''Başkanlık sistemi konuşulabilir''
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, gazetecilerin "Başkanlık sistemi" ile ilgili sorularına ''Bunlar konuşulur, tartışılır. Sanıyorum bunun gündeme gelişi de ancak bu noktada oldu. Yani bir şeyin görüşülmesi, konuşulması, tartışılması her zaman mümkündür" şeklinde yanıt verdi.
cumhuriyet.com.trKılıç, Danıştay'ın kuruluşunun 144. yıl dönümü nedeniyle TBMM'de düzenlenen kokteyle katıldı.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıç, Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu'nun iptali istemiyle açılan davada, raportörün raporunu henüz tamamlamadığını söyledi.
Bireysel başvuruyla ilgili çalışmalar için Anayasa Mahkemesi'nden bir heyetin İspanya'da olduğunu belirten Kılıç, ''Yarın akşam gelecekler. Raportör arkadaş da henüz raporunu tamamlamadı. Tamamladığı zaman en kısa sürede görüşmeye alacağız. O konuda bir sorun yok'' dedi.
Belirlenen bir takvim olup olmadığının sorulması üzerine Kılıç, ''Doğrusu bilemiyorum. Raportörün raporunu tamamlaması ne zaman biter, onu bilmiyorum. Ama tamamladıktan sonra, çok fazla sürmez. Bir hafta, 10 gün içinde gündeme alırız. Yani, ilk gündeme onu alırız'' diye konuştu.
Kılıç, bir gazetecinin, ''Daha önce, olası iptal halinde haziranda adaylık başvurusu söz konusu olabileceğinden bunu gözetebileceğinizi söylemiştiniz'' demesi üzerine ''Tabii ki onu gözeterek öyle söyledim. Bugün de aynı şeyi söylüyorum. En kısa zamanda, kamuoyunun yakından takip ettiği bir konuyu sonuca bağlamak bizim görevimiz. O nedenle en kısa süre içinde sonuçlandırmaya çalışacağız'' diye konuştu.
''Başkanlık sistemi konuşulabilir''
Kılıç, Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukçu'nun bugün yaptığı konuşmada, başkanlık sistemine destek verdiğinin hatırlatılması ve görüşünün sorulması üzerine, bu tür siyasi, toplumu ve geniş kitleleri yakından ilgilendiren konularda ''bu doğrudur, bu yanlıştır'' diye bir genelleme yapmanın doğru olmayacağını belirtti.
Her sistemin kendine göre avantajları ve dezavantajları olduğunu ifade eden Kılıç, şöyle konuştu:
''Bunlar konuşulur, tartışılır. Sanıyorum bunun gündeme gelişi de ancak bu noktada oldu. Yani bir şeyin görüşülmesi, konuşulması, tartışılması her zaman mümkündür. Bundan niye kaçalım, niye bundan çekinelim. Konuşulabilir, görüşülebilir ama sonuçta buna karar verecek olan TBMM'deki irade sahibi olan milletvekillerimizdir. Bu nedenle ben, tartışılmasının, görüşme yapılmasının bir sakıncası olmadığı kanaatindeyim. Tabii ki bunlar tartışılabilir. Ama ben, 'şu şöyledir, böyledir' şeklinde ayak üstü, bir sistem hakkında olumlu, olumsuz görüşümü belirtmek istemem. Çünkü bu konu, aslında çok ciddi bir konu ve uzun uzun tartışılması gereken bir konu.''
Haşim Kılıç, bir başka soru üzerine, MİT görevlileri hakkındaki soruşmayı Başbakan'ın iznine bağlayan kanunun iptali istemiyle açılan davada da raportörün henüz raporunu tamamlamadığını bildirdi.
Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasını öngören ve kamuoyunda ''4+4+4'' olarak bilinen yasanın iptali istemiyle açılan davaya ilişkin sorular üzerine de Kılıç, CHP'nin esasla ilgili değil, usule yönelik dava açtığını anımsatarak, anamuhalefet partisinin, ''Sadece bir içtüzük değişikliği niteliğinde ve dolayısıyla bunun iptali gerekir'' anlamında başvurusu olduğunu söyledi. Kılıç, bu davayı da en kısa zamanda bitirmeye çalışacaklarını kaydetti.
28 Şubat soruşturması
Başkan Kılıç, bir gazetecinin, ''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 28 Şubat dalgalarıyla ilgili 'Bu dalgalarda ülke boğulur' diyerek, bir eleştiri getirmişti. Buna katılıyor musunuz?'' sorusu üzerine, bir yargı mensubu olarak, soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki bir olayla ilgili olumlu ya da olumsuz görüş belirtmesinin doğru olmadığını söyledi.
''O dönemde yaşadığınız mağduriyet var mıydı?'' sorusunu Kılıç, ''Hayır. Ben o dönemde Anayasa Mahkemesi üyesiydim. Herhangi bir şey yaşamadım. Anayasa Mahkemesi üyesiydim ve önümüzde çok önemli konular vardı. Hep beraber yaşadık onu, biliyorsunuz'' diye yanıtladı.
Bir başka soru üzerine Kılıç, soruşturmayı yürüten savcılık tarafından şu ana kadar kendilerinden herhangi bir bilgi ve belge istenmediğini, Refah Partisi'nin kapatılması davasıyla ilgili bir talepte bulunulmadığını kaydetti.
Haşim Kılıç, ''Size bire bir bir şey olmamış olabilir ama Refah Partisi kapatma davası sürerken, Anayasa Mahkemesi üzerinde 28 Şubat sürecinin ağırlığı ya da herhangi bir telkin, yönlendirme, baskı var mıydı?'' sorusu üzerine, ''Bire bir yaşadığımız çok şey oldu tabii ki ama bunu belki bugün değil de yargı mensubu olmaktan çıktıktan sonra, belki uygun bir zamanda, uygun bir zeminde anlatmak mümkün olabilir. Tabii ki yaşadığımız çok şey oldu ama onları bugün şu anda konuşmak çok hoş olmaz'' dedi.