Basının son kalesi

Cumhuriyet operasyonuna yönelik yurtdışından gelen tepkiler artıyor.

cumhuriyet.com.tr

RSF: cumhuriyet son kale

Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün (RSF) hazırladığı “Basın Özgürlüğünün Düşmanları” listesinde ilk kez Erdoğan da yer aldı. Alman Deutsche Welle yayın organının haberine göre listede Erdoğan’la birlikte toplam 35 devlet ve hükümet başkanı, siyasi grup ve organize suç çetesi yer alıyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Küba Devlet Başkanı Raul Castro, Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev, Azerbaycan Devlet Başkanı İlham Aliyev gibi isimlerin yanı sıra Somalili radikal İslamcı Eşşebab, Taliban gibi örgütler daha önceki yıllarda da bu listeye dahil edilmişti. Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz, Mısır Devlet Başkanı Abdülfettah Sisi, Yemen’deki Husiler, IŞİD ise listede yerini alan yeni isimler arasında bulunuyor.

RSF Almanya Temsilcisi Christian Mihr, gazetemize yönelik operasyonu “bağımsız gazeteciliğin kalan son kalesine yapılan bir saldırı” olarak değerlendirdi. Mihr, geçen hafta Türkiye’deki temasları çerçevesinde Cumhuriyet gazetesini de ziyaret ettiğini ve yapılan baskın-gözaltı haberleri karşısında büyük üzüntü duyduğunu dile getirdi. Mihr, Türkiye’de bağımsız medyaya yönelik “baskıcı yöntemlerin” darbe girişiminden önce uygulanmaya başlandığını söyledi.

İsveç PEN’den kınama

İsveç yazarlar birliği PEN, gazetemiz yazarları ve yöneticilerinin gözaltına alınmasını sert bir dille kınadı.

Konuya ilişkin İsveç televizyon kanalı SVT’ye konuşan İsveç PEN Genel Başkanı Ola Larsmo, Cumhuriyet gazetesine karşı yapılan operasyonu Türkiye hükümetinin, yapılan eleştirileri sistematik bir şekilde susturma eyleminin bir parçası olarak gördüğünü belirtti. Ola Larsmo açıklamasında ‘‘Gördüğümüz, yaz aylarındaki darbe girişiminden beri devam eden demokratik kamusal alanın yok edilme çabalarının son evresidir. Bunu, yapılan her eleştiriyi bastırmak için kullanılan bir olanaktan başka türlü değerlendirebilmem mümkün değil. Tabii ki Cumhuriyet, Suriye’deki çatışmalara silah kaçırılmasını da ortaya çıkaran gazetedir. Sanırım son gelişme bu olayla da ilintili.

Larsmo “Bu Türkiye’nin uluslararası alanda güvenilirliğini kaybetmesi ile sonuçlanabilir. Sığınmacı krizi ile birlikte uluslararası toplum üzerinde üstünlük sağlandığı düşünülüyor. Ancak bunun çok ta uzun bir süre gitmeyeceğini düşünüyorum” diye konuştu.

#FREE KADRİ #FREE MURAT

Uluslararası Basın Enstitüsü hem kendi internet sitesinden, hem Change.org sitesinden hem de Twitter üzerinden “Kadri Gürsel, Murat Sabuncu ve Cumhuriyet’teki diğer çalışma arkadaşlarının bir an önce serbest bırakılmasını talep ediyoruz” diyerek kampanya başlattı. IPI, “FreeKadri” (Kadri’ye Özgürlük) “Free- Murat” (Murat’a Özgürlük) etiketlerini paylaştı. Dünyanın dört bir yanında IPI mensubu gazeteciler, Cumhuriyet gazetesi çalışanlarının serbest bırakılması için Twitter’dan video-mesajlar gönderdi; IPI kendi Twitter adresi üzerinden bu çağrıları yayımladı.

ABD’den destek ziyareti

Gazetemize yönelik operasyonun ardından ABD Büyükelçiliği Müsteşar Vekili Justin Friedman ve beraberindeki heyet dün Ankara Büromuzu ziyaret etti. Friedman, Cumhuriyet’e yönelik operasyon ve Türkiye’de basın özgürlüğünün durumu hakkında Ankara Temsilcimiz Erdem Gül’e görüşlerini sordu. Müsteşar Friedman, başta Washington’dan yapılan açıklamalarını anımsatırken “Türkiye için de dünya demokrasisi için de basın özgürlüğünü çok önemsiyoruz” mesajı verdi. Gül ise Türkiye’de basın özgürlüğüne yönelik baskıların 15 Temmuz öncesinde başladığını belirtirken, Cumhuriyet’e yönelik operasyonun demokrasi, insan hakları, laiklik değerlerini savunanlara yönelik olduğuna işaret etti.

Merkel: Endişeliyim

Gazetemizin yönetici ve yazarlarına yönelik gözaltılara Alman hükümetinden “Son derece endişe verici” yorumu geldi. Almanya Başbakanı Angele Merkel, İsviçre Başbakanı Johann Schneider Ammann ile yaptığı basın toplantısında “Alman hükümeti ve benim için basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğünün sürekli kısıtlanıyor olması son derece endişe verici. Bu üzücü eğilimin son örneği Cumhuriyet yazarları ve genel yayın yönetmeninin yaşadıkları. Hukukun üstünlüğüne uyulduğu konusunda büyük kuşkularımız var” dedi.

‘Dayanışmadayız’

Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann’ın Cumhuriyet’in Ankara bürosunu ziyaret ettiğini hatırlatan Merkel, “Gazeteciler dayanışmamız konusunda emin olabilirler, tıpkı Türkiye’de zor koşullar altında basın özgürlüğü ve ifade özgürlüğü için mücadele edenler gibi. Bu konu mutlaka Avrupa Birliği ile üyelik müzakereleri konusunda merkezi bir rol oynayacak. Çünkü durum endişe verici” dedi.

Almanya Federal Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert de gazetemizin yönetici ve yazarlarına yönelik gözaltıların üzerine “Murat Sabuncu ve iş arkadaşlarına yönelik eylemin hukukun üstünlüğü ilkesi çerçevesinde gerçekleştirildiğine dair büyük şüphelerimiz var” diyerek “Türkiye’de basın özgürlüğüne yönelik ihlaller son derece endişe verici” ifadesini kullandı.

Öte yandan Seibert, Türkiye’nin AB üyelik müzakerelerini noktalamayı düşünmediklerini ve Türkiye’ye yönelik yaptırım uygulanması yönündeki bir tartışma içinde olmadıklarının altını çizdi.