Batı rest çekti

Batılı diplomatların Dündar’la dayanışması Erdoğan’ı kızdırınca Dışişleri Bakanlığı, Ankara’nın rahatsızlığını iletti. ABD ve AB’den art arda sert yanıtlar geldi

Duygu Güvenç

KIZDIRAN FOTOĞRAF

Erdoğan, Can Dündar ve Erdem Gül’ün duruşması sırasında selfie çeken konsoloslara yüklendi: Başka bir yerde bir gün bile barındırmazlar.

Erdoğan’ın, Batılı diplomatların Can Dündar ve Erdem Gül’ün duruşmasına katılmasını eleştirmesiyle başlayan sürece, Brüksel’den sert yanıt geldi. Avrupa Birliği, Türkiye’ye “aday ülke” olduğunu anımsattı ve “O yüzden davaları izliyoruz” dedi. Açıklamada “Onların olağan görevi” ifadesi dikkat çekti.

AB Komisyonu Sözcüsü Maja Kocijancic, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile başlayan ve bakanların yanı sıra Dışişleri’nin de girişimlerine neden olan açıklamalarına sert yanıt verdi. Kocijancic, Cumhuriyet’in sorusu üzerine şu açıklamayı paylaştı:

“Avrupa Birliği, Türkiye bir aday ülke ve stratejik ortak olduğu için, Türkiye’deki yargı reformu, ifade özgürlüğü ve medyanın bağımsızlığı ile ilgili gelişmeleri yakından takip etmektedir. İfade ve basın özgürlüğü, eleştirileri-görüşleri ifade edebilme ve bununla ilgili bilgilendirebilme, demokratik tartışmanın vazgeçilmez parçalarıdır. Özgür, farklı ve bağımsız medya, bilgilerin ve fikirlerin akışını kolaylaştırarak, şeffalık ve hesap verilebilirliği sağlayarak, demokratik toplumun temel taşını oluşturur. İşte bu temele dayanarak, AB Delegasyonu ve üye ülkelerin diplomatları, Dündar ve Gül’ün davasında yer aldılar. AB diplomatları, düzenli olarak dünyada gözlemci olarak davalara katılır; özellikle de aday ülkelerde. Kopenhag Kriterleri ve AB müktesebatıyla uyumlu olacak şekilde, Avrupa standarlarında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini sağlayacağının, en üst demokratik standartları yerine getireceğinin sözünü vermiş olan Türkiye’de, bu onların olağan görevidir. AB geçmişte de, özel duruşmalarda ve özellikle de bu olayda, diğerlerinin yanı sıra gazetecileri de etkileyen uzun tutukluluk süreciyle ilgili endişelerini belirtmiştir. Türkiye ile AB arasındaki devam eden yapıcı diyaloğun bir parçası olarak, AB bu önemli konulara işaret etmeye devam etmesinin önemli olduğuna inanmaktadır.”

Eleştiri AB içinde büyük şaşkınlık yarattı. Kaynaklar, “Açık bir davayı izledik. Cumhuriyet’e gittik ama eğer Sabah gazetesi davet etse onlara da giderdik. Çünkü işimiz bu. Başkentlerimizi bilgilendirmekle görevliyiz” dedi.

‘Türkiye’nin iyiliği için’

Kaynaklar, AB’nin Türkiye’ye ifade ve basın özgürlüğü alanında yaptığı çağrıların ve mesajların, AB’ye katılım süreci ile doğrudan bağlantılı olduğunu anımsatarak, “Türkiye daha fazla geriye giderse bazı şeyleri düzeltmek mümkün olmayacak. Bizim uyarılarımız Türkiye’nin iyiliği için, yoksa sonuçları Türkiye için ve hepimiz için kötü olacak” dedi.