Basın özgürlüğü araştırma önergesine ret!

CHP'nin, basın özgürlüğüyle ilgili araştırma önergesinin bugün görüşülmesine ilişkin önerisi kabul edilmedi.

cumhuriyet.com.tr

TBMM Genel Kurulu'nda, gündeme geçilmeden önce, CHP'nin basın özgürlüğüyle ilgili araştırma önergesinin bugün görüşülmesini içeren grup önerisi ele alındı.

Öneri üzerinde konuşan CHP İzmir Milletvekili Oğuz Oyan, Türkiye'nin basın özgürlüğü sıralamasında 138. sıraya gerilediğini belirterek, AKP iktidara geldiğinde ise 99. sırada bulunduğunu ifade etti. İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın ''Basın özgürlüğünde ABD'den bile ilerideyiz'' sözleriyle ''en komik siyasi beyan yarışmasında birinciliğe oynadığını'' savunan Oyan, ''Kendisi şu an kurulmakta olan, yaşadığımız polis devletinin en önemli sorumlusu. Demokrasi dışı rejimin içindeyiz, sivil dikta tehdidi var'' ifadelerini kullandı.

''Basın ve muhalefet özgürlüğü olmayan rejimin adının faşizmden başka bir şey olmayacağını'' kaydeden Oyan, şöyle konuştu:
''Koşar adım faşizan rejime doğru gidiyoruz. Cumhuriyet tehdit altındadır. Bizzat iktidar tarafından tehdit altındadır. Bu iktidar, Cumhuriyetin kuruluş felsefesine aykırı şekilde ve başkalaştırarak yeni bir toplum projesi inşa etmenin adımlarını atıyor. İlk durak siyasi olarak muhalefetin yalnızlaştırılması olacak ama orta vadeli durak bunun ötesindedir; Cumhuriyet ideolojisinin alt edilmesidir, yenilmesidir. O ideolojiyi yıkmak birinci hedeftir. Kıvamı ve zamanı geldiğine hedef, Atatürk devrimleri ve Atatürk olacaktır. Bu bir soğuk savaş uygulamasıdır. Ergenekon denilen nesne, burada kullanılan bir araçtır. Türkiye bir utanç tablosu içinden geçmektedir. Tam anlamıyla bir dikta rejiminin temelleri atılmaktadır. Ortada bir rövanş zihniyeti vardır. Bugün özgürlükleri korumazsanız yarın namlunun ucunda siz olacaksınız.''

 

"İktidarı kıyasıya eleştiren çok sayıda gazeteci var"

AKP Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç, önerisi aleyhinde yaptığı konuşmada, özgürlükler üzerinde hiçbir bireysel ve kurumsal baskının kabul edilemeyeceğini belirtti. Özgür medyanın varlığının önemine işaret eden Tunç, AKP'nin, medyanın ifade özgürlüğüne getirilen yasakların kalkacağı, tekelleşmeye fırsat tanınmayacağı taahhüdüne programında yer verdiğini ve 8 yılda bunu hayata geçirdiğini savundu.

''Medyada özgürlük ortamı sağlanmış, tekellik ortadan kalkmış, çok sesli medya ortaya çıkmıştır'' diyen Tunç, medyanın tek sesli olmasını isteyenlerin, çok seslilikten ve demokrasiden rahatsız olanların, medyayı bir takım nitelemelerle ayırma gayretinde olduğunu kaydetti. ''Sivil dikta'' ve ''faşizm'' denilerek hedefin saptırılmak istendiğini belirten Tunç, ''yandaş'' şeklindeki nitelemenin yanlış olduğunu ve basın özgürlüğüyle bağdaşmadığını ifade etti.

Tunç, bazı basın mensuplarıyla ilgili olarak yargının yaptığı soruşturma ve tutuklamaların AKP Hükümeti ile ilişkilendirilemeyeceğini savunarak, ''Hukuk devletinde sıfatı ne olursa olsun suç işleyenlerden hesap sorulması lazım. AK Parti iktidarını kıyasıya eleştiren, yalan yanlış yorumlar yapan çok sayıda gazeteci vardır. Bunun üzerinde Hükümetin hiçbir baskısı olmamıştır, bundan sonra da olmayacaktır'' dedi.

Tunç, CHP'nin önergesindeki iddiaların yargıya intikal eden konular olduğunu, yargının sürdürdüğü soruşturmaya ve mahkemelere müdahale edilemeyeceğini, bu konuda TBMM'de araştırma yapılmasının da mümkün olmadığını söyledi. Tunç, ''Seçim kararının alındığı bugün, Meclis takvimi açısından Komisyon kurulmasına için yeterli zaman yok'' diye konuştu.


"AKP'yi eleştiren herkesi tutuklayacaksınız!"

Öneri lehinde konuşan MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır da siyasi iktidarın basın üzerindeki baskısını şiddetle kınadığını belirterek, AKP'lilere, ''Sizi özeleştiriye davet ediyorum. Demokrat, adaletli olduğunuzu düşünüyor musunuz?'' diye sordu.

Şandır, Tunç'un sözlerini eleştirerek, ''AKP'yi eleştiren herkesi tutuklayacaksanız veya tutuklananları suçlu göstereceksiniz bunun adı demokrasi değil. Son günlerdeki tutuklamaları nasıl izah edeceksiniz? Yargı yapıyor... Böyle bir mazerete sığınmak sizi kurtarmaz. Yargıdan da tüm olumsuzluklardan sorumlu olan sizsiniz. Demokrasi bir gün size de gerekli olacaktır'' görüşünü savundu.

28 Şubat sürecini yaşayan, Başbakanlığı elinden alınan Necmettin Erbakan'ı iki gün önce toprağa verdiklerini anımsatan Şandır, ''O süreci yaşamamak için basına, muhalefete hoşgörülü olun, adil olun. Seçime giderken elinizdeki gücü kullanarak, size karşı çıkanları sindirmek sizin felaketiniz olacaktır'' dedi.

Görüşmelerin ardından CHP'nin grup önerisi reddedildi.