Baytok'a ait olduğu ileri sürülen kasetin internette yayınlanmasının siyasette yarattığı deprem sonrası Deniz Baykal istifa etmişti. Baykal istifa konuşmasında 'kasetteki görüntüler' için komplo diyerek, hükümeti işaret etmişti.
Meydanlardan sık sık "Kılıçdaroğlu'na da şantaj yapılıyor. Şantajla teslim aldılar" diyen Erdoğan, söz konusu ses kaydında "Kılıçdaroğlu için de çalışma yapılabilir" diyor.
İŞTE DENİZ BAYKAL'IN OGÜN YAPTIĞI AÇIKLAMANIN TAM METNİ
'Bu bir kaset olayı değildir, bir komplodur'' diyen Baykal şunları söyledi:
“Komplo, hukuk dışı, ahlak dışı bir tertip demektir. Bir komplo yaparken bazen haneye tecavüz edersiniz. Duvarlara, eşyalara gizli kameralar yerleştirirsiniz. Gizli çekimlerle insanların en korunaksız görüntülerini alırsınız, kesersiniz, biçersiniz, aktarırsınız, montaj yaparsınız çarpıtırsınız. Böyle yaparken de dünyanın her yerinde bütün dinlerin, bütün rejimlerin, bütün ahlak anlayışlarının güvencesi altında olan insanoğlunun mahremiyetine tecavüz edersiniz. Ağır haya ve utanç bunu yapanlar için anlamını kaybeder. İnsanların şerefleri onların umurlarında değildir. Önümüzdeki komployu gerçekleştirenler, bunu sapık oldukları için ya da ticari kazanç sağlamak için veya şantaj yapmak için düzenlememişler, siyaset yapmak için düzenlemişlerdir. Ahlaklarına, vicdanlarına uygun bir siyaset.
"KOMPLOYU CEMAAT KURMADI" DEMİŞTİ
Ana muhalefet liderine yönelik bu kadar kaba kanunsuzluk, bu kadar kaba ahlaksızlık, bugünlerin ortamında iktidarın bilgisi ve onayı olmadan gerçekleştirilemez, piyasaya sürülemez. Komployu ayıplar gibi yapanlar aslında bizzat ayıbı işleyenlerdir. Bu çerçevede başka bir sorumlu arayışına çıkacaklara yardımcı olmak üzere, ABD'den, Pensillvanya'dan aldığım üzüntü ve destek mesajlarının samimiyetine inandığımı da belirtmek isterim.
Hukuksuz ve ahlaksız komploları temel alan, 'çok ayıp ama' diye başlayan yorumlarla hesap sormaya, siyaset düzenlemeye çalışanlara da söyleyecek bir sözüm var; ahlaksız ve hukuksuz komplolara itibar ederek ne ahlakı ne hukuku ne de siyaseti savunamazsınız.
Komplo yapanlar zaten işlerini sizlere güvenerek yapıyorlar. Komploculuğa hayat alanı açanlar 'çok ayıp ama' diyenlerdir. Hukuksuz ve ahlaksız komploları hazırlayanların ve onların komplolarına itibar edenlerin, dürüst ve onurlu insanların manevi cesetlerini çiğneyerek nereye kadar gidebileceklerini hep beraber göreceğiz. Bunun nasıl bir Türkiye oluşturmakta olduğunu er geç anlayacağız.
İSTİFA EDİYORUM
Kendinden menkul bir ahlak zabıtalığını bizzat deruhte edenlerin insanlık tarihi boyunca Hz. Peygamberden başlayarak günümüze kadar ne mağduriyetlere yol açtıklarını çok iyi biliyoruz. Bu tablo karşısında bana da bir görev düştüğünün farkındayım. Bu kara kampanyaya teslim olmayacağım. Bu hukuksuz ve ahlaksız komplo nedeniyle kimsenin beni sorgulamasına izin vermeyeceğim. Eğer bunun bir bedeli varsa ve bu bedel CHP Genel Başkanlığından ayrılmaksa o bedeli de ödemeye hazırım. Benim CHP Genel Başkanlığından istifa etmem hiçbir şekilde bu komploya teslim olmak ya da kaçmak anlamına gelmez. Tam tersine bu bir meydan okumadır. Bu anlayışla bugün CHP Genel Başkanlığından istifa ediyorum.
KOMPLONUN HEDEFİ AYNI ZAMANDA CHP
Bu komplonun hedefi sadece ben değilim, aynı zamanda CHP'dir. CHP de bu kirli tezgahlar karşısında yolunu seçmek zorundadır. Benim istifa kararım, hem Türkiye siyasetini hem CHP'yi yeniden tanzim etmek isteyenlere bir imkan tanıyacak hem de CHP'ye bu komplo ile hesaplaşma fırsatı verecektir.”
TAZE İKİ HAFTALIK BİR KOMPLO VAR
Baykal, “Meskene tecavüz ve ileri teknoloji kullanımı yoluyla tezgahlanan, bu komplonun iktidar gücü ve olanakları seferber edilmeden, bir muhalefet partisi genel başkanına karşı bu kadar fütursuzca icra edilebilmesi mümkün değildir” diye konuştu.
“Bu komplo bugünkü siyasi konjonktürün eseridir, yıllardır bekletilen bir kaset yoktur. Bir kaset ele geçirilmiş değildir. Bir komplo imal edilmiştir, taze, iki haftalık bir komplo vardır. Bu komplonun hedefi bir kişi değildir, onun çok ötesinde CHP'nin neredeyse tek başına yürüttüğü, Cumhuriyete, demokrasiye, hukukun üstünlüğüne sahip çıkan sivil darbeye, sivil dikta rejimlerine karşı vermekte karşı vermekte olduğu mücadelesidir. Bu komplo CHP'nin Anayaysa ve rejim kavgası vermekte olduğu bu son iki hafta içinde düzenlenmiş ve piyasaya sürülmüştür. Komplo tezgahı malzemeleriyle çekimleriyle günceldir, tazedir.
Meskene tecavüz ve ileri teknoloji kullanımı yoluyla tezgahlanan, bu komplonun iktidar gücü ve olanakları seferber edilmeden, bir muhalefet partisi genel başkanına karşı bu kadar fütursuzca icra edilebilmesi mümkün değildir. Ana muhalefet liderinin hukukuna, ahlakına tecavüz eden, bu kadar kaba bir komplo tezgahının iktidar zirvesinin bilgisi ve onayı olmadan son iki hafta içinde hazırlanıp piyasaya sürülmesi söz konusu bile olamaz. Olay sonrasında sergilenen sözde iyi niyetli, hakşinas olmaya çalışan yapay tavırlar, üzüntü beyanları perde arkasındaki tezgahın suçluluğunu örtbas etmeye yetmez.”
HAKKINIZI HELAL EDİN
Baykal, “Deniz Baykal'ın ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin ötesinde, bütün Türkiye olarak hepimiz hileye ve şerre dayalı bir kalleşlik politikasına 'dur' demek zorundayız. Umarım bütün bu yaşananlar ve benim istifam Türkiye'de yeni bir uyanışın başlangıcı olur” şeklinde konuştu.
Baykal, konuşmasının son bölümünde şunları söyledi:
“Yalansız, dürüst, cesur bir duruş sergilemek sadece benim işim olmamalıdır. Deniz Baykal'ın ve Cumhuriyet Halk Partisi'nin ötesinde bütün Türkiye olarak hepimiz hileye ve şerre dayalı bir kalleşlik politikasına 'dur' demek zorundayız. Umarım bütün bu yaşananlar ve benim istifam Türkiye'de yeni bir uyanışın başlangıcı olur. İnşallah, bir kez daha şerden bir hayır çıkar, hile hurda yapanlar değil dürüst ve namuslu olanlar kazanır. Bu olayda ve bugüne kadar bütün iyi kötü günlerimde bana destek olanlar, sahip çıkan her siyasi düşünceden vatandaşlarıma, Cumhuriyet Halk Partisi'nin vefakar, fedakar, yiğit örgütüne, birlikte görev yaptığım çalışma arkadaşlarıma, üzerimde emeği olan, hakkı olan tanıdığım, tanımadığım bütün insanlara, refahları ve mutlulukları için yaşam boyu uğrunda mücadele ettiğim bütün vatandaşlarıma, bize kızan, bizi seven, oy veren vermeyen, üzerimde hakkı olan olmayan herkese yaşamımın her anını anlamlı kıldıkları için teşekkür ediyorum. Ben sizlere hakkımı helal ediyorum, siz de hakkınızı bana helal ediniz.”