'Basının gücü sözün gücüdür'

Yaşar Kemal Anma Etkinlikleri Basın Müzesi’nde Başladı

cumhuriyet.com.tr

Büyük usta gazeteci-yazar Yaşar Kemal’in ölümünün beşinci yılı bağlamında düzenlenen anma etkinlikleri önceki gün Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Yaşar Kemal Vakfı işbirliğiyle Basın Müzesi' nde başladı.

Anma toplantısına İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Onur Kurulu Başkanı Altan Öymen başta olmak üzere TGC ile vakıf üyeleri ve Yaşar Kemal dostları katıldı.

Meslekte İz Bırakanlar Toplantıları adı altında düzenlenen etkinlik TGC Başkanı Turgay Olcayto’nun, “Cemiyetin en vefalı üyelerinden biriydi. Gazetecilerin hakları için nerede bir eylem yapmaya kalksak önce Yaşar Kemal gelirdi… Çok iyi bir muhabir ve röportaj yazarı, ulusumuzun yüz akıydı” diyerek saygı ve özlemle andı. 

İmamoğlu ise konuşmasında, “Bu toprakların kıymetlisi  Yaşar Kemal’i anacağımız bu toplantıda sizinle olmaktan çok mutluyuz” diyerek Beylikdüzü’ nde açmış oldukları kütüphaneye Yaşar Kemal adının manevi  güç kattığını ifade etti.

Vakıf Başkanı ve eşi Ayşe Semiha Baban, “Ona takip ettiği orman yangınları, deprem gibi felaketler  nedeniyle Cumhuriyet’in ağır işçisi derlermiş” diyerek gazetemizde yaptığı röportajlardan, Yunus Nadi Ödül jürilerindeki fotoğraflarından oluşan slaytı gösterdi. Ardından Yaşar Kemal’in 2011 tarihli Çağdaş Gazeteciler Derneği’ne hitaben yazıldığı mektubu okudu. Mesleğin özünü betimleyen mektupta Yaşar Kemal meslektaşlarını şu sözlerle selamlıyordu; “Basının gücü sözün gücüdür. Onun için de basın her zaman baskı altında kalmıştır… Basın da kendisinden korkuyor. O da kendi kendini eleştiremiyor. Gazetecilik yaratıcılıktır. Gazete okuyucusunu kendisi yetiştirir… Gazete haber verir. Gazete öğretir. Okuyucunun nabzına göre şerbet vermez. Okuyucularını kışkırtmaz… Basın hiçbir çıkarın yanında olmamalıdır, kendi çıkarı olsa da. İşte basının özgür olması budur… Selam olsun düşünce özgürlüğü ve insan hakları için direnen meslektaşlarıma. Selam olsun, korkunun üzerine yürüyenlere. Selam olsun insanlık toptan tükenmedikçe umudun da tükenmeyeceğini gösterenlere. İnsan soyu içinde en güzelleri, en kutsanacak olanları onlardır.’

'Son röportajı işçi çocuklarla'

TGC Onur Kurulu üyesi, gazetemiz kitap eki önceki editörlerinden Turhan Günay’ın üstlendiği toplantıda gazeteci-yazar Fahri Aral, sinema yönetmeni-yazar Arif Keskiner ve gazeteci-yazar Barış İnce konuşmacı olarak yer aldı.  Günay, “Bugün burada bir yaratıcıyı Yaşar Kemal’i konuşuyoruz. Cumhuriyet’te son röportajı işçi çocuklarla yapmıştır” diyerek açtı. 
Fahri Aral da, Yaşar Kemal ile Orman Fakültesi Öğrenci Cemiyeti başkanıyken tanıştığını, yürüyüşlere çağırdıklarında destek olduğunu anlattı. Aral konuşmasına, “Gerçekten önemliydi onun desteği… En sevdiğim kitabı Ölmez Otu’dur. Yanan Ormanlarda 50 Gün diye bir kitap yazmış ve Orman İşletmeleri’ nde bu kitap dağıtılmıştı.” diyerek başladı. Aral, yüreğiyle kavradığı, sözünün gücüyle anlattığı için tesirinin kuvvetli olduğunun altını çizdi.

'Yaşar Kemal ortak noktamızdır'

Barış İnce de, “Sadece röportaj ustalığından değil, hayata karşı duruşundan ve mücadelesinden çok etkilendim. Bugün, halkın dertleri konuşulmaz oldu. Yoksulların, işçilerin, köylülerin edebiyatı ön plana çıkmıyor. Belli güç odaklarına yaslanma söz konusu. Yaşar Kemal bu tip gazeteciliğe ve yazarlığa karşıydı. Meselenin özünü özümsüyor, halkın sorunlarını da, neyi ne kadar kullanacağını da çok iyi biliyordu. Kutuplaşma içinde dahi Yaşar Kemal ortak noktamızdır.” diyerek gazeteciliği ve yazarlığında örnek aldığını açıkladı.

Osmaniyeli hemşerisi Arif Keskiner ise, hayatı boyunca ona maddi manevi destek olan, Yaşar Kemal’in paraya pula önem vermeyen bir ağabey olduğunu anılarını paylaşarak, içtenlikle anlattı.