Basın özgür değil, cezaevleri doldu taştı
Erdoğan’ın Atatürk Havalimanı’nda yaptığı açıklamada basın özgürlüğü konusunda söylediklerine meslek örgütleri tepki gösterdi.
SİBEL BAHÇETEPETürkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de düşünce, ifade özgürlüğünün varolduğu konusunda ısrarlı, demeçlerinde bunu görüyoruz. Ama durum böyle değil. Türkiye’de gazeteci, yazar, çizerler soluğu sürekli adliye koridorlarında alıyor. 30 kadar gazeteci cezaevinde. Halk halen baskı altında, gazeteciler ise 2 kat daha fazla baskı altında. Halkın haber alma hakkı olan basın özgürlüğünde uluslararası arenada Türkiye son sıralarda. Bunlar rastlantı değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söyledikleri ile varolan fotoğraf da bu değil.
Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Uğur Güç: 1980 darbesi sonrasında bile askeri cuntanın cezaevine gönderdiği gazeteci sayısı 31 iken AKP iktidarı döneminde hapishanelerin gazetecilerle dolup taştığı bir dönem yaşadık. Uluslararası basın özgürlüğü raporlarında defalarca son sıralarda gösterildik. 2010’dan bugüne kadar 300’ün üzerinde gazeteci hapishanelere girdi çıktı. Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü’nün Basın Özgürlüğü sıralamasında Türkiye 2002 yılında 99. sırada yer alıyorken; bugün 180 ülke arasında 149. sırada yer alıyor. Bugün 32 gazeteci esaret altındayken yüzlerce gazeteci Terörle Mücadele Kanunu (TMK) ve Türk Ceza Kanunu’nda (TCK), AKP hükümeti tarafından torba yasalarla yapılan değişiklikler nedeniyle yargılanıyor. Cumhurbaşkanı’nın dile getirdiği beyanlar yanlıştır. Can Dündar ve Erdem Gül’ün AYM tarafından tahliye edilmesine duyulan öfke ile dile getirilmiş bir manipülasyondur. Umarım bu öfke ile harekete geçip daha fazla gazeteciyi esaret altına almazlar.
‘Demokrasilerde olmaz’
Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç: Böyle bir açıklamayı talihsiz olarak nitelendiriyorum. Eğer basın özgürlüğünün olmadığı ve gazetecilerin cezaevine konulduğu dönemden bahsediyorsa Sayın Cumhurbaşkanı, onlar olağanüstü dönemlerde yaşanan hallerdi. Şimdi biz demokratik olduğumuzu iddia ediyoruz ve olağanüstü hal durumu olmadığı bir hükümetin, yönetimin işbaşında olduğu bir ülkedeyiz. Demokrasilerde gazetecilerin tutuklanması, hapse atılması söz konusu olmaz. Onun için şu an da 30’a yakın gazetecinin cezaevinde olması demokrasinin ayıbıdır.