Basın Konseyi’nden Adalet Bakanı Bozdağ’a mektup
Basın Konseyi, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'a mektup yazdı.Tutuklu gazetecilerin konu edildiği mektupta "Gazetecilerin maruz kaldığı kabul edilemez bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz?" ifadelerine yer verildi.
cumhuriyet.com.trBasın Konseyi, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'a mektup yazarak, tutuklu gazetecilerin maruz kaldığı kabul edilemez koşullar hakkında ne düşündüğünü sordu ve cevap alınamayan soruları sıraladı. Mektupta tutuklu gazetecilere yönelik kötü muameleye dikkat çekilriken Bozdağ'ın bu konular hakkında ne düşündüğü soruldu.
Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç imzalı mektup şöyle:
Sayın Bakan,
Malumunuz olduğu üzere, halen 150’yi aşkın gazeteci meslektaşımız tutukludur.
Biz Basın Konseyi olarak, meslektaşlarımızın tutuksuz yargılanması gerektiğini başından beri savunuyoruz.
Gazeteciler hakkındaki iddianamelerin bir an önce yazılıp, davaların açılması ve yargılamaların ivedilikle başlaması gerektiği, gerçeğimizdir. Bundan hareketle; yargılamaların başlamasıyla, tutukluluk hallerinin azalacağına inanıyoruz ve geciken adaletin, adalet olamayacağı kanısındayız.
Geçtiğimiz günlerde gazetelere de yansıyan kapatılan Özgür Gündem gazetesinin Yazı İşleri Müdürü İnan Kızılkaya'nın cezaevinden yazdığı bir mektuba dikkatinizi çekmek görevimizdir:
Kızılkaya mektubunda, ağır tecrit koşullarına dikkat çekerek, “Haber verme, kamuoyunu bilgilendirme ve ifade özgürlüğü faaliyetlerim gerekçe gösterilerek tutuklanıp yargılanmama karşın, bir gazeteci olarak çok sınırlı iletişim imkanım var” diyor. Polislerin kendilerine çok sert davrandığını belirtiyor ve "Sınırlı sayıda mektup alabiliyorum. Meslek örgütleri olan Türkiye Gazeteciler Sendikası, Çağdaş Gazeteciler Derneği’ne gönderilen mektuplar ‘sakıncalı’ bulunup disiplin kurulu tarafından yasaklandı. İtiraz hakkımın nasıl sonuçlanacağını merakla bekliyorum." diyor.
Mahkemelere gidişleri esnasında gardiyanların “Sen teröristsin, gazeteci değilsin” gibi hakaretlerine maruz kaldığına dikkat çeken Kızılkaya, “Halen bir tutuklunun en temel haklarını kullanamıyorum. Bir gazeteci olarak çok sınırlı iletişim imkanlarım var ve gerektiği kadar hukuki destekten faydalanamıyorum” diyor ve "Bu tecrit koşulları kırılmadan, mahkeme önünde kendimi donanımlı şekilde savunmam imkansızdır.’' diye ekliyor.
Basın Konseyi olarak bu duruma dikkatinizi çekerek, sormak istiyoruz:
-Gazetecilik faaliyetleri nedeniyle anayasal haklarını kullanırlarken tutuklanarak aylardır cezaevlerinde tutulan gazetecilerin maruz kaldığı kabul edilemez bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Adalet Bakanı olarak mahkemelere müdahale hakkınızın olmadığını kuşkusuz biliyoruz. Ancak vicdani açıdan yaşananlara tepkiniz nedir acaba?
- Yeri gelmişken, yine sormak istiyoruz:
Tutuklu gazetecilerle MESLEK KURULUŞU olarak çok sayıdaki görüşme talebimizin de makamda bekletildiği bilgisi, acaba sizinle paylaşılıyor mu?
Bu durumu da size hatırlatır, en iyi dileklerimizi iletiriz.
Saygılarımızla,
Basın Konseyi adına
Başkan
Pınar Türenç