Batum'dan öğrencilere soruşturmaya tepki

CHP Genel Sekreteri Süheyl Batum, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu'ya yumurta atan öğrenciler hakkında soruşturma başlatılmasına tepki gösterdi.

cumhuriyet.com.tr

Batum, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde (SBF) TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu'ya yumurta atan öğrenciler hakkında soruşturma başlatılmasına tepki göstererek "CHP Genel Sekreteri demokratik haklarını kullanan öğrencilerden şikayetçi, davacı değildir. Adım kullanılarak öğrencileri sindirme, korkutma, etkisizleştirme ve tepkilerini ortaya koyamaz hale getirme oyunlarına CHP olarak karşı çıktık ve karşı çıkmaya da devam edeceğiz" dedi.

Batum, yaptığı yazılı açıklamada SBF'de Kuzu'ya yumurta atan, kendisini de protesto eden öğrenciler hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca soruşturma açıldığını, polisin görüntüleri ve çekilen fotoğrafları inceleyerek öğrencilerin peşine düştüğünü kaydederek "SBF'de bana ve Sayın Kuzu'ya yönelik protestoyu suç gören anlayışı paylaşmıyorum. Ben bu öğrencilerden davacı da değilim, şikayetçi de değilim. Çünkü, onlar beni protesto ederek demokratik haklarını kullandılar. Benim de adımı kullanarak öğrenciler hakkında soruşturma yapılmasını doğru bulmuyorum, kınıyorum" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ve bazı AKP yöneticilerinin öğrencilere uygulanan şiddeti "mubah görmeleri" ve hesap sorulmasını istemelerinden sonra başlatılan soruşturmanın hukuki çizginin dışına çıkarılmaması gerektiğini ifade eden Batum, şöyle dedi:

"Eğer öğrenci protestolarıyla ilgili soruşturma başlatılacaksa, öncelikle öğrenciler için değil, bir kızımızı döverek bebeğini düşürten, karakola sağlam aldığı gencimizin ağzını burnunu kıran, her fırsatta hak arayanları yerlerde sürükleyen, gazı, copu, dayağı keyfi kullanan güvenlik görevlileri için soruşturma açılmalı ve haklarında işlem yapılmalıdır. CHP Genel Sekreteri demokratik haklarını kullanan öğrencilerden şikayetçi, davacı değildir. Adım kullanılarak öğrencileri sindirme, korkutma, etkisizleştirme ve tepkilerini ortaya koyamaz hale getirme oyunlarına CHP olarak karşı çıktık ve karşı çıkmaya da devam edeceğiz."

 

"Yumurtalı eylem şiddet değildir"


Batum, Kırklareli'nde CHP İl Başkanlığında partililerle bir araya geldiği toplantıda da protestolara değindi. Ülkede, hiçbir hükümet döneminde görülmemiş ölçüde, ''korku ve baskı yayarak seslerin kısılmaya başlandığını'' savunan Batum, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Türkiye'de hepimizin yaşadığı olaylar oldu. Dünyanın her yerinde büyük hayretle karşılanan belgeler açıklanıyor. Türkiye'de hükümetimiz bunların üzerini bağırarak, çağırarak ve belirli yöntemlerle her zaman olduğu gibi 8 senedir yaptığı gibi örtmeye çalışıyor. Fakat Türkiye'de bütün kesimleri hükümetimiz korkutabilir.

Bu ülkede Başbakan açıkça 'bana bakın, bitaraf olan bertaraf olur' demiş ise gazetecilere, medya patronlarına, 'bana bakın benim gibi düşünmeyen gazeteciler, benim için yazmayan gazetecileri, gazetelerinizden atmazsanız bir daha yanıma gelip ağlamayın' demiş ise sesini çıkartacak tek mekanizma genç kesim kalmıştır.''

Batum, Türkiye'de gençlerin ''sadece pankart açtıkları için dayak yediklerini'' belirterek, ''Boğaziçi Üniversitesi'nde polislerden dayak yiyen çocukların haberini hiç bir basın organının yazmaya cesaret edemediğini'' savundu.

Öğrenci protestolarından söz ederken ''Yumurtalı eylem şiddet eylemi değildir, ancak maruz kalan insanı üzer. Hepimizi üzer. Yumurtayla veya boyayla bir şeyle eylem yapılırsa üzülürüz'' diyen Batum, iktidar partisi mensupları bunlara maruz kalıyorsa, ''Yanlış bir şey mi yaptık acaba? Neden bunlar sesini çıkartamayıp da yumurta atıyorlar'' diye düşünmeleri gerektiğini söyledi.

Hiç kimsenin olup bitenleri gözardı etmeye çalışmaması gerektiğini işaret eden Batum, şunları kaydetti: ''Orada dayak yiyen çocuklar, ağzı burnu kırılan, resimlerde gördüğünüz çocuklar... Ne oldu, ne soruşturması açıldı? Bizi hiç kandırmaya çalışmasınlar, o yüzden Burhan Kuzu'nun böyle bir şey söylediğine hiç inanmıyorum. Bir iktidar şiddet yoluna saptığı zaman, bazı şeylerin üstünü örtmeye çalıştığı zaman, mutlaka bunun karşılığında olayları tırmandırmak zorundadır. Kendilerini protesto etmeye çalışanlara 'bunlar Ergenekoncu' diyorlar. Bunlar yıldırma politikası, korkutma, sindirme politikalarıdır. Trakya insanına seçimlerde diyecekler 'bunlar bize oy vermiyor bunlar Egenekoncu'...

Başbakan şiir falan okumasın. Silivri'de yatanların ben Ergenekon'dan yattığını bilirken Başbakan, 'benim 1 milyar dolarım olduğunu söyleyen adam 3.5 yıldır içeride' diyor. Meğer onlar Başbakan'ın parasının olduğunu söylediği için içeride yatıyorlarmış. Korkunun ecele faydası yok, şiir okumanın da Başbakan'a hiç bir faydası olmayacak.''

Batum, konuşmasının ardından basına kapalı olarak partililerle toplantı yaptı. Toplantıya Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Özpolat da katıldı. Batum ve Özpolat daha sonra partililerle görüşmek üzere Edirne'ye hareket etti.